Kaptan Kaba Dökülmek

E: İndirildiği günden bugüne değişmemiş ve değişmesine Allah’ın izin vermeyeceği bir kitabımız var. Peki, bunun kıymetini biliyor muyuz? Yoksa tarihten ders almayıp, biz de iktidar mücadeleleri yüzünden kendi kitabımızı mı zedeleyeceğiz?

F: Hayır, bunu istesek de yapamayacağız, çünkü Allah izin vermeyecek. Biz Kur'ân'ı değiştiremeyeceğiz, ama Kur'ân'ı anladığımızda anladığımız şeyden rahatsız olursak beynimizdeki Kur'ân algısını değiştireceğiz. O zaman da kaybeden Kur’ân değil, biz olacağız.

E: Nasıl yani?

F: Kur'ân'daki bir ilke bizi rahatsız ederse onun o döneme mahsus olduğunu, bizi bağlamadığını düşünmeye başlayacağız mesela. Ya da Peygamber’in Kur'ân'ı nasıl uyguladığını hiç dikkate almadan kelimelerle oynayarak gönlümüzdeki murada ulaşıncaya kadar evirip çevireceğiz manaları. Sanki Kur'ân bir muhatabı olmadan bir dağın başına indirilmiş, sonradan insanlar tarafından bulunmuş, bu nedenle de nasıl anlaşılacağı konusunda herkes serapa hürmüş gibi davranmaya başlayacağız.

E: Kur'ân'ı Peygamberimiz’e indiği gibi anlamak ve anladığımız gibi de yaşamak için nasıl bir yol izlemeli! Her şeyi birden yaşamaya kalkmak, birdenbire hayatı bir çıkmaza sokmaz mı?

F: Asıldan detaya, kolaydan zora veya çekirdekten dallara doğru bir sıra izlenebilir. İmandan sonra namaz bir asıldır mesela. İman ve namaz İslam'ın diğer ilkelerini de çağırır zamanla. Bizi de o ilkeleri istekle yaşayacak düzeye getirir. Bir de yine bu kapsamda Kur’ân’ın nüzul sürecini dikkate almak bize bir yol haritası verebilir. İlk inen ayetler Peygamberimiz için böyle bir işlev görmüş olmalı.

E: ‘Check list'i olan bir sistem gibi yani…

Bunu bölüm bölüm yapabilirsin. Mesela, ilk inen 10 sureden başla. Geriye dönük kontrollerle kendine özel bir program uygulayabilirsin.

E: Size göre çok kolay olan bazı dini ilkeler ben ve benim gibiler için öyle değil. Mesela “Allah için sabretmek.” Ben hayatımı yeniden inşa ediyorum ve her aşamada çok zorluk çekiyorum.

İşte bu yüzden senin çabaların diğer bütün insanlar için çok değerli. Yaşadıklarını, hissettiklerini yazmalısın. İkinci inen surenin yazıya vurgu yaparak, kalemin Allah katındaki değerine işaret ederek başlaması bir şeyler söylemiyor mu hepimize?