Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Bütün Dinlerde Ortak Bir İbadet: Oruç

6 Nisan 2019 Cumartesi Dosyalar / Ramazan ve Bayram



İbadetler, dinden dine kısmi farklılıklar taşısa da temel özellikleri itibariyle aynıdır ve belli formlar, bütün dinlerin ibadetlerinde müşterektir.

İnsanlık tarihinin zaman boyutunda ne kadar gerilere, mekan boyutunda ne kadar uzaklara gidilirse gidilsin, insanın yaşadığı her zaman ve mekan diliminde din gerçeği mutlaka bulunmaktadır. Çünkü inanma duygusu insanın temel özelliklerinden biridir ve değerler sistemi oluşturma, bunu bir iman kaynağına bağlanarak yapma bütün insanlar için psikolojik ve sosyal bir zarurettir. İnanan ve böylece diğer canlılardan ayrılan insanın bu niteliği fıtridir, yani doğuştan gelmektedir. İnsanlık tarihi ve bilimsel araştırmalar dinin insanla birlikte var olduğunu, dinsiz bir toplumun ve inançsız bir insanın olamayacağını göstermektedir. 

Din, nasıl insanlık tarihinin inkar edilemez bir gerçeği ise, ibadet de dinin vazgeçilmez bir parçası, temel unsurlarından birisidir. Din kelimesinin etimolojik yapısında da bu anlam vardır. Arapça'da "din" kelimesi etimolojik olarak iki taraf arasında bir tarafın emir ve hakimiyetine, diğer tarafın ise itaat ve boyun eğmesine dayalı karşılıklı ilişkiyi ifade etmektedir. Kul açısından söz konusu olan itaat ve boyun eğmenin en belirgin tezahürü de ibadettir. Batı dillerinde din karşılığı kullanılan "religion" kelimesi de hem insanları Tanrı'ya bağlayan bağ, hem de belli bazı davranışları dikkat ve itina ile düzenli ve periyodik olarak yapmak anlamları taşımaktadır.

Din kelimesinin etimolojik yapısında bulunan bu anlam dinin tanımının da temel öğelerinden birini teşkil etmektedir. Dini oluşturan temel öğelerden birisi yüce bir kudretin varlığını zihnen kabul edip kalben ona bağlanmak demek olan zihni faktör veya iman ise, bir diğeri de zihnen varlığı kabul edilen, kalben kendisine bağlanılan bu yüce kudrete karşı bir takım davranışları dikkatle yapmak demek olan davranış faktörü, yani ibadettir.

İster hak veya batıl, ister milli veya evrensel olsun bütün dinlerde ibadetler ve ibadet hayatı vardır. Zira insan, varlığını kabul ettiği yüce kudrete karşı bir takım davranışları yapmak suretiyle hem saygı ve kulluğunu sunmak ve böylece iç huzuruna kavuşmak hem de talep ve beklentilerini arz ederek gerçekleşmesini ummak durumundadır.

 İbadetler, dinden dine kısmi farklılıklar taşısa da temel özellikleri itibariyle aynıdır ve belli formlar, bütün dinlerin ibadetlerinde müşterektir. İbadetler genelde söze dayanan, bedeni hareketlerle şekillenen veya sahip olunanlardan feda ve takdim etmek suretiyle gerçekleştirilen veyahut birtakım şeylerden kendini mahrum etme şeklinde gerçekleşen davranış şekillerdir.

Dinlerin hepsinde oruç ibadeti vardır; ancak süresi ve mahiyeti farklılık arz etmekte, günün bir bölümünden yıllara, perhizden hiçbir şey yememeye kadar değişik uygulamalara sahne olmaktadır.

Bedenî hareketlerle yapılan ibadetler genelde el açmak, elleri bağlamak, ayakta durmak, eğilmek (rüku) ve secde yapmak gibi temel formlarla gerçekleştirilen hareketler ile buna ilave edilen sözlü okuma, yakarış ve dualardan oluşmaktadır ki, yüce kudret karşısındaki kulluğu en iyi ifade eden ve bütün bu formları içinde barındıran en tam ve mükemmel ibadet şekli namazdır. Diğer dinlerdeki ibadetlerde bu temel formların bir kısmı bulunmakla birlikte hiçbir dinde formların hepsi aynı ibadet içinde yer almamaktadır. Namazda ise saygı ve kulluğu, acziyeti ve münacatı ifade eden davranış şekillerinin hepsi mevcuttur. Mesela Yahudilikte kıyam, kıraat, hafif rüku vardır fakat secde yoktur. Hıristiyanlıkta ise kıyam, kıraat ve diz çökme vardır ancak ne rüku ne de secde bulunmaktadır.