Hz. Peygamber'i doğrudan konu edinen ilim dallarından birisi olan şemâil, O'nun beşerî yönlerine dair bilgileri içermektedir. Bu yönüyle şemâilin Hz. Peygamber'in davranış şekilleri ve yaşama üslubuna dair bilgileri sunmak suretiyle O'nun başta müminler olmak üzere tüm insanlık için günlük yaşamda örnek alınabilecek bir model olma fonksiyonuna hizmet ettiği söylenebilir. |
Hadis, siyer, meğâzi ve delâil ile birlikte Hz. Peygamber'i doğrudan konu edinen ilim dallarından birisi olan şemâil, O'nun beşerî yönlerine dair bilgileri içermektedir. Bu yönüyle şemâilin Hz. Peygamber'in davranış şekilleri ve yaşama üslubuna dair bilgileri sunmak suretiyle O'nun başta müminler olmak üzere tüm insanlık için günlük yaşamda örnek alınabilecek bir model olma fonksiyonuna hizmet ettiği söylenebilir.
Hicri III. Asrın ortalarına doğru ayrı bir disiplin olarak şekillenmeye başlayan şemâilin en önemli kaynağı olarak hadisler görülmektedir. Bu bağlamda özellikle Hz. Peygamber'i görme şerefine nail olamayan tâbiûn neslinin, O'nu hayattayken gören, çevresinde ve sohbet halkasında bulunan sahabilere O'nun vücut yapısına, kıyafetlerine, tavır ve davranışlarına, ibadet hayatına, ahlakına ve diğer bazı beşerî yönlerine dair sordukları soruların cevapları mahiyetinde iletilen hadislerin şemâil ilminin gelişmesine katkısının büyük olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra soru sorulmaksızın iletilen hadislerden ve tabakat, siyer, meğâzi, tefsir, şehir tarihi ve İslam tarihi kitaplarından elde edilen bilgiler de şemâil ilminin oluşmasına kaynaklık etmişlerdir.
Başlangıçta hadis ilminin içerisinde ele alınan şemâilin, Tirmizî'nin Hicri III. asrın ortalarında Kitâbü'ş-şemâil adlı eserini kaleme almasıyla ayrı bir disiplin haline geldiği kabul görmektedir. Hz. Peygamber'in şemâiline hasredilmiş ilk eser olan Tirmizî'nin kitabının şem3ail türünün gelişmesine ciddi bir etkisi olmuş ve bu sahada bundan sonra yazılan eserler büyük oranda Tirmizî'nin eseri çerçevesinde teşekkül etmiştir.
Prof. Dr. Ali Yardım'ın yirmi yılı aşkın bir sürede kaleme aldığı Peygamberimiz'in Şemâili adlı eseri de bu çerçevede hazırlanmış önemli bir çalışma hüviyetindedir. Tirmizî'nin 55 bölümden oluşan Şemâil'i merkeze alınarak hazırlanan bu eserde de -Tirmizî'nin başlıklarına sadık kalınarak- 55 bölümde Hz. Peygamber'in beşerî hususiyetleri anlatılmaktadır.
Eserdeki bölümler telif ve metinler olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Eserin metinler kısmı Tirmizî'nin eserinde bulunan hadislerin tercümelerinden oluşmaktadır. Bu yönüyle eser metin kısımlarının toplanmasıyla eksiksiz bir Tirmizî tercümesini de sunmaktadır.
Telif bölümlerinde ise yazar, bölümü oluşturan konu hakkında dönem ve mekân şartlarına dair çeşitli bilgiler verip gerekli açıklamalarda bulunmakta ve zaman zaman Tirmizî'nin dışındaki kaynaklardan alınmış konuyla alakalı bilgileri de bu açıklamalara eklemektedir. Bu bağlamda eserin, Tirmizî'nin kitabını kaynak ve bilgi bakımından genişleten bir yapısının olduğu söylenebilir. Ayrıca yine bu telif kısımlarda Tirmizî'nin kitabında nakledilen hadislerin -kimi zaman kritiğinin de yapılarak- açıklandığı da görülmektedir. Diğer yandan hilye ve nübüvvet mührü gibi bazı başlıklarda Tirmizî'den sonra oluşan külliyat ve kültürden bahisler açılıp alıntılar yapıldığı da göze çarpmaktadır. Bütün bu yönleriyle eserin telif kısımlarının geniş bir altyapıyla konuları çok yönlü ve derinlemesine ele aldığından bahsedilmesi gerekmektedir.
