İman, Hicret ve Cihad: Lût (as)

09 Kasım 2015

“Şüphesiz iman edip hicret edenler, mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad edenler…” (Enfal 8/72) İşte bu ayet Lût (as)’un hayatının özetidir.

Nemrut ve kavmi, ateşin İbrahim  (as)’i yakmadığını gördükleri halde bu mucizeye iman etmemişler, eski sapıklıklarına devam etmişlerdi. Lût (as) ise İbrahim (as)’e iman ederek (Ankebut 29/26) onunla hicret etmişti. Birlikte hicret ederlerken Nemrut ve kavmine şöyle haykırmışlardı. “Biz kesinlikle sizden de sizin taptıklarınızdan da uzağız. Biz sizi de taptıklarınızı da reddediyoruz. Sizinle bizim aramıza sadece tek olan Allah’a iman edinceye kadar sürecek bir düşmanlık ve nefret girmiştir.” (Mümtehine 60/4) Kur’ân-ı Kerîm onların bu davranışını bizlere güzel bir örnek olarak takdim eder ve şöyle der: “İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır.” (Mümtehine 60/4) Daha sonra Allah Teâlâ onları helak edilecek olan o kavimden kurtardığını ve mübarek topraklara ulaştırdığını haber vermektedir: “İbrahim ve Lût’u kurtarıp alemler için mübarek kıldığımız ülkeye ulaştırdık.” (Enbiya 21/71) Lût (as) İbrahim (as) ile birlikte önce Urfa’ya daha sonra Şam’a oradan da Filistin’e gitmiştir. Buralarda kıtlık baş gösterince de bu yolculuk Mısır’a kadar uzanmıştır.

Lût (as)’un Peygamberliği

Kur’ân-ı Kerîm’de 27 yerde geçen “Lût” kelimesinin İbranice veya Süryanice olduğu ileri sürülmektedir. Lût (as)’un, alemlere üstün kılındığı (En’am 6/86), kendisine diğer peygamberler gibi ilim ve hikmet verildiği, salihlerden olduğu, ilahi rahmete kabul edildiği (Enbiya 21/74-75) haber verilmektedir.

Kur’ân’ın Lût (as) ile ilgili açıklamaları Tevrat’ta yer alan adi, basit ve sıradan hatta bayağı olan iftiraların reddi içindir. Bu açıklamalar Tevrat’ı ve İncil’i tasdik eden yüce Kur'ân'ın Lût Peygamber hakkında uydurulmuş olan ne kadar basit, adi, sıradan ve bayağı iftiralar varsa hepsinin Allah tarafından reddedilerek, onun bir rahmet peygamberi olduğunu, Allah'ın ondan razı ve hoşnut bulunduğunu, ilim ve hikmet ile desteklenerek alemlere üstün kılındığını belirtmiştir.

Lût Kavmi (Sodom Halkı)

Lût Kavmi, bugünkü Ürdün toprakları ile Batı Şeria arasında yer alan Ölü Deniz diye de bilinen Lût Gölü'nün olduğu bölgede yaşamıştır. Bu kavim insanlık tarihinde o güne kadar hiç görülmemiş bir fenalığı ihdas etmiş ve insanlık tarihinin yüz karası olmuşlardır. Bunlar Allah'ın verdiği nimetlere teşekkür etmek yerine azgınlaşmışlar, şımarmışlar ve daha da ileri giderek utanmaz hayasızlıklar yapmışlardır. Kadınlarla evlilikleri kötü görmüş, hemcinsleriyle birlikte olmayı bir övünç meselesi haline getirmişlerdir. İnsanlığın yüzkarası olan bu kavim pisliklerini alenileştirdikleri gibi bu çirkin tavırlarını tecavüzlere kadar götürmüş, utanmazlıklarını alaylarıyla arttırmışlardır. (Ankebut 29/28-29; Araf 7/80-81)

Lût (as)’un Kavmini İkazı

Lût (as); şehvet düşkünü, fıtrat dışına çıkmış, hak ve hukuk nedir bilmez kavmini ikaz ile görevlendirilmişti. Allah'ın rahmeti olarak bu kavme gönderilen Lût (as) en güzel şekilde tebliğine başlamıştı. Onlara öncelikle Rablerini hatırlatmış ve bu yaptıkları rezilliklerden Allah'ın hoşnut olmadığını Allah elçisi olarak bildirmişti. "Peygamber olarak gönderdiğimiz Lût, kavmine şöyle seslendi: Dünyada sizden önce hiç kimsenin yapmadığı iğrenç bir işi nasıl yaparsınız? Kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz." (A'raf 7/80)

