Eğlenmenin, eğlendirici olmanın yüceltildiği bir çağdayız. Sadece eğlence sektörüne dünya çapında yapılan yatırımı bilmek bile bu yüceltmenin nerelere vardığını göstermeye yeter. O kadar sorgulanamaz görülüyor ki bu yaklaşım, her yaştan insan sürekli olarak oynayıp eğlense, ömrünü böyle tüketse yadırganmıyor. Çocuğu oyalamak, ana babaların en ciddi meşgalesi haline gelmiş. Sürekli bir neşeli olma hali eskiden azıcık aptallığa yorulurken şimdi bir gün neşeniz kaçık olsa etrafınız boşalıveriyor.
Önce şunu belirtmeliydim; tasvir etmeye çalıştığım, bu baştan sona üretimsiz, verimsiz, sadece almaya odaklı, sürekli neşe peşinde koşan yaşam tarzı ölümü, kabir hayatını, hesabı, mizanı, ahireti önemsemeyen, bunları zihninde çok gerilere itmiş insanların hayat tarzı değil sadece. Artık her birimizin en yakın çevresinde, hatta kendi hanesinde örneklerini görmeye başladığı, gençlikle de sınırlı olmayan ürkütücü bir hal. Her yaş grubunu eğlemek için her keseye göre çeşit çeşit oyunlar, oyuncaklar var. Günler oyunla eğlenceyle geçip gidiyor. Eğlenceli biri değilseniz arkadaş bulmanız bile zorlaşıyor.
Peki, eğlenmenin, hoşça vakit geçirmenin, neşenin nesi yanlış? Allah'ın çizdiği sınırlar aşılmadıkça bunlar tabii ki yanlış değil. Yanlış olan mola vermek değil, bütün bir hayatı mola olarak görmek. Efendimiz de dinlenmiş, tenezzüh etmiş, gezip dolaşmış, ashabıyla oturup onların konuştuğu konularda sohbetler etmiş, sayılı da olsa şakalar yapmış, oyunlar oynatmış, yarışmalar düzenlemiştir. Ama tüm bunları yaparken eğlenmeyi amaç haline getirmemiş, daha üst bir amaç için eğlenceyi araç kılmıştır. Bu üst amaç bazen insan ilişkilerini kuvvetlendirmek, bazen dikkatleri dağıtıp bir fitneyi engellemek, bazen muhatabını rahatlatıp iletişimi kolaylaştırmak, bazen de yüce bir amaç için gönderilen seçkin bir insanın da nihayetinde insan olduğunu vurgulamaktı.
Eğlenmeyi hayatın amacı haline getirmek nefsi hakikatin ölçüsü yapmaya varır, tehlikelidir yani. Huzur, gönül hoşluğu ve sekinet sürekli eğlencenin değil, her şeyin kararınca yerini bulduğu bir hayatın ödülüdür.
