Peygamber'in İzinde Gündelik Hayat

 

Tutulmayan Sözler, Uygulanmayan Kararlar



Efendimiz'in sözlerini tutmaya, antlaşmalara riayet etmeye ne kadar önem verdiği malumunuzdur. O an itibariyle aleyhine bile olsa daha önce verdiği bir sözden asla dönmemiştir. Bunun tarihe mal olmuş en açık örneğini Hudeybiye Antlaşması'nın hemen sonrasında işkence görmüş vaziyette defalarca kamplarına sığınan Mekkeli Müslümanları "Biz onlarla bir antlaşma yaptık, onu bozamayız, belki Allah size başka bir yol gösterir" diyerek Mekkeli müşriklere teslim edişinde görürüz.


devamını oku 18 Ağustos 2015 Salı

Aklımız Neye, Ne Kadar Erer?



Malum, dünyaya geldiğimiz andan itibaren önümüzde birden çok hayat bizi bekliyor. İlki, bize en yakın olan şu an içinde bulunduğumuz hayat. "Dünya" da "denî"den türeyen bir kelime olarak o demek zaten. Sonra toprağın üstünden altına geçerek sürdüreceğiz hayatımızı. Ona da "kabir hayatı" demişiz. Ondan sonra dirilişle başlayan ve çeşit çeşit safhaları olan bir ahiret hayatımız var. 


devamını oku 4 Ağustos 2015 Salı

Kur'ân'ı Ezberlemek ve Yaşamak



İnternette dolaşırken şöyle bir söze rastladım: "Unutmayın hafızanızdaki Kur'ân değil; hayatınızdaki Kur'ân sizi iyi insan yapar!" İlk bakışta Kur'ân'ın hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapıyor gibi görünen bu sözü herkes pek bir beğenmiş olmalı ki durmadan yayılıyor.


devamını oku 28 Temmuz 2015 Salı

Ramazan'dan Sonra



Bazı anları sonsuza kadar durdurmak istesek de zaman -iyi ki- bizi dinlemez. O bildiğini okur, geçer gider. Aslında zaman her yerde herkes için aynı akar. Gelin görün ki bir gün, içinde bulunduğumuz hale göre kimimize bir asır gibi gelirken, kimimiz de bir göz açıp yumma sanırız aynı süreyi.


devamını oku 15 Mayıs 2015 Cuma

Takdir Tedbir Dua



Bir şeyi şöyle yapsak böyle mi olur kaygısıyla uykularınızın kaçtığı, aklınıza gelen her ihtimalin yüzlerce yeni kapı açarak bu kapıların hayra mı şerre mi çıkacağını kestirmeye çalışırken bütün bu detaylı düşüncelerin sizi en sonunda başladığınız yere, yani tam ve kat'î belirsizliğe getirdiği geceler yaşadınız mı?


devamını oku 1 Nisan 2015 Çarşamba

Sözü Çoğaltmanın Tehlikesi



Efendimiz'in konuşmalarını inceleyen ulema O'nun az ve öz konuştuğunu, sözü çoğaltmadığını, sonu gelmez tartışmalara girmediğini söylüyor. Kaynaklarımızın kaydettiğine göre O, maksadını açık ve anlaşılır şekilde ifade eder, en derin hikmetleri içeren mevzuları kısaca anlatırdı. 


devamını oku 3 Mart 2015 Salı

Şehvetimin Şerrinden Sana Sığınırım



Peygamberimiz, kendisine gelerek “Ey Allah’ın Resulü, bana kendisiyle Allah’a sığınacağım bir dua öğret” diyen Şekel b. Humeyd’e şöyle demesini tavsiye etmiştir: “Allah’ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve şehvetimin şerrinden Sana sığınırım.”


devamını oku 17 Şubat 2015 Salı

Aman Dikkat



Yeni doğmuş bir bebek hepimizin gözünde masumiyetin ve saflığın sembolüdür. Her çocuk tertemiz bir melek gibidir. İçimizde kötülüğün tohumlarını taşısak da katıksız bir iyilikle başlarız hayata. Sonra nasıl oluyor da bu masum bebeklerin bir kısmı çok yaş yaşayıp çok gün de görmeden, gencecik yaşlarında etrafına dehşet saçan canilere dönüşebiliyorlar?


