Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Müftülüğü bünyesinde, Fulya İbanoğlu editörlüğünde çıkmakta olan Din ve Hayat dergisi, 47. sayısında modern dönem İslami hareketler içerisinde en çok konuşulan ve tartışılanlardan biri olan “Selefilik” konusunu mercek altına alıyor.
Selefilik tartışmalarında temelde aynı hassasiyetleri paylaşan fakat fikri anlamda birbirinden farklı görüşlere sahip alanında uzman on sekiz akademisyenin makalesinin yer aldığı bu sayıda, “Selefi kime denir”, “Selefilik akımı nedir”, “Ehl-i Hadis ekolü ile Selefi ekol arasında ne türden irtibatlar vardır”, “20. yüzyılda kendini selefi olarak tanıtanların hususiyetleri nelerdir”, “Tarihin farklı dönemlerinde farklı ilim dallarında ‘selef’ hassasiyeti ne anlama gelmektedir” gibi sorulara cevap aranıyor.
Dergide Selefiliğin hadis ve fıkıh alanlarındaki yansımalarının yanı sıra, selefi hareketin politik ve sosyolojik veçhelerine dair dikkat çekici başlıklar yer alıyor. Prof. Dr. Safi Arpaguş, “Selef-i Salihin’den Selefiliğe” başlıklı yazısında Müslümanların zihin dünyasında Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünneti ile irtibatı sağlayan en önemli ifadelerden biri olan Selef-i Salihin’in (önce gelenler) zaman içerisinde nasıl kuşatıcılıktan uzaklaşarak bilhassa Ehli-i Sünnet birikimine karşı çıkan bir harekete dönüştüğünü; hadis ve sünnet gibi birtakım unsurları dışarda tutup ötekileştirici söylemlerle takipçi kazanan Selefilik kavrayışını tahlile çalışıyor. Arpaguş, Müslüman coğrafyalarda Selefilik adı altında İslam söz konusu olduğunda kendi anlayışından başkasını doğru kabul etmeyen, diğer tüm yorumları reddeden bu tür akımlar karşısında dikkatli olunması gerektiğinin, bilhassa yeni nesillerin bu tür hareketler karşında korunmasının, doğru bir din anlayışının genç nesillere aktarılmasının elzem olduğunun altını çiziyor.
Bir başka önemli isim, Prof. Dr. Zekeriya Güler, “Selefi Akımların Hadis ve Sünnet Anlayışı” başlıklı yazısında, selefi-zahiri akımlara ve bunların hadis ve sünnete bakışına yönelik genel bir tasvir yapıyor. Yazar, hadislerin mana ve maksadının doğru anlaşılması için hadis ilminin iki temel meselesi olan rivayet ve dirayet dengesinin kurulması gerektiği düşüncesi etrafında Selefiyye’nin hadis ve sünnete bakış açısını bazı belirli hadisler çerçevesinde eleştiriye tabii tutuyor. Dr. Mustafa Aydın, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan Neo-Selefilik (Yeni- Selefilik) akımına ve bu akımın hadis usulüne dair görüşlerine odaklanıyor.
Bu sayıdaki en önemli dosyalardan biri de akademik çalışmalarını büyük ölçüde çağdaş İslami akımlar, Şiilik, Selefilik, din-siyaset ilişkileri konularında yoğunlaştıran Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara ile yapılan oldukça kapsamlı röportaj. Bu röportajda meselenin mahiyeti, aktörleri, tarihsel süreci, sosyolojik ve psikolojik yönleri ele alınıyor. Büşra Nur Güler, selefi hareketlerinin tarihini ve gelişimini merak eden okurlar için “Selefilik Kitaplığı” bölümünde, kelam, İslam mezhepleri tarihi ve çağdaş İslami akımlar literatüründe farklı disiplinler tarafından ele alınan Selefilik konulu matbu eserlerden zengin bir seçki sunuyor.
Derginin bu sayısında yer alan, okurların dikkatini çekeceğini düşündüğümüz başlıklardan bazıları şöyle: Prof. Dr. Hatice K. Arpaguş “Geçmişten Günümüze Selefiliğin Kısa tarihçesi”, Doç. Dr. Âdem Arıkan “Dini, Fikri, Siyasi Bir Hareket Olarak Selefilik Vehhabilik”, Prof. Dr. Abdülhamit Birışık “Hint Alt Kıtasında Selefilik ve Ehl-i Hadis Ekolü”, Doç. Dr. M. Raşit Akpınar “Selefi Bir Zihniyetin Temsilcisi Olarak Kadızadeliler”, Dr. İsmail Akkkoyunlu “Çok Uzak ve Çok Yakın: İbn Temiyye ve Selefilik”.
İlgili sayının sunuşunu okumak ve PDF olarak indirmek için Diyanet Haber sitesini ziyaret edebilirsiniz.