Cuma Hutbesi: "Tevhid ve Vahdetin Öncüsü Müminler"

22 Nisan 2016

Aziz Kardeşlerim!

Ne zaman ki Müminler, Kerîm kitabın ilk çağrısı olan ilim, hikmet ve marifet yolundan uzaklaştı, o vakit cehalet bataklığına saplandı. Böyle bir durumda fert ve toplum hayatına, insanlığa yön veren, ışık tutan değerler üretemedi, medeniyet inşa edemedi. Bilgide, fikirde, düşüncede, eğitimde, kültürde ve sanatta tutulma yaşadı, söz sahibi olamadı.

Ne zaman ki heva ve heves, menfaat ve çıkar, hak ve hakikatin önüne geçirildi, o vakit ihlas ve samimiyet kaybedildi. Dinin özünden uzaklaşıldı. Riya ve gösteriş ön plana çıkarıldı.

Ne zaman ki İslam dünyasında çalışma ve üretme terk edildi, o vakit fakirlik ve yoksulluk girdabına düşüldü. İslam beldelerinin zenginliği sömürülmeye başlandı. Müslümanlar, hep başkalarının ürettiklerini tüketmeye mecbur bırakıldı.

Ne zaman ki Müslümanlar, tefrika, ayrılık ve gayrılığa düştüler, o vakit coğrafyamız eman ve güven, sulh ve selam özelliğini kaybetmeye başladı. Gücümüz zayıfladı. Kötülüklere engel olamaz, huzur ve barışı sağlayamaz olduk.

Kardeşlerim!

Bugün İslam coğrafyasını üç büyük fitne ateşi sarmış vaziyettedir. Birincisi, mezhepçilik fitnesidir. Mezhebe, meşrebe mensubiyeti, İslam’a, Muhammed Mustafa’ya mensubiyetin önüne geçirmek, Müslümanlar için en büyük fitnedir. Kendisi gibi düşünmeyenleri tekfir ederek ümmetten saymama gafleti içerisinde olmak, Müslümanları kuşatan en büyük tehlikedir.

İkinci büyük fitne, Peygamberimiz’in “Cahiliye asabiyeti” olarak adlandırdığı ırkçılık fitnesidir. Oysa yüce Rabbimiz Kerîm kitabında şöyle buyurmaktadır: “Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.” [4]

Üçüncü fitne ise terördür. Kimilerinin, masum insanları hunharca katletmeyi cihat, kendisiyle beraber kadın, erkek, çoluk çocuk demeden insanları öldürmeyi şehadet zannetmesidir. Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan eli kanlı terör örgütlerinin, insanları evinden, yurdundan, işinden, gücünden etmesidir. Gözü dönmüş cinayet şebekelerinin, topyekûn bir milletin, ümmetin istikbalini hedef alması, insanların ümitlerini, hayallerini kazdıkları çukurlara gömmeye çalışmasıdır.

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz bütün bu hastalıklarla mücadele etmeyi, her türlü fitne ateşini söndürebilmeyi İslam ümmetine nasip eylesin. Bizleri, zihinleri ve yürekleri bir, gayeleri ve duyguları bir, sevgileri ve hüzünleri bir kardeşler topluluğu eylesin! Bu camide yan yana, omuz omuza durduğumuz gibi her daim müminler topluluğu olarak yan yana, gönül gönüle olabilmeyi bizlere bahşeylesin! Ümmet-i Muhammedi tevhid ve vahdette birleştirsin.

 


  1. Âl-i İmran, 3/110.
  2. Müslim, Tahâret, 39;
  3. Buhârî, Salât, 88.
  4. Rûm, 30/22.