devamını oku 10 Şubat 2015 Salı

Bu Yol Nereye Çıkar



Etrafınızdaki konuşmalara, şikayet ve eleştirilere kulak verdiğinizde Müslümanların birbiriyle uğraşmaktan başka işi kalmamış gibi olduğunu görüyorsunuz. Çeşit çeşit yollara mensup olanlar bütün yolların nereye çıktığını göremeyecek kadar yakınlık körlüğüne uğramış bir şekilde sadece kendi yollarının doğru olduğunda ısrar ediyorlar. 


devamını oku 3 Şubat 2015 Salı

Peygamber'i Küfürle Müdafaa Etmek



Sözün en güzelini getiren, ağzımızdan hayırdan başka bir şeyin çıkmasını istemeyen, muarızlarının -bırakın şahıslarına- putlarına dahi sövmesi yasaklanan, savaşta bile düşmanına güzel davranmayı emreden bir Peygamber’e iman eden, O’na yönelik çirkin saldırılar karşısında güya O'nu müdafaa edenlerin bir kısmının sanal dünyada kullandıkları dil ve üslûbuna baktıkça tüylerimiz diken diken oluyor. 


devamını oku 27 Ocak 2015 Salı

Hangi Dindarlardansınız?



Bugün sizinle paylaşmak istediğim konu Gordon Allport'un geliştirdiği “İç ve Dış Güdümlü Dindarlık” teorisi.

Biliyoruz ki bu köşedeki yazılar gündelik hayata yöneliktir. O halde nerden çıktı bu teori demeyin. Durduğumuz yeri anlamak ve etrafımızda olan biteni doğru yorumlayabilmek konusunda bakış açımızı zenginleştirdikleri için bu vb. teorilerin güncelliklerini hiç kaybetmediklerini düşünüyorum.


devamını oku 13 Ekim 2014 Pazartesi

Temsilci



Her şeyiyle sizden farklı olan insanlarla bir arada olduğunuzda gerçekten kendiniz gibi davranabilir misiniz? Yeme içme biçiminden kullandığı kelimelere, evlilik anlayışından tatilini nasıl geçirdiğine varıncaya kadar tüm hayat tarzıyla sizden farklı olan birileriyle birlikteyken...


devamını oku 29 Eylül 2014 Pazartesi

Tek Tip Müslüman



İnsan ne kadar az bilirse kendini tek doğru sanma düzeyi o kadar artıyor. Bilginin kaynaklarına ulaşma becerimiz azaldıkça kendimize güvenimiz kuvvet kazanıyor; fikirlerimizi, kararlarımızı daha bir hararetle savunup esnekliğimizi kaybediyoruz.


devamını oku 19 Eylül 2014 Cuma

İlkeler Daima



Düğün mevsimindeyiz. Hemen her ailede birkaç düğün artarda… Rabbim herkese mutlu-mesut, hayırlarla, bereketlerle dolu yuvalar nasip etsin. İnsan sadece sıkıntı zamanlarında denenmez. Böylesine mutluluk vesilesi olacak anlarda da ne çeşit imtihan konuları vardır, bilirsiniz.


devamını oku 19 Ağustos 2014 Salı

Kalem Suresinden Yönetim Prensipleri



Mülk Suresinin hemen ardından gelen Kalem Suresi kalem ve yazıya yemin ederek başlar. Kur'ân'ın iniş sırasına göre Alak Suresinden sonra ikinci sıradadır, ama kalan ve yazının bir mülkü idare etmenin en önemli şartı olan ilim ve kültürün simgesi olmaları hasebiyle Mülk Suresinden hemen sonraya yerleştirilmesi manidardır. Peygamberliğin ilk günlerini yaşayan Efendimiz -ve onun şahsında Kur'ân'a muhatap olan herkes- için kaleme ve yazıya yapılan bu vurgu bilginin kayıt altına alınması gerektiğine önemli bir vurgudur.


devamını oku 17 Haziran 2014 Salı