“Geceden hecele anlamı/ hayata hazırlan!”
Bir zaman senin peygamberin kul ve elçi olma sorumluluğunun altında kalacağını sandı. Layıkıyla başaramayacağını düşündü. Endişelerine sarındı. Kaçmak e saklanmak istedi çekingenliğine de.
Allah onu kaldırdı.
Dedi ki:
“Ey örtülere bürünen insan! Kalk!”
“Örtü”lerinden sıyrıl! Hakikati ertesi günlerde halkına; yakınların ve uzaklarınla nasıl en güzel bir üslupla paylaşacağın konusunda büründüğün endişe örtüsünden,
Çekingenliğin baskılarından,
‘hakikati hal diliyle tam da üstümde taşıyabilir miyim’ konusunda gösterdiğin titizliklerden,
‘bu halde topluma nasıl çıkarım’ alçak gönüllüğünden,
‘bir hakikati temsil etmek ve dillendirmek konusunda hazır değilim’ düşüncelerinden,
‘Kitab’ı anlamak kim, ben kim’ güvensizliklerinden,
‘aklım erdiğince dilim değdiğince bildiğim doğruların sözcüsü olurum’ diyememekten
ve daha birçok geri çekilmeler, saklanmalar, örtünmelerden sıyrıl!
Hakkıyla yaşamak istiyor ve toplumsal duyarlılıkla bu yaşamı halkınla, yakınların ve uzaklarınla paylaşmak istiyorsan kalk!
Sen de kalk atıp örtülerini; maskelerini, imajını, toplumun sana giydirdiğini, çarkın seni döndürdüğünü, telaşın duyarsızlığını, tekrarın sıradanlığını çıkar.
Arın olmadığın gibi görünmenin makyajından. Çıkar istemediğin görünümlerini. Kalbinden giyin kalıbını.
Bilgisizliği yırt, bilinçsizliği çöz, vahyi al üstüne, içine, dışına.
At gereksizlikleri kat kat hayatından. Şımarık ve sen olmayan imajlarından soyun. Ve sadece kendin olma ihramına bürün. Yalın ve sade sen olmayı giyin.
Kalkmak; bir karar vermektir. Kıyam amaçtır. Seni ayaklandıran geçerli, buna değen bir sebep, varlık amacın olmalıdır. Seni ayağa kaldıran. Dik durduran. Dik tutmak istediğin bir şey olmalı. Başını dik tutan bir hedefin…
Kalk!
Üşenme. Boşluğa düşme. Saklanma. Kaçma hakiki sorumluluklarından…
Bir zaman örtüleri Allah tarafından şefkat ve özgüvenle atılan ve insanlık için, henüz gün ışığına, bir başkasına, topluma, kent meydanına, medyaya, dünyaya çıkmazdan evvel Allah’la ağırlanan, O’nun kelamıyla muhabbetlenen, ne yapıp ne edeceği konusunda iyiden iyiye bilgilenen ve bilinçlenen bir insan vardı.
Senin peygamberin olan bir insan!
Önderin; Muhammed aleyhisalatüvesselam.
Kalk ve geceni değerlendir. Bir parça Kur’ân’ı anlayarak… Allah’ı anlayarak bir parça… Hayatı anlayarak geceni değerlendir.
Tertil üzere oku!
Düşüne düşüne, duya hissede, anlayarak oku ayetlerini Kitab’ın.
Yaşamak için oku! Yaşatmak için!
Tertil üzere oku!
At üstünden ‘sen Kur’ân’ı anlayamazsın’ düşüncesini. ‘Onu ancak şunlar veya bunlar anlayabilir’ demenin kutsal şalından soyutlan. Hızla ve anlamaksızın, sadece lafzını seslendirmenin aldatıcı bürgüsüne saklanma. Yüzünün içine bak kelamın. Sözünün derinine in Allah’ın. Satırların çitlerinden anlamın bahçesine atla. Dolaş hayatı. Önceden gir cennete. Dallarından kopar huzuru ve tadını çıkar bu anlam doygunluğunun…
Hatim başlamaktır yeni bir hayata.
Mukabele karşılıklı anlam sağlamasıdır. “Anladığım gibi midir muradın Ey Allah’ım!” Demektir. En masum ve en dingin açlıkların tokluğudur. Gönül tokluğudur.
Tertil üzere oku Kitab’ı. Hayatı. Evreni.
Ayetleri. Olayları. Eşyayı, şeyleriyle bütün bir varlığı… Ağır ağır. Düşüne düşüne. Anlaya ağlaya. İçtenlikle duyumsayarak…
Gecenin birazında bunu yap! Gecenin birazında Ay’ı yak ve oku… Yıldız açacak düşüncelerin göreceksin. Ve üstünde; iman/özgüven üryanlığından başka bir ağırlıklar/ örtüler olmayacak ertesi günlerde… Göreceksin.
Sağaltacaksın zihnini ve hayatını. Perdeler düşecek gözlerinden düşen yağmurlarla…
Gelenek arınacak. Gün arınacak dinsizlikten. Din arınacak dincilikten.
Yalınlaşacaksın. Sadeleşeceksin.
Geceden Allah ile konuşabilmenin; hayatı-hayatları anlamak, insanı-insanları anlamak olduğunu bilirsin. Ve Allah’ın seni hayata, topluma, dünyaya yetiştirmesi olduğunu bilirsin.
Geceleri Allah ile buluş. Birazında. Gün içindeki yoğunluklarına en uygun buluşma vaktini sen belirle. Allah seni bekliyor olacak! Kur’ân’ın başında… İlkeli bir hayatın başında hep bekliyor olacak seni.
“Ya eyyühel Müzemmil! Ey örtüsüne bürünen insan… Kalk!”
Allah’a kalk! İnsanlık için Allah’a, Kitab’a, anlama kalk!