Kur’ân; eşsiz bir itikat ve hukuk sistemi, en mükemmel bir iktisadi nizam, her zaman ve her yerde tazeliğini, geçerliliğini muhafaza eden ve insanları mesut edecek en üstün hayat yoludur. |
Şüphesiz ki bu Kur’ân en doğru yola iletir. İyi davranışlarda bulunan müminlere, Kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdele. (1)
İnanmak ve hükümlerine göre yaşamak mecburiyetinde olduğumuz Kur’ân; hayatın asıl gayesini beyan buyurmuş ve tahdit etmiştir. Kur’ân yaşamanın gayesini insanların anlayışlarına göre sınıflandırmıştır. Nasıl ki basit bir ev aletini kullanmadan önce, iyi bir randıman almak için kataloga göre hareket etmek gerekiyorsa; insanı yaratan, onu en mükemmel şekilde donatan Allah, onun dünya ve ahiret saadetini sağlayacak, ayağı taşa değmeden yürüyecek, ona ışıklı yollar açacak ilahi katalogu Kur’ân-ı Kerim’i sunmuştur.
Kur’ân bizatihi hayattır. Bunun içindir ki Hz. Aişe (r.a) ye, Rasûlullah’ın hayatından, ahlâkından sorulduğunda “O’nun hayatı Kur’ân’ın ta kendisidir” cevabını veriyor.
Kur’ân-ı Kerim yüce semadan Hz. Muhammed (s.a.v) e muska yapılmak, sadece kabirlerde, matemlerde okunmak, satırlara yazılıp ezberlenmek, kâğıtlarını yüklenip ahlâki yönünü ihmal etmek, sözlerini ezber edip, hükümlerini terk etmek için inmemiştir.
Kur’ân-ı Kerim insanlığı hayır ve saadete kavuşturmak için inmiştir. Allah’ın kitabını hayatına uygulamayan Müslüman, elinde lamba bulunduğu halde onu söndürüp körlerden kılavuzluk bekleyen şaşkın insana ne kadar da benzemektedir.
Bunun içindir ki, Kur’ân; eşsiz bir itikat ve hukuk sistemi, en mükemmel bir iktisadi nizam, her zaman ve her yerde tazeliğini, geçerliliğini muhafaza eden ve insanları mesut edecek en üstün hayat yoludur.
Kur’ân maddi ve manevi zenginliktir. Ona iman ve yaşamadan sonra, fakirlik yoktur.
Kur’ân ile yaşamış, Kur’ân ile izzet ve şeref kazanmış, Kur’ân ile yükselmiş, Kur’ân ile medeniyetler kurmuş, Kur’ân ile cihana örnek olmuş, Kur’ân ile dünyaya adalet dağıtmış, Müslüman bir milletin torunları; bugün bir çözülme, bir bunalım içine düşmüşse bunun sebebi tek ifade ile “Kur’ân’dan uzaklaşmak” tır. |
Kur’ân, Allah kelamıdır.
Kur’ân, 6666 ayet ve 114 suredir.
Kur’ân, her okuyuşta ruhani bir zevk duyulan ve hiç usanç vermeyen bir kitab-ı kerimdir.
Kur’ân, (Kitab- ı Münzel) dir. (Kitab-ı Müdevven) değildir.
Kur’ân, dünyevi, uhrevi, hukuki, içtimai, siyasi, iktisadi, bilcümle ahkâmı ihtiva eden ilahi bir kanundur. “Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır” (2)
Kur’ân, önünde maziler rükû etmiş, hiçbir zaman ondan müstağni kalamamıştır.
Kur’ân, Sultan-ı Enbiya Efendimizin en büyük mucizesidir.
Kur’ân, Muciz, okuyan daima acizdir.
Kur’ân, dünyada şafi, ahirette şefidir.
Kur’ân, kalbe safa, ruha refah verir.
Kur’ân, 15 asırdan beri hiçbir kelimesi, hiçbir ibaresi, hiçbir harfi tağyire uğramamışi hiçbir maddesi değişmemiş, bir hitabnâme-i lâhutidir. “Kur’ân-ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız” (3)
Kur’ân,’ın kovduğu kimse hiçbir zaman felah bulmaz.
Kur’ân,’ın ilk ayeti (oku) diye başlayan ve ilmi kucaklayan bir fermandır.
Kur’ân’dan feyiz almayan hiçbir yerden feyiz alamaz.
Kur’ân’ın manevi hâkimiyeti şerefi nüzulünden kıyamete kadardır.
Kur’ân, öğüttür, nasihattir. Fakat alana.
Kur’ân, nezaket, nezahet, medeniyet kaynağıdır.
