Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

İmansız Ama Çok İyi Bir İnsan



Bir şeyin "iyi" olduğuna kim karar verecek? İyiliğin ölçüsü nedir? Kime, niçin iyi deriz? Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, güzeli çirkini seçerken neyi ölçü alarak karar vereceğiz?

Üzerinde düşünmeyiz, ama öyle ciddi bir meseledir ki bu, ayakkabı seçiminden tutun da eş seçimine varıncaya dek hayatımızın bütün kararlarında belirleyici olan en temel etkendir.

Biz kime "iyi" diyoruz genellikle? Bize iyi davranana. Mesela varlıklı, insanlara hükmeden, çevresinde bir sürü kişi çalıştıran birisi var ve size karşı çok kibar, çok saygılı, çok cömert, çok nazik davranıyor. Ama yanında çalıştırdığı kişilere zulmediyor, haklarını ödemiyor, verdiği üç kuruşu burunlarından fitil fitil getiriyor, hakaret ediyor, aşağılıyor vs. Bu insan için "iyi" birisi dediğimizde iyiliğin ölçüsü olarak kendimizi esas almış olmuyor muyuz? Egosantrik bakış açısı denir buna. Beş yaş zihin yapısıdır.

Eğer kendimizi merkeze alırsak nasıl bencilce iyilik değerleri üreteceğimizi bir düşünün. Kişinin bütün insanlar için adalet ve hakkaniyeti gözeten bir iyilik sistemine inanmaması ve kendini her şeyin ölçüsü olarak kabul etmesinin yıkıcılığını hayal edin.

İyiliğin düşünsel (itikadî), davranışsal (amelî) ve ahlaki yönleriyle bir bütün olarak tanımlandığı Bakara 177 bu konuda bize şaşmaz bir ölçü verir. Tabii iyiliğin ne olduğunu belirleme yetkisini Rabbinde görenler için.

Bu ölçüye ulaşamadığımızda zihinlerimiz öyle karışır ki, oğlumuz bizim onaylamadığımız bir evlilik yaptığında duyduğumuz rahatsızlık, (Allah korusun) zina yaptığında duyduğumuz rahatsızlıktan daha büyük olabilir.

Bahsettiğimiz ayette iyiliğin şartları anlatılırken iman esasları en başta sayılmış ve bize şu öğretilmiştir: Rabbini inkâr ederek O'na saygısızlık eden biri "iyi" olamaz. Pekâlâ. O halde biz günlük hayatta sıkça söylediğimiz gibi, birisi için “imansız, ama çok iyi bir insan” dediğimizde aslında ne demiş oluyoruz?

Bir insan imansız ama iyi olabiliyorsa, demek ki biz “iyi” konusunda bir kritere sahibiz ve o kriterde imanlı olma şartı yok. Öyle değil mi?