Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Amerikalı Müslümanlar Geleceği Nasıl İnşa Ediyor?

18 Aralık 2009 Cuma Sonpeygamber.info / Röportajlar


ImageSonpeygamber.info ABD’nin Texas eyaletinde Dallas’ta Islamic association of northern texas (IANT) bünyesinde faaliyet gösteren Islamic Quranic School (İslamî Kur’an Okulu) Müdürü Matthew Moes ile görüştü. Amerika’da Müslümanların gücünün artık ağırlık kazandığı ve Müslümanların bunun farkına varması gerektiğine vurgu yapan Moes, Amerika’da İslam, liderlik okulları ve dini eğitim; medya ve karikatür krizi gibi konulara karşı müslümanların nasıl tavır alması gerektiği hususunda dikkate değer açıklamalar yaptı.

İslamî Kur'ân Okulu'nu Amerika'daki Müslümanların geleceği için önemli kılan nedir?

Temel olarak tüm ülke çapında ve hatta bu şehirde bile birçok İslamî okul olduğu görülüyor. Ama bu okul kendi müfredatı ele alındığında eşsiz bir yapıya sahip. Biz Amerika Birleşik Devletleri'nde başka hiçbir okulda olmayan bir şeyi yapıyoruz ki bu da hafızlık programıdır. Birçok İslamî okulda esas alınan nokta, öğrencileri üniversiteye hazırlarken onlara İslami bir ortam hazırlamaktan ibaret. Bu bağlamda bu okullar resmi müfredat konularını İslamî çerçevede vurgularken, İslamî çalışmalar, Kur'an ve Arapça gibi bazı dersler vermekteler. Bizim okulumuzda ise bir hafızlık ve bir de lider yetiştirme programı mevcut. Aynı zamanda devlet müfredatı gereği olan matematik, İngilizce, fen ve fiziksel eğitim için öğrencilerin harcadığı zamanı yarı yarıya diğer programlarla dengeledik.

 

Göçmen Müslümanların bir araya gelmesi 1970'li yıllarda muhtemelen üniversitelerde birbirleriyle tanışmak ve daha sonraları 80'li ve 90'lı yıllarda da cami inşa etmek şeklinde gerçekleşti. 90'ların sonlarından bugüne, geçen son on yıllık süreç içerisinde de okullar kurdular.

 

Bu ön bilgileri de verdiğimize göre, artık sizin sorunuzu cevaplayabilirim. Tarih boyunca Kur'ân tüm dünyada muhafaza edilmiş ve İslamî ilimler gelişmiştir. ABD'de İslam dininin yayılmasında ise son göçmen dalgasının katkısı büyüktür. Bu göçmen Müslümanların bir araya gelmesi 1970'li yıllarda muhtemelen üniversitelerde birbirleriyle tanışmak ve daha sonraları 80'li ve 90'lı yıllarda da cami inşa etmek şeklinde gerçekleşti. 90'ların sonlarından bugüne, geçen son on yıllık süreç içerisinde de okullar kurdular. Bu nedenle, bu okulun çok önemli olduğunu hissetmemizin nedeni sadece doktor, avukat veya gazeteci olacak profesyoneller yetiştirme gereğini hissetmemiz değil, Amerika'daki Müslüman cemaat için bir birlik oluşturmak isteyişimizdir.

Şimdi açıkçası ben Müslüman Amerikan cemaatinin dünya bağlamında ve çağımızda İslam dininin yeniden canlandırılmasına yardımcı olmak anlamında üstlenmeleri gereken rolün gerçekten bilincinde olduklarını düşünmüyorum. Çünkü eğer eğitimli ve zengin insanlar başka ülkeleri bırakıp Amerika'ya geldiğinde bir beyin göçü olduysa, o zaman tüm ülkelerden farklı zengin ve eğitimli Müslümanların da Amerika'da olduğunu söyleyebiliriz. Yani Amerika'nın avantajları arasında, buranın eğitim seviyesinin, refahının ve Birleşik Devletler'in dünya üzerinde ülke olarak sahiplendiği yerin etkisi vardır. Sonra Amerika'da deneyimimize şu etkenler de katılmıştır; Müslümanlar çok farklı yerlerden buraya geldikleri için (Beyaz Amerikalı mühtediler, siyah Amerikalı mühtediler, Hintli Müslümanlar, Pakistanlılar, Afgan Müslümanlar, Orta Doğulu Müslümanlar, Kuzey Afrika'dan, Doğu ve Batı Afrika, Endonezya ve Malezya'dan Müslümanlar, ayrıca Doğu Avrupa ve başka bölgelerden de Müslümanlar mevcut)  büyürken öğrendikleri ve yaşadıkları İslam'ın, akide ve fıkıh anlamında sadece bir düşünce okulunu temsil ettiği gerçeği... Ama şimdi Amerika'ya geldiler ve artık bu farklılıklarla birlikte yaşamayı öğrenmeliler. Bu sadece teoride kalmamalı. Her türlü İslamî merkezde, farklı yerlerden gelmiş insanlarla tanışmalıyız.

