Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Koşturmakla Geç Kalmak Arasında Peygamber Yürüyüşü



Bir gün içinde sayısız rolü üstlenen, çevresindeki herkesle ve her işle ilgilenen Efendimiz’in cemaate yetişmek için bile koşturmayı doğru görmemesi ve Yüce Allah’ın mü’mini her durumda ağırbaşlı ve sakin görmek istediğini söylemesi bu konuda ölçüyü koyan son sözdür.

“Hızlı balığın yavaş balığı yuttuğu çağ” diye tanımlanan günümüzde o işten bu işe devamlı koşturanlar, bir koltukta beş on karpuz taşıyanlar, çoluk çocuğuna, anne babasına vakit ayıramayanların bu hali bir yandan “çalışkanlık” olarak görülüp takdir görürken, diğer yandan insan ve toplum üzerine çalışanlar “yavaşlayın” diyerek bu koşturmacalı hayatın insana göre olmadığını söylüyorlar. (Bize yavaşlamamızı söyleyenlerin bu acımasız rekabet dünyasında koşturanlar arasında olması manidar olsa da bunu görmemiş gibi yapıp onları ciddiye almaya devam ediyoruz.)

Böyle dağınık hedefler peşinde devamlı koşturanların mukabilinde gayesiz, düzensiz, gelişigüzel yaşayan, her yere geç kalan, dünya yansa bir çuval samanı yanmayan tipler var ki sanki varlık nedenleri diğerlerini meşru ve makul göstermekten başka bir şey değil! İkisinden birini tercih etme durumunda kalsak, hiç tereddüt etmeden elimiz ilkine gitse de Efendimiz’in sireti bize bunun böyle olmadığını söyleyerek şaşırtıyor.

Bize O’nu tarif edenler genel durumunu bir sükûnet ve vakar hali olarak tanımlıyorlar. Bir gün içinde sayısız rolü üstlenen, çevresindeki herkesle ve her işle ilgilenen Efendimiz’in cemaate yetişmek için bile koşturmayı doğru görmemesi ve Yüce Allah’ın müminleri her durumda ağırbaşlı ve sakin görmek istediğini söylemesi bu konuda ölçüyü koyan son sözdür. Kendisinin hiçbir sözleşmesine geç kalmaması, hiçbir işi oluruna bırakmaması, her hareketini planlı ve amaçlı gerçekleştirmesi, yürürken bir koşturma hali göstermemesine karşın herkesten hızlı yürümesi O’nun canlı, dinamik ama vakur ve sakin bir hayatı aynı kişilikte nasıl birleştirdiğini şaşırtıcı şekilde ortaya koyar.

Genelde telaşlı bir koşturmaca içinde yaşayan biri olarak, Efendimiz’de en çok hayran olduğum hususların başında gelen bu özelliğin boş işlerle (malayani) vakit kaybetmemek, zamanını amaçlarına uygun ve namazla planlanmış olarak yaşamakla gerçekleştiğini düşünüyor, koşturmanın her zaman üretkenlik anlamına gelmediğini görüyor ve sakince yaşadığı halde çok iş üretenlere hürmetlerimi sunuyorum.