Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Ne Dediler?



Öğrencileri, mesai arkadaşları ve uzmanlar Prof. M. Yaşar Kandemir'in Hadis ve Siret'e yönelik hizmetleri hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştılar;


Prof. Dr. Raşit Küçük (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı):

Yaşar Kandemir adı duyulunca, onu tanıyanların yapacağı ilk iş kendilerine bir çeki düzen verip hocayla bir arada olmaya hazır hale gelmek olur. Bu hal, bir korku veya endişeden değil, tam aksine sevgi ve saygıdan kaynaklanır. Kandemir Hocayı tanımlamak gerekirse, benim bakış açımdan, sevgi, muhabbet, saygı, merhamet, şefkat ve nezaket kelimelerini mutlaka kullanmak icap eder. Tabii bunlara hemen ilave edilmesi gereken bir fizikî unsuru da unutmamak gerekir: Bitmek tükenmek bilmeyen bir gayret ve azimle kitap, makale, ansiklopedi maddeleri yazmak suretiyle dine, millete, insanlığa, kısaca insana hizmet aşkı. Son zamanlarda buna cami dersi ve konuşmalar, sohbetlerin de eklenmesi kendisini yoruyor ama ümmet-i Muhammed için büyük bir hayır, bizler için de bir örnek teşkil ediyor. Kandemir Hoca, yerinde çok ciddî, yerinde espirili, ama her zaman itidali muhafaza eden bir hoca, bir ağabey, bir dost, bir arkadaş, bir babadır. Cenâb-ı Hak kendisine hayırlı ömür ihsan etsin.

Kandemir Hoca'nın bütün gayreti ve himmetinin, Yüce Allah'ın kitabı Kur'an ve Sevgili Peygamberimiz'in Sünnet ve hadislerine yönelik olduğunu ifade edersem hakikati itiraf etmiş olurum kanaatindeyim. Hâl-i hazırda iki kıymetli arkadaşıyla birlikte uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Kur'an mealini sabırsızlıkla bekliyoruz. Gerek akademik, bilimsel çalışmaları, gerek halkın okuyabileceği şekilde yazdıkları,bu iki temiz ana kaynaktan akan çeşmeler gibidir. Hangisinden içseniz şifayâb olursunuz. Onun halk için, çocuklarımız için yazdıklarını bile her yaştaki insan zevkle ve usanmadan okur ve mutlaka bir şeyler değil, çok şeyler öğrenir. Birlikte çalıştığımız ve bundan dolayı gerçekten büyük onur duyduğum Riyâzü's-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi isimli sekiz ciltlik hacimli eseri yazarken gösterdiği titizlik bize de yol ve yön gösterici olmuştur. İnşallah bu yöndeki gayretleri de eksilmeden devam eder. 
 

Prof. Dr. Mahmut Çamdibi (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı) :

Yaşar Kandemir Bey'in din eğitimi sahasında gerek çocuklara yönelik, gerekse de halka yönelik yaptığı çalışmalarda bugüne dek oldukça verimli sonuçlar ortaya konmuştur. Çocuklar için kaleme aldığı eserlerine baktığımızda üslubun çocuk psikolojisine uygun olduğunu görürüz. Çocuk kitaplarının resimlendirilmiş olması, görsel açıdan desteklenmiş olması da ayrıca önemli bir noktadır.
Hadis alanında geniş ve ciddi akademik çalışmaları var. Halka yönelik din eğitimi çalışmalarının yanında akademik çalışmalarıyla da karşımıza çıkıyor. Her iki alanda da verimli ve önemli çalışmalarına şahidiz.

Yaşar Beyin eserlerinde sunduğu bilgilerin ana kaynaklarla ters düşmediğini, Hocanın bu konuda çok titiz davrandığını görüyoruz. Yaşar Bey temel kaynaklardan edindiği bilgileri anlaşılır bir hale getirip halka sunuyor. Bu çalışmalarında yalın bir dil kullanıyor.  Kimi eserlerde olduğu gibi gerçeğe aykırı mübalağalar ortaya koymaktan uzak duruyor.  Vakıaya uygun ve açık bilgiler sunduğu görülüyor.
Hoca sadece bir akademisyen, bir öğretici değil, aynı zamanda ahlakçıdır. Dini birikimini bir ahlakçı sıfatıyla insanlara taşıyor. Bu yönü de onun eğitimci kimliğini bütünlemekte. 
 