ImageŞu anda yaşadığımız sorunlardan bazıları fıkıh, akide ve diğer hususlar bağlamında mevcut olan fikir farklılıklarıyla birlikte yaşamayı öğrenmektir. Henüz bu noktaya gelinmiş olmasa da, bu bizim Sünni, Şii ve diğer Müslüman gruplar arasındaki farkları bile aşmamızı sağlayacaktır. Çünkü burada hepimiz barış içinde yaşıyoruz. Öyleyse, burada camide bir araya geldiğimizde bir fark kalmaz. Bu sebeple birbirimizden bir şeyler öğrenme şansımız var. Birbirimizin fikirlerini tamamen kabul etmesek dahi bu kişileri Müslüman erkek ve kız kardeşlerimiz olarak kabul edebiliriz. Bence bu farklı Müslüman çevreler ile bu ülkedeki Müslümanların refahı, eğitim seviyesi ve Amerika'nın dünyadaki ilişkilere etkisi arasında birçok ilişki mevcut. Çünkü Amerika'da potansiyel her bir proje tüm dünyaya yansıyor. İnsanların bir şeyler yaratması, daha iyi eğitim seviyelerine erişmeleri ve Müslümanlar ile diğer Müslümanlar ve diğer inançlar arasında hoşgörüyü temin etme üzerinde etki kabiliyetine sahip olunması çok güzel.

 

Bizim isteğimiz burada hiç kimseyi Orta çağlara götürmek değil, Hazreti Muhammed (sav) ile çağımız arasında bulunan tüm dönemlerde ortaya çıkan ilimlerden yararlanmak. Ve bilgi her yere ve her zamana yöneliktir. Bu nedenle bundan her şekilde yararlanmak ve bilgileri bir araya getirmek istiyoruz.

 

İslamî eğitim ile çağdaş eğitim yöntemleri nasıl bağdaştırılabilir?

ImageBence bir anlamda çok fazla çağdaş olmaya odaklanırsanız, çağdaşın tanımının çok çağ dışı kaldığını da söyleyebilirsiniz.

Her zaman sürekli olarak yeni gelişmeler ve değişiklikler oluyor. Yani benim anladığım yeni bir şey yaratmamız gerektiğidir. Bu bizim modern Batılı duruşumuzla klasik İslamî eğitimin sağlayacağı şeydir. Belli başlı farklılıklar mevcut. Örneğin Birleşik Devletler'de her bir öğrencinin okula gitmesi gerektiği fikri gibi... Bu bazı klasik âlimlerin düşüncesi değil elbette. Çünkü onlar öğrencilerin sınıfta oturmaları için nitelikli olmaları gerektiğini söylerlerdi. Yani bir şekilde her bir öğrenci için eğitim sağlanması ile bilgiye hak ettiği saygıyı vermenin birleşimidir bu. Yani biz bu sorunun net cevabını bilmiyoruz ama başarmaya çalıştığımız bu tür dengeleri kurmak. Bu farklı tarafları dengelemeye çalışıyoruz.

Ama ben İslam medeniyetinin bize bu noktada sunduğu büyük bir miras olduğunu düşünüyorum. Bizim isteğimiz burada hiç kimseyi Ortaçağlara götürmek değil, Hazret-i Muhammed (sav) ile çağımız arasında bulunan tüm dönemlerde ortaya çıkan ilimlerden yararlanmak. Çünkü bilgi her yere ve her zamana yöneliktir. Bu nedenle bundan her şekilde yararlanmak ve bilgileri bir araya getirmek istiyoruz.

