Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Hatırlanması Gereken Bir İsim

7 Ocak 2010 Perşembe Dosyalar / Neden Muhammed İsmi?


Kızım bir yaşında iken onun arkadaş ihtiyacını tatmin edemeyeceğim çok açık bir hale gelmişti. Tek sorumluluğu onunla oynamak olan birisine, bir kardeşe ihtiyacı vardı. Kızımızın yakında bir erkek kardeşi olacağını öğrenmemiz bizim için harika bir olay oldu.

Kızımızla birlikte oğlumuza yakışabilecek bir isim listesi yaptık. Bu bazılarına klişe gelebilir, fakat benim listem kısaydı; ‘Abdullah', ‘Abdur-Rahman' ve ‘Muhammed'. Bunlar dünyada benim için en değerli isimlerdi. Bunlardan ilk ikisini Hz. Muhammed (sav)'in bir sözü üzerine listeye eklemiştim:

"Tüm isimler arasında Allah'ın en sevdikleri ‘Abdullah' ve ‘Abdur-Rahman'dır." (Müslim).

"Allah'ın kulu" ve "Bağışlayıcı'nın kulu" anlamlarını taşıyan bu isimlerden birinin verildiği bir çocuğun bu isimlerin hakkını vereceğini ümit etmekten başka bir şey yapamayız. Fakat eşim nedense "Muhammed" ismini tercih etmişti. Aslına bakarsanız oğlumuza bu ismi vermek büyük bir olaydı. Oğlumun kendisinden önce Son Peygamberi yad etmek için bu ismin kendilerine verildiği bütün kişilerin arasına katılacağı için çok mutlu olmuştum.

Oğlumun bir erkek haline gelirken ismini doğrulukla ve iyi davranışlarla, takvayla ve dürüstlükle, şerefle ve tevazuuyla onurlandırması için dua ediyordum. Sahip olduğu bu ismin oğlumun daima kim olduğunu yani Hz. Muhammed (sav)'in ümmetinden gelen bir Müslüman olduğunu ona hatırlatması için dua ediyordum. Oğlumun, isminin verildiği kişi gibi manevi, zihinsel ve fiziksel olarak güçlü birisi olması için dua ediyordum.

Tabi ki o zamanlarda Birleşik Devletler'de bu fazla popüler bir isim değildi, fakat biz popülerlikle ya da kararımızın kabul edilip edilmeyeceği ile ilgilenmiyorduk. Oğlumuz için bu ismi seçmemiz bir prensip meselesiydi ve bu çok önemli bir husustu. Bu ismin dudaklarımızda, kalplerimizde olmasını ve daha önce bu ismi işitmeyen insanların kulaklarında yankılanmasını istiyorduk. Bu ismi söyleyerek Peygamberimizi, onun örnek kişiliğini, bilgeliğini ve en önemlisi de onun Allah'a itaatini hatırlayacaktık. Bu, hem oğlumuzun yaşamına hem de bizim yaşamımıza daha büyük bir anlam katıyordu.

Ne yazık ki zamanla bazı insanların bu ismin kaynağını hatırlamanın önemini kavrayamadığını gördük. Birkaç yıl önce Birleşik Devletler'den Türkiye'ye taşınmamızın ardından oğlumuzun ismi ile ilgili bazı garip tepkilerle karşılaştık. İnsanlar bu ismi söylemenin iyi bir şey olduğunu belirten bir hadis bulunmasına rağmen bu ismi söylemekte isteksiz davranıyordu:

Cabir bin Abdullah'ın anlattığına göre Ensardan birinin bir çocuğu olur ve bu kişi çocuğuna Muhammed ismini koymaya karar verir. Bu kişi Allah'ın Elçisi'ne gelir ve ona bu fikrini açıklar. Hz. Muhammed (sav) bunun üzerine şöyle buyurur: "Ensar, çocuklarına benim ismimi koymakla güzel bir şey yapmıştır, fakat çocuklarınıza benim künyemi vermeyin." (Müslim).

Buna rağmen bazı insanlar oğlum için başka isimler kullanmak istedi. Oğluma bu ismi kullanarak bağırdıkları zaman bunun Peygambere saygısızlık anlamına geleceğini söylediler. Tabi ki durum bu değildi. Aksine, bu ismi kullanmak hem bu ismi taşıyan kişi için hem de bu ismi söyleyen kişiler için, kısacası herkes için, hareketlerine dikkat etmeleri konusunda hatırlatıcı bir unsur olmalıdır.

Bir gün evimizin yakınındaki basketbol sahasında komşularımızdan olan bir genç bu ismi kullanma ihtiyacını en iyi şekilde kanıtlamış oldu. Oğluma şöyle dedi: "Sana neden ‘Muhammed' demekten hoşlanmadığımı biliyor musun? Çünkü sana lanet okuduğum zaman bu yanlış olurdu." Oğlum bu sözler karşısında kulaklarına inanamadı! Kendisinden yaklaşık on yaş büyük olan biri, Müslüman kardeşlerine küfür etmemeyi ve kimi örnek alması gerektiğini hatırlaması için ve ayrıca Müminler topluluğunun değerli bir üyesi olmanın onun görevi olduğunu hatırlaması için bu ismi kullanması gerektiğini anlayamamıştı. Hem bu ismi bilmemiz hem de tüm insanlığın en yüce şahsiyeti olan Hz. Muhammed (sav)'i, O'nun doğruluğunu, ahlakını ve Kainatın Yaratıcısı ve Koruyucusu'na karşı itaatini örnek alarak sevmemiz ve onurlandırmamız için Allah hepimize yol göstersin.

Sonuç olarak, yakında her birimizin bu ismin ruhlarımızdan dilimize kolayca dökülmesini isteyeceği bir gün gelecek. Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:

"Ölü bir insan gömüldüğü zaman ona iki melek gelir. Birinin adı Münker, diğerinin adı Nekir'dir. O iki melek ölüye "Muhammed hakkında ne düşünüyordun?" derler. Eğer ölü, bir mümin ise şöyle cevap verir: "Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun elçisi olduğuna şahitlik ediyorum." Sonra o ölü için kabir genişletilir, nurlandırılır. Sonra ona uyuması söylenir. Ölü şöyle der: Bırakın da aileme geri döneyim ve onlara başımdan geçeni haber vereyim." Ona güvey uykusu gibi Allah onu o kabrinden haşre gönderinceye kadar uyuması söylenir. Eğer ölü münafık ise Münker ve Nekir'in sorusuna şöyle cevap verir: "Peygamberi bilmiyorum. Ben halkın bir şeyler dediğini duyardım ben de onu söylerdim" Bunun üzerine iki melek şöyle der: "Zaten senin böyle söyleyeceğini biliyorduk." Sonra yere bu kişinin üzerine kapanması söylenir. Yer onun üzerine kaburgaları birbirine geçecek derecede kapanır. Bu kişi Allah mezarda onu haşre gönderinceye kadar bu azabı çekmeye devam eder." (Tirmizi).

Bu ismi bilenler arasında olmamıza izin verin.