Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Rabbimizle Sohbete Çağrı



Ramazan Kur'ân ayıdır. O kadar ki Ramazan orucunun farz oluşunun Kur'ân'ın o ayda indirilmeye başlanmasına bir sevinç, bir şükür ifadesi olduğu söylenir.

İbadetin her çeşidinin, ama özellikle orucun Allah'a karşı sevincimizi, şükrümüzü ifade etmek için seçilmiş olması da manidardır. Demek ki orucun bıkkınlıkla, sıkıntıyla değil, derin bir minnettarlık duygusuyla ve Kur'ân'a sahip olmanın sevinciyle ifa edilmesi gerekir.

Çok uzun zaman hasretini çektiğimiz birini gördüğümüzde sevinçten tıkanmamız gibidir oruç. Kur'ân'ın yeryüzüne nüzulünün sevinciyle, ona muhatap olmanın minnettarlığıyla, onunla hemhal olmak üzere halvete çekilmemiz, dünyayı azaltmamızdır.

Gündüz mukabelelerle, gece teravihlerle içimizin dışımızın o sesle dolmasıdır. Fasih ve güzel okunan bir Kur'ân'ı anlayarak dinlemek yeryüzünde bir âdemoğlunun tadabileceği en yüksek hazlardandır. İşte sözün burasında Kur'ân'ın sadece bir ses değil, ondan daha çok bir mana olduğunu da hatırlamak ve şu Kur'ân ayında onu okumaya ve dinlemeye ayırdığımız vaktin daha fazlasını anlamaya ayırmak gerekir. Yapabildiğimiz kadar nefislerimizden, zaaflarımızdan, fikri sabitlerimizden ve her türlü propagandadan arınmış bir zihinle Kur'ân'ı baştan sona gözden geçirmek, nelerin, ne sıklıkla, nasıl anlatıldığına bakmak gerekir. O zaman görürüz ki hemen her konunun içinde dünyanın çok kısa bir oyalanma yeri olduğundan bahsedilir. Asıl hayatın dirilişten sonra yaşanacağını ve oradaki kurtuluşun da iman, namaz ve infakla sıkı alakası vurgulanır. Hele bir de kendinize belli konular seçer ve o bakış açısıyla baştan sona gözden geçirirseniz daha önceden fark edemediğiniz ne kapılar açılır, ne sırlar saçılır...

Ramazan'ın son on gününü tamamen ibadet ve halvete ayıran Efendimiz’in bu kuvvetli sünnetini ifa etmek için sokaktan, pazardan elimizi ayağımızı çekip; gezip tozmayı, yiyip içmeyi azaltarak Ramazan'ın başından beri ruhumuzun olabilecek en saf hale ulaştığı bu son ganimet günlerini Rabbimizin sohbetinde geçirmeli! Malumunuz "Kim Rabbiyle sohbet etmek isterse Kur'ân okusun!" buyurulmuş. Muhteviyatını anlamadığınız bir okuma ibadet olsa da sohbet olmaz.