ImageAyrıca bence uyanmalı ve şunu kabul etmeliyiz ki bizim İslam dini algımızın oluşmasında son yüzyıldaki gelişmeler etkili oldu. Sömürgeciliğin etkisi ve Müslüman toplumların sömürgecilere tepki verme biçimi ve bu durumun İslam'ın uygulanmasına nasıl etki ettiği düşünülmelidir. Sömürgeciler gelmeden önceki durum ile Müslüman topluluklar savunmacı bir tarzda hareket etmeden ve İslam dinini savunmacı bir bağlamda yaşamadan önceki durum karşılaştırılmalıdır. Öyleyse İslam dini önceleri nasıl yaşanıyordu? Yani böyle bir toplumun içine giriyorsunuz, azınlık olsanız bile dininizi yaşama özgürlüğünüz mevcut ve böylece savunmacı bir yapıya sahip olmanıza da gerek kalmıyor. Saldırı altında değiliz, öyleyse savunmacı olmamıza gerek yok. O haldeİslam nasıl olmalı? Ayrıca yeni bir kültürün içine girerken dünyanın farklı yerlerinden İslam nasıl görünüyordu?

İslam'ın yekpare olduğuna ve Arap kültürünün her yere gittiğine inanmıyorum. Arap kültürünün bazı parçaları 7. yüzyılda farklı yerlere ulaştı ve o dönemde gördüğümüz en güzel şeylerden biri belli başlı bazı hususların neredeyse tüm Müslüman topluluklarında aynı olmasıydı. Ama aynı zamanda farklılaşan şeyler de mevcut ve işte bu nedenle bu mesaj tüm insanlık için gerçekçi bir yapıya sahip. Öyle ki bu yeni insanlara yabancı bir sistem dayatmak değil, İslamî değer sistemine göre yeni düzenlemeler yapmaktır.

Bunların bazıları da burada yapılmalı. Dünyanın geri kalanından gelen insanlar büyük çapta bu ülkelerdeki savunmacı hareketlerden etkilenmişlerdir. Bunların hepsi İslam'ın Amerika'daki mevcudiyetini şekillendirmiştir. Bence bir toplumda rahat bir şekilde nasıl yaşayacağımız, kendimizi toplumdan nasıl soyutlamayacağımız ve bu toplumda yetişen çocuklarımızdan kendimizi nasıl soyutlamayacağımız ile ilgili zorlukları anlamak bizim görevimizin bir parçası.

ImageVe bu her okulun görevi... Kültürel bilgi aktarımı her okulun başlıca hedeflerinden biridir.

Müslümanların Amerika'da saldırı altında olduğunu düşünmüyor musunuz?

Bence, basında din diğer siyasi manevraları gizlemek için bir paravan olarak kullanılıyor. Her zaman sıcak bir sorun olan Filistin-İsrail çatışmasında olduğu gibi... Konuyla yüzleşmek ve olaya insan hakları sorunu üzerinden bakmak yerine, Batı medyası din konusunu bir perde olarak kullanıyor. Böylelikle insanların sorunun esasını görmesi engelleniyor. Bu karmaşık bir konu... Açıkçası ben hiç kimsenin durumun on beş yıl önceki haline döndürülmesinden bahsedebileceğini düşünmüyorum. Öte yandan orada insan hakları ihlalleri olduğunu da görmezden gelemeyiz ve bu ihlaller bu ülkenin temel değerlerine inanan her Amerikalıyı da elbette ki rahatsız edecektir.

Konuyu dini bir sorunmuş gibi görüp öyle yorumlarsanız, Amerikalılar'ın genelde "din kişisel bir konu. Bunu herkese göstermemeliyiz. Bu konu hakkında konuşmak istemiyoruz" dediklerini görürsünüz. Sonra olaya bu bağlamda bakarlar ve bu durum bizim konuyla tamamıyla yüzleşmemizi engellemektedir.

Ben bu konuyu en büyük örneklerden biri olarak kullanıyorum. Şöyle ki, Müslümanların nasıl olduklarına bakarsanız, medyada Filistinliler'i baskıya uğramış kimseler yerine dini fanatikler olarak tasvir eder ve onlara dini fanatikler olarak bakınca da konuyu bayağı farklı görmüş olursunuz.