Fatma Bayram (Meridyen Destek Derneği Başkanı):
Yaşar Kandemir hocamız bir hadis hocasının şahsında temsil etmesi gereken ilmi titizliği ve konusuna vukufiyeti yanında ahlaken de peygamber yolunun gereği olan vakar ve alçak gönüllüğü kendisinde mezcetmiş bir insandır.

Eskilerin deyimiyle "Hadisin i'mâlini iptâline tercih eden" klasik çizgiyi esen rüzgarlara göre değiştirmeden, üstelik de akademik çevrelerde itibar edilen ilmi eserler yanında halkın her düzeyine hitap eden eserlerle bu çizginin günümüzde nasıl yaşatılabileceğinin her düzeyde örneklerini vermiş bir ilim adamıdır hocamız.

Kandemir Hocanın eski bir öğrencisi ve üç çocuk annesi bir ilahiyatçı olarak çocuklarıma peygamber sevgisini ve hayatı bilinen bütün peygamberlerin hayatını hocamızın çocuklar için yazdığı kitapları okuyarak kazandırmış birisiyim. Okul öncesi dönemde çocuklarıma bu kitapları defalarca okudum. Öylesine sevmişlerdi ki bazen yorgun olduğumda bir-iki paragrafı atlamak isterdim de hemen anlarlar ve atlamadan okumamı isterlerdi. Şimdi liseye giden çocuklarım hala peygamberlerin hayatı ile ilgili temel bilgilerini o kitaplara borçlu olduklarını söylerler. Hocamızın bu her seviyeye hitap edebilme ve okuma bilmeyen çocuklara bile dini bilgileri sevecekleri şekilde anlatabilme becerisi bütün diğer hayran olunacak özellikleri yanında en önemlisidir. Çünkü ben bir vaizeyim ve bazen en akademik ve ilmi bir konuyu bu konuda hiçbir temeli olmayan ama bir şekilde duyduğundan anlamak isteyen birisi için konuyu eksiksiz-fazlasız ama herkesi anlayabileceği şekilde anlatmanın ne kadar büyük bir lutf-u ilahi olduğunu çok iyi biliyorum.

İlmî birikimi, sünnete bağlılığı, peygamber ahlakını yansıtan şahsiyeti, hadis ve sünneti akademinin duvarlarından dışarıya, yaşlısından küçücük yavrularımıza varıncaya kadar herkesin gönlüne ve hayatına taşımayı başarabilen hocamıza sağlıklı uzun ömürler diliyorum.


Dr. Melike Günyüz (Çocuk Edebiyatçısı-Erdem Yayınları Genel Yayın Yönetmeni):

M. Yaşar Kandemir ve Çocuk Kitapları

 

Ana dilin sağladığı tüm imkanları çocuk eğitiminde kullanmak gereği yirmi yılı aşkın bir süreden beri ülkemizdeki pek çok kişinin kabul ettiği bir gerçek olmuştur. Çocuk kitaplarının konusu hayata dair her şey olmak zorundadır. Metinleri çocuğa görelik açısından incelediğimizde aslında konusunun ne olduğundan ziyade ele alınan konunun nasıl çocuğa göre kaleme alındığına bakmaktayız.

Cumhuriyet dönemi çocuk kitabı/çocuk edebiyatı serüveninde özellikle 80'li yıllardan itibaren dini içerikli çocuk metinlerinin yazılmaya başlandığını görüyoruz. Bu metinlerin ortaya çıkışı aslında toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.

Ahlaki çocuk hikayelerini bir kenara bırakırsak doğrudan İslam dininin çocuklara anlatılması noktasında akla gelen ilk isimlerden biri hiç şüphesiz M. Yaşar Kandemir'dir. Hoca'nın akademisyen oluşu projenin ortaya çıkışından uygulanış biçimine kadar tüm süreçte eserlerine yansımış,  konu seçimi, konunun işleniş biçimi ve anlatım teknikleri ile farklı kitaplar olarak göz doldurmuş ve taklit edilmiştir.

Bugün 50 civarında halen yayınlanmakta olan bu kitapların, bir kısmı yayımlandıkları yıllarda ilk olma özelliğine de sahipti. Kandemir hoca eserleriyle aslında  dini bilgilerin kurgusal bir yapı ile nasıl çocuğa aktarılacağının kapısını aralamış oldu.

