İslam'ı benimsemeye nasıl karar verdiniz? Kesin olarak işaret edebileceğiniz bir olay var mı?
Yıllarca bana söylenen şeylere inandım ve bunları hiç sorgulamadan uyguladım. Tanıdığım insanların birçoğu Katolik'ti ve bu insanlar Katolik olmayan Hıristiyanlara çok kuşkulu yaklaşıyorlardı. Ayrıca kilisenin öğretilerini sorgulamak da tabu idi. Ancak, sanırım şunu söyleyebilirim ki benim İslamiyet'e geçmem gerçekleşmesi gereken bir şeydi.
Tabi ki çok geleneksel bir yapıda olan ailemin bilgisi olmadan oldukça erken yaştan itibaren Katolik karşıtı düşünceleri öğrenmiştim. Daha sonraları Marksist ve sosyalist idealler hakkında biraz bilgi sahibi oldum. Bu süre zarfında diğer Hıristiyan mezheplerinin öğretilerini de dinlemeye devam ettim. Bunlardan tatmin olmadığım gibi doğumumdan bu yana bağlı olduğum dinimi de bırakmak istemiyordum. Yıllarca bu süreci erteledim. Benim için dönüm noktası olan şey, İslamiyet'i benimsemiş olan bir Avustralyalı ile tanışmam oldu. Daha önceden İslam hakkında sahip olduğum yalan yanlış bilgiler nedeniyle hiçbir zaman Müslüman olmayacağımı söylemiştim. Ancak, bahsettiğim Avustralyalının bana verdiği materyalleri okuduktan sonra İslam'ın gerçeğin ta kendisi olduğunu öğrendim. Fakat Filipinli bir Katolik olmam nedeniyle din değiştirmenin sonuçlarını da düşünmeliydim ve bu nedenle dinimi değiştirmedim.
Oğlum yaklaşık bir yaşına gelmişti ve ben İslamiyet'e geçmek konusunda hissettiğim şüphelerin ve korkuların yersiz olmadığını biliyordum. Fakat ailem ve dostlarım bana ne der diye düşünerek gerçeği yaşamak için son adımı atmamak artık dayanılmaz bir hal almıştı. Bu esnada İslamiyet'i seçmeden önce kararsızlık ve zorluklarla dolu aynı süreçten geçen diğer Filipinlilerle tanıştım. Bu deneyim konusunda yalnız olmadığımı bilmek beni daha kararlı bir hale getirdi. Kendime olan güvenim arttı, korkularımla başa çıkmayı başardım ve hemen İslamiyet'i seçtim. Tek pişmanlığım bu kadar zaman Allah'ın ne diyeceğinden değil de başkalarının ne diyeceğinden korkmak oldu. Eğer başkalarının ne diyeceği hakkında bu kadar korkmasaydım, yüce Allah hayatımda çok daha önceden yer alacaktı.
Hıristiyanlık ve İslamiyet'teki peygamber anlayışını karşılaştırır mısınız?
Allah'ın emrine göre bir hayat yaşamak şüphesiz imkansız bir görev değilse bile zor bir görevdir. Bunu Hazreti İsa'yı bir Tanrı olarak görerek anlayamam. İslamiyet'teki Peygamberlik kavramı ile ve Hazreti Muhammed (sav)'in yaşayış tarzı ile bunun ulaşılabilir bir hedef olduğunu biliyorum.
Hazreti Muhammed (sav)'de size en yakın gelen şey ne idi?
Hazreti Muhammed (sav)'in insanlara en yakın gelen özelliğinin O'nun güvenilirliliği olduğunu düşünüyorum. Eğer ortada güven varsa, diğer hususlar bunu takip eder. Hiçbir umudun olmadığı düşünülen en zor zamanlarda bile Allah'ın Hazreti Muhammed (sav) aracılığı ile gönderdiği şeyin gerçek olduğunu biliyorum ve bunu bilmek bana dayanma gücünden çok daha fazlasını veriyor. Buna daima güvenebileceğimi bilmek beni rahatlatıyor.
Geldiğiniz coğrafyada Hazreti Muhammed (sav) nasıl algılanıyor ve tanınıyor?
Yirmi beş sene önce Filipinlilerin İslam hakkında bildikleri şeylerin çoğu Filipinlerin güney bölgesi Mindanao'da bir çeşit gerilla savaşı veren Müslüman ayrılıkçılar ile ilgili yayın yapan medyanın verdiği haberlerden oluşuyordu. Bu durum olumsuz bir etki yaratmıştı ve uzun süre kimse Müslümanlar hakkında olumlu bir şey duymamıştı. Hazreti Muhammed (sav) hakkında bilinen tek şey Hıristiyanlar için Hazreti İsa ne demekse, O'nun da Müslümanlar için aynı şeyi ifade etmesiydi.
O günden bu yana geçen yirmi beş sene sonunda artık Filipinler'de Ramazan bayramı kutlanıyor. Filipinli Müslümanlara daha başarılı bir hayat için daha fazla imkan sağlanıyor. Ancak, Hazreti Muhammed (sav) ya da İslamiyet ile ilgili bilinenler daha fazla olmalıydı. Ne yazık ki Müslüman bir azınlık ve Mindanao'da halen çok etkin konumda olan isyancı gruplar varken bu durumun yakın zamanda değişeceği konusunda şüpheliyim.