Uhud Gazvesi’nden birkaç ay sonra Adal ve Kare kabilelerinden bir heyet Medine’ye gelip kabilelerinde İslamiyet’in yayılmaya başladığını belirterek Rasûlullah’tan kendilerine Kur’ân okumayı ve İslamiyet’i öğretecek kimseler göndermesini istediler. Hz. Peygamber’in Âsım b. Sâbit (veya Mersed b. Ebû Mersed) başkanlığında gönderdiği on kişilik heyet Mekke ile Usfân arasında Hüzeyl kabilesinin topraklarında bulunan Recî‘ suyu yanında konakladı. Bu sırada Hz. Peygamber’den irşad heyeti isteyen ve O’nun gönderdiği heyetle birlikte yol alan kabile temsilcilerinden biri Hz. Peygamber’e düşman olduklarını bildiği Benî Hüzeyl’in kolu Lihyanoğullarına giderek heyetin yerini onlara haber verdi. Hemen harekete geçen Lihyânoğulları’ndan 100 kişilik silahlı bir grup, Müslümanlara baskın düzenledi (Safer 4/Temmuz 625). Âsım b. Sâbit ve Mersed b. Ebû Mersed dahil yedi sahabe şehit edildi. Kalan üç kişiden Abdullah b. Târık yolda öldürüldü; Hubeyb b. Adî ile Zeyd b. Desine ise Mekke’ye götürülerek Bedir’de öldürülen yakınlarının intikamını almak isteyen Kureyşlilere satıldı. Mekkeli müşrikler bir müddet hapiste tuttukları bu iki sahabeyi haram aylar çıktıktan sonra şehir dışındaki Ten‘im mevkiine götürdüler. Burada kalabalık bir seyirci gurubunun önünde serbest bırakılmaları karşılığında İslam’dan vazgeçmelerini istediler. Her ikisi de bu zor şartlar altında dahi İslam’a ve Hz. Peygamber’e bağlılıklarını bir kez daha ifade ederek Allah ve Peygamber yolunda ölümden korkmadıklarını gösterdiler. Bunun üzerine müşrikler tarafından işkenceyle şehit edildiler. Hubeyb b. Adî öldürülmeden önce iki rek‘at namaz kılmak için izin istemiş ve ölüm korkusuyla namazı uzattı demesinler diye mümkün olduğu kadar kısa sürede bitirmiştir. Onun bu namazı, İslam tarihi boyunca haksız yere öldürüldüklerine inanan Müslümanların uyguladığı bir gelenek olmuştur.
Recî‘ hadisesi ve sonrasındaki gelişmeler Medine’de büyük bir üzüntüyle karşılandı. Bir savaş sebebi teşkil eden bu saldırı ve katliam dolayısıyla Hz. Peygamber “misillemede bulunmak” amacıyla 20’si atlı 200 kişilik bir kuvvetle Benî Lihyân kabilesi üzerine sefer düzenledi (Rebîülevvel 6/Temmuz-Ağustos 627). Ancak İslam ordusunun gelişini haber alan Lihyânoğulları dağlara çekilmiş olduklarından Hz. Peygamber iki gün onların topraklarında kaldıktan sonra geri döndü.