Kur’ân, deha ve zekâ eseri değil, sırf vahiy eseridir.
Kur’ân, “Habl-u’l-lah” (4) yani Allah’ın ipidir.
İnsanlık, Kur’ân’ın rahmani şifasına muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın Rabbani hidayetine muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın temizleyici rahmetine muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın kurtarıcı sevgisine muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın mukaddes nuruna muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın şerefli terbiyesine muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın dosdoğru yoluna muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın toplayıcı sancağına muhtaçtır.
İnsanlık, Kur’ân’ın “Hakkı” “batıl” dan ayıran kelamına muhtaçtır.
Kur’ân’ı yaşamayan insan, azgın nefis zincirlerini kıramayacaktır.
Kur’ân’ı tanımayan insan, Allah’ın “has” kulu olma lezzetini tadamayacaktır.
Kur’ân’a dönmeyen insan, maddeten ve manen çürüyecektir.
Kur’ân’a yönelmeyen insan, beynindeki kahredici fırtınayı durduramayacaktır.
Kur’ân’a koşmayan insan, allanıp pullanıp çağın küfür mikrobunu almaya devam edecektir.
Kur’ân’ı aramayan insan, fitne, fesat, ızdırap ve felaketten yakasını ayıramayacaktır.
“Kalbinde Kur’ân’dan hiçbir ayet bulunmayan kimse, harap (olmuş) ev gibidir”
“Kur’ân oku ve yüksel” (5)
Görülüyor ki harab olmayı önlemenin tek reçetesi Kur’ân’dır. Yükselmenin, ilerlemenin tek çaresi Kur’ân’dır. Bütün dertlerin tek şifası Kur’ân’dır. Bütün huzursuzlukların tek devası Kur’ân’dır.
Kur’ân-ı Kerimi Okumak
Kur’ân’ı hayatınızın eksenine yerleştiriniz ki Kur’ân’sız bir hayat Allah’sız bir hayat demektir. Allah’la ve kendisiyle tanışmak isteyen Kur’ân okusun.
Kur’ân’ı kendinize nazil oluyormuş gibi okuyunuz. Oradaki her hitabı üzerinize alınız. Her anlatılan kıssanın kahramanı yerine kendinizi koyunuz.
Kur’ân’ı gerçek manada okumayı bilen etrafınızda bir “ayaklı Kur’ân” var ise, Kur’ân’ı ondan öğreniniz. Bu Kur’ân öğreniminde Nebevi yöntemdir. Allah Rasûlünün Kur’ân hocası Cebrail idi. Kıraat istikrayı (iyice üzerinde durup kavrama) istikra ise ameli gerektirir.
Kur’ân’a kendi indi mütalaalarınızı yamamaya kalkmayınız. Bir ayeti doğru anlamak için şu ilkelere dikkat ediniz.
1- O ayeti açıklayan ya da tamamlayan Kur’ân’da başka ayet var mı?
2- O ayeti Peygamberimiz nasıl açıkladı, anladı ve yaşadı?
3- O ayeti sahabenin fakihleri nasıl anladı ve yaşadı?
Kur’ân’ı hayatınızın eksenine yerleştiriniz ki Kur’ân’sız bir hayat Allah’sız bir hayat demektir. Allah’la ve kendisiyle tanışmak isteyen Kur’ân okusun. |
Çocuklarınıza masal yerine Kur’ân kahramanlarının: Hz. İbrahim’in, Hz. İsmail’in Hz. Musa’nın, Hz. Yusuf’un, Hz. İsa’nın kıssalarını anlatınız. Onların hayal dünyasına çağdaş kültür, sahte futbol ilahlarını, pop magandalarını sokmadan siz, Kur’ân kahramanlarını sokunuz.
Vahyin ruhunu ve özünü anlamak için Rasûlullah’ın hayatını okuyunuz.
Hafızanıza hakkını veriniz., Kur’ân’dan ve sahih sünnetten ayet ve hadisler ezberleyiniz. Kültürünüz artar. Literatürünüz genişler. Dahası namazları bir ömür “Elemtere’den aşağasıyla” kılmaya mahkum olmazsınız.
Bu bir mahrumiyettir. Kur’ân coğrafyasının değişik iklimleri olan değişik surelerden hiç olmazsa küçük küçük parçalar ezberleyiniz. Anlamını bilerek namazlarınızda okuyunuz, göreceksiniz namazlarınızdan farklı bir haz almaya başlayacaksınız.
Dipnotlar
1-İsra, 17/9
2-En'am, 6/59
3-Hicr, 15/9
4-Al-i İmran, 3/103
5-Ebu Davud, Tirmizi, et-Tac. C IV.s.5