Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Varlık Sevinci, "FAHR-İ KÂİNAT" Efendimiz

26 Eylül 2009 Cumartesi Sonpeygamber.info / Yazarlar


Sen, ey gök kapılarını açan sağanağımız, nasıl aralamışsa "rahmet" semânın kapılarını, "Hira"da tutuşturduğun yürek yangınınla hak ettik vahyin serin muştusunu.

Biz kalplerimizde çöller büyütürken, ey rahmet sağanağı, Sen göğsünü sıkan "İkra" hitabından, bize sonsuz ve sınırsız rahmet vahaları yeşerttin.

Yokluğun adı bile "yokluk" değilken, ey varlık sebebimiz, "Sen olmasaydın sen olmasaydın!" sırrıyla, varlık ağacının kederli köklerine ebedî teselli, ezelî tebessüm meyvesinin tadı olarak müjdelendin.

Biz unutulmuşluğun puslu kuytularında varlığa hasretken, hasrete bile hasret değilken, hasret edilesi şeylerin hasretini çekemezken, ey varlığımızın mayası, adını hasret koyamayacağımız, umut demekten sakındığımız o kutlu muradın, o kudsî arzunun hiç duyamayacağımız fısıltısını fısıldadın ruhlarımıza.

Varlığımızı sahici kılan, sancılarımızı yakarışa yanaştıran, ey varlık sevincimiz, o kadar gereklisin ki, gerek kelimesi gerekmezdi olmasaydın Sen. O kadar lâzımımızsın ki, lâzım olacakların hepsi lüzumsuza çıkardı olmasaydın Sen. 

Varlığımızı yokluğumuza tercih eden kudsî iradenin ete kemiğe büründüğü, Muhammed(asm) diye göründüğü, ey varlık övüncü, "Fahr-i Kâinat" Efendimiz, Çamur'u Adem'e dönüştüren irade, Adem'i en güzel kıvamla kıvamlayan arzu, Seni Adem'in(as) başına tac eyledi, gönlümüzün hüznüne ilac eyledi, dualarımızın göğüne mirac eyledi, sözlerimizin kıblesine hac eyledi.