Özelde Kandemir Hoca'nın genelde ise İslam Dininin bir çocuk algılayışı vardır. Çocuk Allah'ın insanlara vermiş olduğu bir emanettir. Çocuk ancak sevgiyle büyür. Çocuğa önce sevgi verilmeli ardında da Allah sevgisi çocuklara anlatılmalıdır. Çocuğun İslam değerleri doğrultusunda ahlaki eğitimini vermek anne babanın görevidir. Bunun ardından iman, dua ve  öğrenilmesi gereken ibadetler gelir. Nihayetinde ise çocuğun bütün hayatı boyunca kendisine rehberlik edecek. Peygamberimizi tanıması, onun ahlakı ile ahlaklanması gerekmektedir. Dolayısıyla hoca yazdığı tüm kitaplarda konu itibarıyla bu ideal çocuk yetiştirme projesinin temel eserlerini kaleme almaya çalışmış, bir çocuğun büyürken bilmesi gereken asgari düzeydeki İslam prensiplerini ve çocuğun tabiatla, insanla, toplumla olan ilişkilerini dayandıracak duygusal arka planı işlemeye çalışmıştır.

Bugün artık pek çok büyük ve modern kitap evinin çocuk raflarında dini içerikli çocuk kitaplarına rastlıyorsak bu Kandemir hocanın açtığı yol sayesindedir. 

Eyüp Camii'nde Şifa-i Şerif Derslerine Katılanların Görüşleri

Ahmet Keskin (Üniversite Öğrencisi-21) :
Bu dersleri yeni takip etmeye başladım. Gerçi İstanbul dışında okuduğum için düzenli olarak takip edemiyorum ama İstanbul'da bunduğum zamanlar gelmeye çalışıyorum. Yaşar Kandemir'in çok farklı bir anlatımı var. Başka dini sohbetlere de katıldığım oluyor ama buradaki derslerin ayrı bir havası var. Peygamber efendimizi tanımış oluyoruz. Manevi yönden tatmin oluyorum O'nu tanıdıkça. Ne kadar mükemmel bir peygambere inandığımızı öğrenmiş oluyorum.

Rasim Özcan (Emekli Memur-68) : Ben 8 aydan beri şifa sohbetlerine katılıyorum. Bir defa Pazar günü Eyüp Sultan Hazretlerini ziyaret etmek için buraya geldiğimizde camide bu sohbete denk geldim. Sonra da elimden geldiğince takip etmeye gayret ettim. Yaşar Hoca'dan Allah razı olsun Hz. Muhammed (s.a.v)'i bize anlatıyor her hafta. Onun sayesinde Peygamber Efendimizi daha iyi tanıyoruz. Mutlu oluyoruz. Ben çocuklarıma da bu sohbetleri dinlemelerini tembih ediyorum. Onlar da torunlarımla birlikte bazen bu Yaşar Hocayı dinlemeye geliyorlar. Muhterem hocamızın dersleri televizyondan da yayınlanıyor ama aynı lezzeti vermiyor televizyonda. Burada,  mübarek Eyüp Camii içinde dinlemek daha bereketli oluyor sanki. Yani bana öyle geliyor.


Ahmet Öztürk (Esnaf-36) : Yaklaşık 3 aydan beri her hafta sonu düzenli olarak buradaki derslere katılmaya çalışıyorum. Her hafta bilmediğimiz bir şeyler öğreniyoruz. Tabi bunları öğrenmek yeterli değil. Peygamber Efendimizin davranışlarını hayatımızda uygulamak gerekiyor hocamızın da hep söylediği gibi. Ben Yaşar Hocayı çok beğeniyorum. Allah böyle güzel insanları başımızdan eksik etmesin.

Nuri Çörekçi (Esnaf-43) : Bir tanıdığım bana Pazar günleri burada böyle bir sohbet yapıldığını söyledi. Ben de duyunca 2 hafta önce ilk olarak geldim. Kısmetse bundan sonra da hep gelmeye çalışacağım. Ben dinimizi ve Peygamber Efendimizi yeni tanımaya başladım. Doğrusunu söylemek gerekirse uzun yıllar dinimiz ve Peygamberimizle alakam olmadı. Şimdi yeni yeni tanımaya başlıyorum. Peygamber Efendimizi öğrenmek için çok geç kalmışım. Onun hakkındaki bilgileri daha önce öğrenmiş olsaydım herhalde hayatımı daha iyi yaşamış olurdum. Sağ olsun Yaşar Bey de çok iyi şeyler anlatıyor. Tabi biz Yaşar Beyin okuyup bize anlattığı kitapları kendi başımıza okuyamayız. Arapça bilmiyoruz zaten. Türkçe olsalar bile onları anlamak kolay olmuyor bu yaştan sonra. İşte böyle bir hocanın size anlatması daha iyi oluyor.