Bu bölgede, Dallas Fort Worth'de, IAQ, Brighter Horizons, al-Hidayah Akademisi, Irving, Carrolton, Peace Academy -  bu okulların dördü ruhsatlıdır ve bu bizim sadece metropleksimiz. Birleşik Devletlerdeki her şehir için geçerlidir bu. Buralarda büyük ve küçük camiler mevcut. Müslümanlar camilerin yakın çevresinde yaşıyor, istedikleri gibi giyinip, günlük olarak buraya geliyor ve dua ediyorlar. Hangi restorana giderseniz gidin, yemeğin içeriğini size söylüyorlar. Bir gıdayı kirletip kirletmeyecekleri konusunda endişe duymanıza gerek yok. Tüm bunlar sonunda çocuklarımız devlet okullarına giderlerse, namaz kılma hakları var. Öğretmenleri onlarla namaz kılamıyor ama çocukların Cuma namazına gitme hakları bulunuyor.

Amerika'daki birçok kurum çevreyi rahatsız etmediğiniz sürece dini ibadet hususunda ayrımcılık karşıtı bir siyasete sahip. Eğer ofisin ortasında ezan okumak istersem bu sorun teşkil edebilir ama patronumdan izin alıp birkaç dakikalığına kabine gidip orada dua edersem, bu sorun olmayacaktır. Normalde ofisten ayrılmak için zaman isterseniz, hafta içinde öğle yemeklerinize daha geç çıkıp zamanınızdan kısarak Cuma günü namaza gitmek için daha fazla zaman yaratabilirsiniz. Bu zaten tüm büyük şirketlerin uyguladığı bir politika, buradaki büyük kuruluşların hepsi bunu uyguluyor.  

Sorunuz Müslümanların bir saldırı altında olup olmadığı ile ilgiliydi. Medyada siyasi çıkarlara hizmet etmek için kullanılan belirli görüntülerin olduğunu düşünüyorum fakat bir insanın günlük yaşantısında insanların her gün faydalandığı haklar ve özgürlükler garanti altına alınmaktadır.

 

Hz. Muhammed (sav) insanlığın sembolüdür, umudun sembolüdür, ne olabileceğimizin sembolüdür, baskı gören insanlar için bir semboldür.

 

Karikatür krizi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Medyanın bu tür bir olayı önemsemesi bile bence büyük bir talihsizlik. Bu karikatür bir web sitesine koyulmuştu. Şu anda 1. Madde ile garanti altına alınmış şekilde Birleşik Devletler'deki herhangi bir örgütün sitesine girip bakabilirim. Ku Klux Klan ve Neo Nazi web sitelerine izin veriliyor. Onların bu sitelerde yayınladığı materyaller rahatsız edici fakat kimse onları umursamıyor. Onları CNN'de bulamazsınız, onları gazeteye taşımaya istekli birini bulamazsınız ve kimse onları umursamaz. Nüfusun geneli bu insanların ve bu ırkçı örgütlerin geriye dönük bir inanç sistemini temsil ettiklerini düşünüyor. Eğer toplum içinde bulunacaklarsa kanunun arkasına saklanıyorlar. Eğer birilerine kendilerinin var olduğunu göstermek isterlerse eyaletten izin alacaklar ve polisin korumasına sahip olacaklar. Irkçı örgütlerin geçit töreni yapması ve bakış açılarını göstermesi için Afrika asıllı Amerikalı polis memurlarından sokakları koruma altına almalarının istendiği bir yer hayal edebiliyor musunuz? Ve belki de beyaz Amerikalılardan oluşan ortalama Amerikan halkı geçit töreni yapan bu kişilere saldırmak için oradalar.

Onların ırkçılığı bizi sinirlendiriyor ve bu yüzden onların geçit töreni yapmasını engellemek için telefon görüşmeleri yapıyoruz. Ancak çok farklı ırklardan oluşan polis gücü yine de onların 1. Madde'den doğan hakları nedeniyle onları korumak için orada olacaklar.

Benim düşünceme göre hiçbir medya kuruluşu bu tür şeyleri haber yapmamalı. Aşırı görüşlere sahip herkes kendi materyalinin reklamını yapabilir ve şayet medya bu konuyu abartırsa herkes bu konuyu izleyecek ve bunun hakkında konuşacaktır.

İki konu üzerinden provokasyon yapıyorlar; gayrimüslimlerin Müslümanlar hakkında yanlış bilgilendirilmesini teşvik etmek ve her şeyden önemlisi eğitimsiz Müslümanları Müslümanlarla ilgili olan stereotipler şeklinde tepki vermeleri için provoke etmek. Onların genel olarak Amerikalı Müslümanların tepkisini gösterdiğini düşünmezsiniz. Bu tür bir düzeltme ile ilgili konuşma meselelerine alıştık. Bunları konuşuyor olabiliriz, bunların bizi sinirlendirdiğini söylüyor olabiliriz fakat burada hiç kimse sokaklara dökülmüyor ya da birisi bir karikatür çizdi diye diğerlerini öldürmüyor.

