Kubbetü's Sahra

26 Eylül 2009

Kubbetü's Sahra, tarihi boyunca bölgeye hakim olan hemen her hükümdardan büyük ilgi ve saygı görmüş, özenle korunmuştur. Özellikle Eyyubî sultanlarının kendi elleriyle sahre taşının tozunu aldıkları ve camiyi gül suyuyla yıkadıkları biliniyor.

Osmanlı bölgedeki hakimiyeti sürecinde aynı özeni göstermeye devam ede gelmişti. İmar faaliyeti III. Murat, I.  Abdülhamid, II. Mahmud, Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid tarafından devam ettirilmiştir.  Özellikle II. Abdülhamid büyük masraflarla zemine değerli İran halıları döşetmiş, ortaya görkemli bir kristal avize astırmış ve eskiyen çinileri yeniletmiştir.

Kubbetü's Sahra, Kudüs'ün Haçlılar tarafından işgali sırasında Templum Domini adıyla kiliseye çevrildi ve birçok değişiklik geçirdi. Haçlılar sahreye karşı aşırı bir saygı gösterdiler. Bazen ondan bir parça alıp memleketlerine götürüyor, kiliselerinde rölik olarak saklıyorlardı. Bazen de din adamları ondan parça koparıp ağırlığınca altın karşılığında satıyorlardı. Haçlı kralları bunun önüne geçmek için sahrenin üzerini mermer kaplattılar. Daha sonra Kudüs'ü yeniden fetheden Selahaddin-i Eyyubî bu mermerleri ve sahrenin etrafındaki demir ızgaralar dışında Haçlılardan kalan her şeyi kaldırdı.

1948 Eylül ve Ekim aylarında atılan bombalardan kuzeybatı pencereleri zarar gören Kubbetü's-Sahra, bugün de zaman zaman Filistinlilerle İsrail askerlerinin çatışmaları sırasında tehlikeli durumlara düşmektedir.


1) İbn Mace

2) Buharî, Fazlü's-salat fi mescidi Mekke ve'I-Medine