Tarihi Çirkinlik

Eşcinselliği iğrenç ve insanlık dışı bir fiil olarak reddeden ve bir kavmin helakine sebep olarak gösteren bu ve benzeri ayetlerin ifadeleri son derece nettir ve ürkütücüdür. Peygamberimiz eşcinsel ilişkide bulunanların lanetlendiklerini haber vermiştir.[1] Ayrıca “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey Lût kavminin yaptığı iştir” buyurmak suretiyle bu iğrençliğin İslam ümmeti için taşıdığı tehlikeye işarette bulunmuştur. [2]

Batı toplumlarında yaygınlaşan bu çirkin davranışları Müslüman toplumlara da bulaştırmak için hayli gayret gösterilmektedir. Öncelikle bu pislik ve iğrenç fiil, normal bir davranış biçiminde sunulmaktadır. Bunun bir özgürlük olduğu ve başkalarının da saygı duyması gerektiği telkin edilmektedir. Ne yazık ki bizim toplumumuzda birçok insan homoseksüelliğin bir yaşantı biçimi olduğunu kabul etmiş gözükmektedir.

Mü'minler, güç ve kuvvet sahibi Allah'a sırtlarını dayayarak böylesi çirkinliğe ve ahlaksızlığa karşı durmak zorundadırlar. Sadece ahlaksızlığı yaymak isteyenlerin değil onları hoş görmek, doğal karşılamak, benimsemek veya tehlikeyi küçümsemek suretiyle buna çanak tutanların da böylesi ahlaksızlıkta payı bulunduğu dikkatten uzak tutulmamalıdır. Nitekim bazı ayetlerde, günahı hoş görmenin veya günaha sebep olmanın da onu işlemek gibi bir vebal teşkil ettiği bildirilmektedir. (Nisa 4/140; En'am 6/68-69)

Lût (as) Tehdit Ediliyor

Lût (as) bu kötülükleri görmezden gelemediği gibi kavminin hangi haleti ruhiye içinde olduğunu da onların yüzlerine şöyle haykırıyordu: "Doğrusu siz, haddi aşan azgın bir kavimsiniz." (Şuara 26/166; A'raf 7/81) Lût'un kavmi zerre kadar onun çağrısına kulak vermedi ve Allah'ın insanlığa rahmeti olan bu güzel insana şöyle cevap verdiler: "Bunları ülkenizden çıkarın. Çünkü bunlar temizliğe fazla düşkün insanlardır!" (A'raf 7/82; Neml 27/56) Onların bu tehdidinden; pislenenlerin fıtratlarının bozulduğunu bunun için de fıtrata yani temizliğe tahammül edemez hale geldiklerini görüyoruz. Pislenmiş fıtratlılarla, temiz fıtratlıların ilânihaye bir arada yaşayamayacakları anlaşılmaktadır. Çağımızın kokuşmuşluğuna temizler davetle cevap verdikçe çirkinleşenler onları kınamaya hatta ülkelerinden çıkarmaya çalışacaklardır. Onların bu tehditkâr tavırlarına karşı, Lût (as) dedi ki: "Ben sizin yaptıklarınızdan nefret ediyorum." (Şuara 26/168)

Davetçi, insanlardan asla nefret etmez. Onların çirkin, aşağılık davranışlarından tiksinir. O, çirkin davranışlardan bulaşıcı mikroplardan kaçar gibi uzaklaşır. Kesinlikle onlarla beraber oturmaz, onlarla beraber hayat sürmez. Daha sonra Lût (as)'un ellerini Allah'a açarak şöyle dua etmesinden bunu arılıyoruz: "Ya Rabbi! Beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar!" (Şuara 26/169)

Lût (as) gibi bir rahmet peygamberini ülkelerinden çıkarmak isteyen kafirler, bunu yalnız Lût (as)'a yapmamışlardır. Ama peygamberler onların çıkarma tehdidi ile değil de Allah'ın dilemesiyle çıkmışlardır. Temizler pislerden ayrılınca da o toplum helak edilmiştir.

Lût Kavmi Azabın Hemen Gelmesini İstiyor

Lût (as) kavmine karşı son defa şöyle seslendi: "Siz hala erkeklerle ilişkiye girip yol kesecek ve toplantılarınızda çirkin işler mi yapacaksınız?" (Ankebut 29/29) Toplantılarındaki çirkin işleri Efendimiz şöyle açıklamıştır: “Yoldan geçenlere taş atıyorlar, onlarla alay ediyorlar, işte onların yaptıkları çirkin davranış budur.” [3]Bütün samimi gayret ve çabalara karşı kavminin ona cevabı ise: "Eğer doğru söylüyorsan, Allah'ın azabını bize getir" demekten ibaret oldu. (Ankebut 29/29) Lût (as) bu çirkinleşmiş. bayağılaşmış kavme yapabileceği bir şey kalmadığını görünce Allah'a yönelmiş ve: "Rabbim! Şu bozgunculara karşı bana yardım et" diye dua etmişti. (Ankebut 29/30) Allah Teâlâ'nın, Lût Peygamberin duasını kabul ettiği şöyle ifade edilmiştir: "Biz de onu ve bütün ailesini koruyup kurtardık." (Şuara 26/170)

“Elçilerimiz İbrahim (as)'e müjdeyi getirince dediler ki: Biz o memleketin halkını yok edeceğiz. Çünkü oranın halkı zulmü adet haline getirmişlerdir.” (Ankebut 29/31) Lût (as)'un kavminin helak nedeni zulmü normal yaşantıya dönüştürmeleri, hayatlarını böyle sürdürmeye inatla devam etmeleri ve davetçileri yurtlarından çıkarmaya çalışmalarıdır, diyebiliriz.