Fakat düzenli eğitimin olmadığı ve hatta yiyecek bir şeyin olmadığı yerlerde yaşayan baskı altındaki insanların yanına gidebilirsiniz ve birinin onların umut sembollerine karşı saygısızlık ettiğini gösterebilirsiniz ve tabii ki bunun sonucunda onlardan bir tepki alırsınız.

Peki Müslümanların tavrı nasıl olmalı?

Tepki göstermemeliler. Onları görmezden gelmeliler. Medyadan bu hararetli konuşmayı sanki habermiş gibi ele almayı bırakmasını istemeliyiz çünkü bu bir haber değeri taşımıyor. Bu bağlamda daima devam eden bir nefret konuşması mevcut fakat bu bir haber değil. Bu, sadece insanları provoke etmek isterseniz bir haber olur.

Diğer yandan aramızdan imkânı olanlar - yani baskı altındaki Müslümanlara yardım etmek için eğitime ve zenginliğe sahip olan Amerika'daki ya da başka yerlerdeki insanlar - bu tür durumlara karşı nasıl daha iyi bir tepki göstermelerini öğrenmeleri için onlara yardım etmek zorundalar.

Amerika'da Afrika asıllı Amerikalılar için kullanılan belirli kelimelerle ilgili büyük bir olay söz konusu. Eğer varlıklı ve eğitimli Afrika asıllı Amerikalıların yaşadığı bir mahalleye giderseniz ve bu kelimeleri kullanırsanız onlar bu kelimeleri rahatsız edici bulacaktır ama size saldırmayacaktır. Fakat fakir insanların yaşadığı bölgelere giderseniz ve bu dili kullanırsanız oradaki insanları provoke edersiniz.

Bu, şu anlama geliyor; eğitimli insanlar disiplinli ve ihtiyatlılar. Yine de incineceklerdir ama daha az eğitimli kişilerin tepki verdikleri şekilde bir tepki göstermeyeceklerdir.

Hz. Muhammed (sav) insanlığın sembolüdür, umudun sembolüdür, ne olabileceğimizin sembolüdür, baskı gören insanlar için bir semboldür. Onlar bu sembollere daha da fazla güvenebilirler.

Eğer herhangi bir yoksul Hıristiyan köyüne giderseniz ve orada haçları kırarsanız ya da İncil'e karşı saygısız bir harekette bulunursanız bu insanlar kızacaktır ve tepki gösterecektir. Fakat eğer eğitimli Hıristiyanların olduğu bir yere giderseniz muhtemelen sadece sizden nefret edeceklerdir ve size sırtlarını döneceklerdir. Farklı seviyede insanlar mevcuttur.

Yaşananlara doğru bir perspektiften baktığımızda Amerikan halkı ile ilgili ana hedeflerimizden birinin okur-yazarlık olması gerektiğini görüyoruz. Medya kurumsal çıkarlar tarafından yönetilmektedir ve onların ana gelir kaynağı ticari reklamlardır ve bu kurumsal çıkarların açıkça görüldüğü üzere siyasi çıkarlarla ilişkisi vardır. Bu şirketlerin sahiplerinin kendi siyasi çıkarları mevcuttur ve siyasi hedeflerine ulaşmak adına medyayı etkilemek için işlerini ve zenginliklerini kullanırlar. Eğer bunun farkında olursak bu tür şeyler tarafından manipüle edilmek zorunda kalmayız demektir.

Şahsi düşünceme göre eğer haberleri izliyorsam bunun bir eğlence olduğunu hatırlamam gerek. Eğer bilgi almak istersem o zaman muhtemelen bir üniversite profesörüne danışırım. Çalışmalar yapan ve araştırmaları olan insanlara gitmek istiyorum, sadece sahiplerinin siyasi düşüncelerinin reklamını yapan kişilere değil.

 Chicago'da Bir İslam Okulu: Universal School

Amerikalı Müslümanların Buluşma Platformu:ISNA

Amerika'da Müslüman Sivil Toplum Kuruluşları

Isna Video Görüntüleri