Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

''Boş Zaman Satılık''

29 Mart 2012 Perşembe Sonpeygamber.info / Bir Hadis Bir Yorum


 

“İki nimet vardır ki insanlar onlar konusunda yanılgıya düşerler; sağlık ve boş zaman…”

Hayat bütünüyle boş bir zaman olarak düşünülebilir. Boş olmayan zaman, değerlendirilen zamansa eğer, değerlendirilmek üzere insana tanınan zaman da hayattır. Bu, görünürde çok uzun bir zaman dilimi gibi olan hatta dilim olduğunu bize unutturan hayat bir yandan da kısa bir süredir. Dar zamandır. Sonlu. Ama elde olan. Ne yapılacaksa, işte şimdi, bu zamanda yapılacaktır. Elini çabuk tutmalıdır insan. Bu “boş zamanın” kıymetini bilmelidir.

“Var olmak sorumlu olmaktır” diye bütün sorunu bir cümlede çözüme kavuşturup işe başlamak geliyor insanın içinden. İçimizde tekrarlanan cümleler: “Varsın. Sorumlusun. Üstelik üstün olduğun söyleniyor diğerlerinden. Akılca… Üstüne üstüne gelir sorumlulukların işte böyle. Akılca üstünlük de sorumlulukça ağırlığa karşılık gelir.”


Zamanı andına alan Allah, insan ömrüne de and içiyor Asr suresinde… “İnan, değerlerini yaşa, paylaş onu evren kardeşlerinle ve dayanışın zamanı en güzel değerlendirme konusunda” diyor.

Belki de ilk yanılgımızdı hayatımıza en başından bize verilmiş bomboş bir zaman olarak bakamayışımız. Onu bizden başka her şey ve herkes dolduruyor çünkü. Bizden başkaları mı yaşıyor bizim hayatımızı. Tamam, toplumsalız. Bir bardak çayı tek başına içememe gibi bir tatlı kabahatimiz var. Fakat bazen öyle abartıyoruz ki sanki ne hayat  ne zaman asla bize özel değilmiş, bizim değilmiş gibi geçip gidiyor hiç bize dokunmadan... Bizden başka herkesin ve her şeyin onda uzun uzun zamanları, eğleşmeleri, eğlenceleri, uykuları, dünekleri yer bulabiliyorken biz neden kendi hayatımızda kendimize yer bulamıyoruz?

Varlığımızı fark ettiğimizde, sorumluluklarımızı yani, umuyorum ki dar zaman, geniş zamandan geçip gitmiş olmaz. Bu salt bize verilmiş olan doğum-ölüm arası süre boş zamansa eğer, onu, Veren’in önerileri doğrultusunda doldurmayı denemeliyiz şeklinde yürüyor aklım. An be an.

Zamanı andına alan Allah, insan ömrüne de and içiyor Asr suresinde… “İnan, değerlerini yaşa, paylaş onu evren kardeşlerinle ve dayanışın zamanı en güzel değerlendirme konusunda” diyor. Böyle diyor sanki bu veciz zaman andı…

Varlığımızın sorumluluklarına adanmasının dışında bize kalan olur mu ki? Boş zaman var mı ki? Boş zaman; amaçsız, bir yere yetişme duygusunu düzenlice asmadan fırlatıp attığın, sorumluluklarını tamamen unuttuğun keyif anı mıdır? Hafızasız mı giriliyor o zaman’a? Kendin olmuyor musun o süre içinde? Boşluğa düşme istemi midir doluluğun patlayarak? Nedir boş zaman? İhtiyaç mı lüks mü? Dünya ömrün mü? Yoksa ahiretin mi? Oyun ve eğlence yerinde ödev yapacak, ödevsiz bir sonsuzlukta dinlenip eğlenecekse insan nedir boş zaman?

Belki de hiçbir şekilde değerlendirmediğin, amaçsız akandır. Tutamadığın…


Sağlık nimetinde de aldandığımız vaki… Özellikle kaybettiğimizde fark ettiğimiz bir aldanış bu. Fakat iyi biliriz ki “boş zaman”ın değerlendirilmesi tamamen bu şarta bağlı. Sağlıklı olursak zaman bizim, hayat bizim. 

Tamam. Uslu cümleler de kuralım. Sorumluluklarımızdan arta kalan zaman dilimine boş zaman diyoruz. Böyle bir zaman belki bir parça dinlenmeye, görevsiz, ödevsiz soluk almaya ve belki eğlenmeye ayrılan bir zamandır.

Sağlık nimetinde de aldandığımız vaki… Özellikle kaybettiğimizde fark ettiğimiz bir aldanış bu. Fakat iyi biliriz ki “boş zaman”ın değerlendirilmesi tamamen bu şarta bağlı. Sağlıklı olursak zaman bizim, hayat bizim. Değerlendirebilme gücü adeta sağlık.

Sağlıklı bir hayat diliyor gibi bu hadis bize. Dopdolu ve daha mutlu zamansızlıklar için…