Prof. Dr. Ali Yardım, eserinin bazı kısımlarında, zaman içerisinde kullanım özelliğini yitirmiş ve bugünün insanının dünyasında görüntüsel ve zihinsel bir karşılığı olmayan bazı kültürel unsurları da tarihî kaynaklardan faydalanarak açıklama ve tanıtma yoluna gitmiştir. Bu yönüyle bu çalışmanın sosyal antropoloji, eski edebiyat, linguistik ve etimoloji gibi yolu zaman zaman İslam tarihindeki bu tip kültür kalıntılarıyla kesişen disiplinler için bir kaynak olma özelliğini kazandığını da söyleyebiliriz. |
Prof. Dr. Ali Yardım'ın bu derinlikli çalışmasının dikkat çeken bazı yönleri üzerinde durmak da faydalı olacaktır. Öncelikle Yardım'ın şemâil ilminde ve bahse konu hadislerde yer edinen kavramları doğru değerlendirmek ve açıklamak için oldukça titiz bir çalışma yürüttüğü görülmektedir. Kavramlar arasındaki ufak nüanslara bile yeri geldikçe temas eden yazar, kavramların yerli yerine oturtulması amacıyla Arapça, Farsça, Türkçe ve hatta Fransızca'yı kavram karşılaştırması ve doğru çeviri için kullanmaktadır. Bunun yanı sıra zaman zaman kelimelerin etimolojisini yapacak kadar derinlemesine bir çalışma ve tercüme metodu kullandığı da görülmektedir. Böylesine titiz bir çalışmanın hadislerde geçen kavramların doğru değerlendirilmesine ve buradan hareketle hadislerin de doğru anlaşılmasına büyük katkı sağladığı açıktır. Ayrıca yazarın, yeri geldikçe yaptığı hadis ilmine dair teknik açıklamalar da hadislerin manalarının daha doğru bir biçimde anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.
Kitabın dikkat çeken bir özelliği de dipnotlarındaki geniş bilgi ve açıklamalardır. Kimi zaman hadislerin doğru anlaşılması için kavramlar üzerinden açıklamaların yapıldığı, kimi zaman da hadis senetlerinde kalmış bilgilerin sunulduğu bu dipnotlarda zaman zaman da hadisleri rivayet eden sahabilerin hayatları hakkında geniş bilgiler sunulmaktadır. Hatta bu yönüyle kitabın bir tabakât kitabı hüviyetini taşıdığı da söylenebilir.
Eserin dikkat çeken bir başka özelliği ise kültürel antropoloji çalışmalarına katkı sağlayabilecek bilgi ve açıklamaları da içermesidir. Prof. Dr. Ali Yardım, eserinin bazı kısımlarında, zaman içerisinde kullanım özelliğini yitirmiş ve bugünün insanının dünyasında görüntüsel ve zihinsel bir karşılığı olmayan bazı kültürel unsurları da tarihî kaynaklardan faydalanarak açıklama ve tanıtma yoluna gitmiştir. Bu yönüyle bu çalışmanın sosyal antropoloji, eski edebiyat, linguistik ve etimoloji gibi yolu zaman zaman İslam tarihindeki bu tip kültür kalıntılarıyla kesişen disiplinler için bir kaynak olma özelliğini kazandığını da söyleyebiliriz.
Böylesine ilmi bir mahiyet arz eden eserin dili ve üslubu ise oldukça açık ve ortalama bir okurun dahi rahatlıkla anlayabileceği seviyededir. Zaten yazar, eserini akademik bir lisandan uzak tutmaya özellikle çaba gösterdiğini kitabının önsözünde vurgulamaktadır. Burada Yardım'ın kaynaklar konusunda ve muhtevayla ilgili unsurlarda ilmî olmaktan taviz vermediği halde dil ve üslup bakımından Hz. Peygamber'i yaşantısına model almak isteyen ortalama bir insana hitap edebilecek bir tarzı benimsediği görülmektedir. Bu durumun esere bir başvuru kitabı olmanın yanı sıra herkesçe okunup anlaşılabilecek bir klasik olma yolunu da açtığı söylenebilir.
Prof. Dr. Ali Yardım'ın Peygamberimiz'in Şemâili adlı bu eserinin bütün bu özellikleri dikkate alınarak Türkçe kaleme alınmış şemâil kitapları içerisinde hususi bir konumunun olduğu görülmektedir. Günümüzde genellikle Tirmizî'nin kitabının birebir çevirisi veya Hüsameddin en-Nakşibendi'nin XIX. asırda kaleme aldığı Şerh-i Şemâil adlı yapıtının sadeleştirilmesi yoluyla kaleme alınan şemâil kitaplarının karşısında Peygamberimiz'in Şemâili geniş arka planı, ilmî hususiyeti, özgün ve açık diliyle farklı bir noktada durmaktadır.
Son olarak Peygamberimiz'in Şemaili'nin Hz. Peygamber'i yaşantısına model almak isteyen herkesin kitabî bir Hz. Peygamber fotoğrafını görebilecekleri önemli bir kaynak olduğunun altını çizmek gerekmektedir.