Berat: Arınma ve Rahmet

12 Haziran 2014

Berat Arapça "berâe-berâet" kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Berâet, "iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması" anlamına gelir. Allah Teâlâ'nın bu gece kendisine yönelen ve mağfiret isteyen mümin kullarını temize çıkardığı kabul edilir.

Berat Gecesi mübarek kabul edilen geceler arasında önemli bir yere sahiptir. Hz. Peygamber'in "Şaban'ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar ‘yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!' der" hadisi, zaman içinde bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesine ilişkin bir uygulamanın gelişmesinde önemli bir delil olmuştur.

Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kâbe istikametine çevrilmesinin Hicret'in ikinci yılında Berat gecesinde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.

Bazı İslam âlimleri Duhan Suresinin 3. ayetinde Kur'ân'ın "mübarek bir gecede" nazil olduğuna ilişkin ifadenin Berat gecesine işaret ettiği kanaatindedirler. Bu görüşü benimseyen müfessirler, ilgili ayeti Kur'ân'ın tamamının Berat Gecesi Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesinde de ayetlerin peyderpey inmeye başladığı şeklinde yorumlamışlardır.

Yine Duhan Suresinde geçen "her hikmetli işin ayrılması" ibaresinin tefsirinde aynı alimler Berat Gecesinde gelecek seneye kadar kulların rızıkları, ecelleri ve diğer durumlarının yazıldığını, ayrıntılı bir şekilde belirlendiğini dile getirmişler, bunun "Levh-i Mahfuz'dan yazılmasına Beraat gecesi başlanır, Kadir gecesi bitirilir" yorumunu yapmışlardır.

Bu gece, Rahmet Gecesi olarak da nitelendirilir. Rasûlullah (sav) buyurmuştur ki "Yüce Allah bu gece ümmetine öyle rahmet eder ki Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca."

Bu gecenin özelliklerinden bahsedilen rivayetlerde Rasûlullah (sav)'a şefaatin tamamının Berat gecesinde verildiğinden söz edilir.

Hz. Peygamber'in Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan bazı âlimler bu geceyi namaz kılarak, Kur'ân okuyarak ve dua ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını, bu geceye mahsus olmak üzere belli bazı ibadet ve kutlama şekilleri ihdas edip âdet haline getirmenin ise dinde yeri bulunmadığını söylemişlerdir.