Peygamber'in bu büyük hissî mucizesi de Kur'ân'la sabittir: 'Kıyamet saat(i) yaklaştı, ay (ikiye) bölündü (yarıldı)." (Kamer,1)
Abdullah İbni Mesud (ra) rivayet ediyor: Rasûlullah zamanında ay iki parçaya ayrıldı.
Bazı sahih hadislerde nakledildiğine göre; müşriklerden bir grup, bir mucize olarak, ayın iki kısma ayrılmasını, Hz. Muhammed (sav)'den istediler. Hz. Muhammed (sav) de, Rabbine yönelerek niyazda bulundu. Ay, Allah'ın kudret ve izniyle derhal ikiye ayrıldı; bir kısmı Hira dağı üzerinde, diğer kısmı ise, aşağıda ve tam karşısında görüldü.
MİRAÇ
Miraç, Peygamberimiz'in büyük mucizelerinden biridir. Kur'ân-ı Kerim'in İsra ve Necm sûrelerinde Peygamber'in mucizevi şekilde Mescid-i Aksâ'ya yaptığı gece yolculuğu ve Sidretü'l-Münteha'ya (Sidretü'l-Münteha: Yaratılmışların bilgilerinin tükendiği, ötesine geçemediği son sınır) yükselişi bildirilmektedir.
İsra sûresi'nin ilk âyetinde Allah, son Peygamber'in mucizevi yolculuğunu şöyle bildirmektedir:
"Bir kısım âyetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksâ'ya götüren O (Allah) Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir." (İsra, 1)
Allah elçisi Mekke'den Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya götürülmüştür. İbn-i Kesir, Miraç olayıyla ilgili olarak sahabelerden en az yirmi beş kişinin rivayette bulunduğunu, hatta bu sayının kırk beşe kadar çıkabileceğini ifade etmiştir. Hadiste yer alan bilgilere göre Hz. Muhammed (sav), amcasının kızı Ümmühan bint Ebû Talib'in evinde yatarken, Cebrail, Peygamberimiz'e görünmüş ve onu Burak adlı bineğe bindirerek Mescid-i Aksâ'ya götürmüştür. Miraç olayı da burada gerçekleşmiştir. Hadislerde Peygamberimiz'in Miraç esnasında gördükleriyle ilgili çok fazla detay bildirilmektedir.
Miraç konusuyla ilgili Kur'ân'da haber verilen bilgilerden biri de, Peygamber'in Sidretü'l-Münteha'ya yükselmesidir:
"Andolsun, O'nu bir de diğer inişte görmüştü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında. Ki Cennetü'l-Me'va onun yanındadır. Sidreyi örten örtmekte iken, göz kayıp şaşmadı ve (sınırı) aşmadı. Andolsun, O, Rabbinin en büyük âyetlerinden olanı gördü." (Necm, 13-18)
SON PEYGAMBER'İN KORUNMASI
Peygamberimiz de tüm diğer peygamberler gibi insanlara tebliğ ettiği gerçeklerden dolayı türlü eziyetlere, iftiralara maruz kalmış, alaycı tavırlarla karşılaşmıştır. Birbirinden farklı pek çok iftira ile itham edilmiş ve uzun yıllar iman etmeyenlerin baskısı ve ölüm tehdidi altında yaşamıştır.
Aleyhine kurulan bunca tuzağa ve hileye rağmen, son Peygamber Hz. Muhammed (sav)'in hiçbir zarar görmeden mücadelesine devam etmesi elbetteki O'nun en önemli mucizelerinden birisidir. 'Allah seni insanlardan koruyacaktır' âyetiyle de bu vaad edilmiştir. (Maide, 67)
Allah her zaman O'nu korumuş ve Peygamberimiz tebliğ görevine sonuna kadar devam etmiştir.
Mucize niteliğindeki bu gerçek Kur'ân'da bildirildiği gibi, Peygamber'den rivayet edilen hadislerde de yer almaktadır. (Mağarada müşriklerden korunması, inkar edenlerin O'nu öldürememeleri, savaşlarda İslam ordularının çok görünmesi gibi...)
PEYGAMBER'İN DUALARININ KABUL EDİLMESİ
Peygamber'in ashabına gösterdiği mucizeler çok fazladır. Bu mucizelerden biri de dualarının kabul olunmasıdır. Hadislerde bu konuyla ilgili olarak birçok haber verilmektedir. Bunlar arasında kıblenin değişmesi için yaptığı dua, yağmur duasının kabul edilmesi, sahabeden dua isteyenlere ettiği duaların kabulü zikredilebilir.