Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Çokbilmiş Dindarlar

17 Haziran 2016 Cuma Sonpeygamber.info / Ramazan Günlüğü


Bilirsiniz, bir tarafta dinimizi sadece bir gönül işine indirgemeye ve zahire dair kuralların önemi yokmuş gibi göstermeye çalışan; diğer tarafta ise sıralamada gönül boyutunu çok sonralara bırakan, öncelikle zahire bakan, şekil kurallarında kılı kırk yaran, dinimizin zahir/batın bütün meselelerde içerdiği esnekliği kaybetmiş zabıta zihniyetli insanlar mevcut. Bu ikisinin ortasında da zahirle batın, amelle gönül arasında bir tercih yapmayan; Rabbimizin indirdiğini bir bütün olarak tanıyan, kabul eden, yaşamaya çalışan küçük bir azınlık var.

Ne zaman dinin kurallarından bahsedilse sözü hemen kalbe ve kalp temizliğine getirenler, beş vakit namazın, orucun, tesettürün; kısacası farzların üzerinde duranların niyetine şüpheyle yaklaşıyorlar. Bu konuda iki taraf varmış da onlar “asıl önemli olanı” savunuyorlarmış gibi davranarak zahiri amellerin değerine vurgu yapanların çabasını boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Yine ne zaman kalbi amellerin, ahlakın, merhametin, affın öneminden bahsetseniz birileri de zahiri amellere dair bir detayı “takvanın bütün sırrı ondaymış gibi” savunarak insanları yargılıyorlar.

Bu iki yaklaşım da korkutucudur. Biri dinin tağyiri, diğeri de toplumun huzuru açısından tahrip edicidir. İslam hakkında hiçbir bilgi ve tecrübesi olmayanlar için yanıltıcı ve yerine göre uzaklaştırıcıdır. Kişinin kendisi açısından ise Allah’ın dinini bölüp parçalamak gibi vebali büyük bir hatadır. Dinin içeriğini “önemli olan-olmayan” ayırımı yaparak sıralamak, en azından hadsizliktir.

Bu çokbilmişlik örnekleri sayılamayacak kadar çoksa da birini sizinle paylaşayım: Bir Ramazan gecesinde, ömründe ilk kez teravihe giden ve bunu yanındakine de (coşkusuna onu da ortak etmek amacıyla) söyleyen kişinin tebrik ve dua ile karşılık alacak yerde azar ve küçümsemeye maruz kalması nasıl bir zihnin ürünüdür? Yaşadığının küçültücü etkisini gözleri dolarak anlatan kardeşimize şöyle deyivermiştim: “Madem onlar senin ömründe ilk kez teravih kılacak olmana şaşırıp azarlamışlar, sen de onlara ‘Bu toplumda yaşayıp da ömründe ilk kez teravih kılacak birini ilk kez görmenizi de ben yadırgıyorum. Çünkü bu durum sizin İslam’a uzak insanlar için hiçbir çaba sarf etmediğinizi gösteriyor’ diyeydin.”