Allah'ın Elçileri Yola Çıkıyor

“Elçilerimiz İbrahim (as)'e müjdeyi getirince dediler ki: Biz o memleketin halkını yok edeceğiz. Çünkü oranın halkı zulmü adet haline getirmişlerdir.” (Ankebut 29/31) Lût (as)'un kavminin helak nedeni zulmü normal yaşantıya dönüştürmeleri, hayatlarını böyle sürdürmeye inatla devam etmeleri ve davetçileri yurtlarından çıkarmaya çalışmalarıdır, diyebiliriz.

"İbrahim (as) gelen bu elçilere: Göreviniz nedir? Niçin gönderildiniz, diye sordu. Onlar da dediler ki: Korkma biz Lût kavmine gönderildik." (Hud 11/80)

Allah'ın Elçileri Lût'a Geliyor

Allah'ın elçileri Lût (as)'a delikanlı suretinde gelmişlerdi. “Elçilerimiz Lût'a varınca kendisini bir sıkıntı bastı göğsü daraldı ve ‘Bugün zor bir gün olacak’ dedi.” (Hud 11/77) Elçiler Lût'a şöyle dediler: “Korkma, üzülme. Biz şüphesiz seni ve aileni kurtaracağız. Yalnız karın azap içinde kalıp helak olacak.” (Ankebut 29/33)

Kavmi İşaretlenmiş Taşlarla Helak Oluyor

Zulmü adet haline getirenlere Allah'ın hükmü helak olarak gerçekleşir. Çaresizliğini gören elçiler; Lût (as)'a şöyle dediler: "Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla el uzatamazlar. Gecenin bir vaktinde aileni alıp yola çık. Hiçbiriniz geri dönüp bakmasın. Ancak karın hariç. (Onu bırak) Kavminin başına gelecek bela, onun da başına gelecek. Onlar için belirlenen zaman sabah vaktidir. Zaten sabah yakın değil mi?" (Hud 11/81)

Biz Lût (as)'a şu kesin hükmü bildirdik: "Sabaha doğru onların kökü tamamen kesilmiş olacaktır." (Hicr 15/66) Bu kavmin zalimleri Lût (as)'u bırakıp Allah'ın meleklerine yönelince olan oldu. "Bu zalimler Allah'ın elçileri olan meleklere el uzatmak istediklerinde gözleri kör olmuş, şaşkınlık içinde bağrışarak sağa sola devrilmeye başlamışlardı." (Kamer 54/37) "Daha sonra azap emrimiz gelince o ülkenin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişirilmiş taşları peş peşe yağdırdık. O taşlar Rabbin tarafından işaretlenmiştir. Böyle bir azap her zaman zalimlerin tepesindedir." (Hud 11/83) "Gün doğarken o korkunç ses onları yakalayıverdi. O memleketin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık." (Hicr 15/73-74) "Biz de onların üzerine bir azap yağmuru yağdırdık. Bu yağmur uyarıldıkları halde aldırmayanlar için ne korkunç bir yağmurdur." (NemI 27/58)

Lût (as)'un Karısı da Onlardandı!

O bir peygamber hanımıydı. Salih bir kulun nikahındaydı, ama o haddi aşanlarla beraber hareket etti. Ahlaksızlığa ses çıkarmadığı gibi, onların değirmenlerine su taşıdı. Lût (as)'u mahcup etmek pahasına o iğrenç insanların tarafını tuttu. Peygamber karısı olmasına rağmen kavimle beraber helak olanlardan oldu. “Biz de Lût (as)'u ve karısı dışındaki ailesini kurtardık; karısı ise geride kalıp helak edilenlerden oldu.” (Araf 7/83)

“Lût kavmini helak etmek istediğimizde mü'minlerden kim varsa oradan çıkardık. Gerçi orada Müslümanlardan yalnız bir ev halkını bulduk.” (Zariyat 51/35-36) Lût (as) ailesiyle birlikte kurtulmuş, bir müddet daha yaşadıktan sonra Hakk'ın rahmetine kavuşanlardan olmuştur.

Selam olsun Lût (as)'a ve ona tabi olanlara.