Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Kur'ân Yolculuğu: Nas Suresi

31 Ocak 2014 Cuma Sonpeygamber.info / Yazarlar


 

 “sığınağa koşmak…”

 

Felak ve Nas sureleri "muavvizeteyn/"iki sığınak" olarak belirlenmiştir. Elinden geldiğince dinine yaşayarak sığınan Müslüman, bilinmeyen her tür tehlikeye karşı bu dualara saklanır.

Çelişkilerimden kararlılığın o sağlam ocağına sığınırım. Yaşamak istediğim yaşam biçiminde kararlıyım. Yapmak istediğim eylemlerimde de. İçimden dışıma, kara parçamdan uzayıma kararlılığımın sükûneti yayılıyor. Dingin ve huzur içindeyim.

Sığınağa koşalım birlikte!

Nas suresi ile…

Sığınırım insanların Rabbi, İnsanların Meliki, İnsanların İlahına!

Yaratanım, yaşatanım, yönetenim… Tek üstün güç olan Allah’a!

Bilinen ve bilinmeyen, görebildiğimiz ve göremediğimiz bütün varlıklar içinde, hayatını insanları yanlışa ayartmaya kurmuş olan -insan veya cin- her türlü kötü varlıktan… “Hannas”tan…

Doğruyla yanlışı ayırt etmemi güçleştirenlerden Furkan’ınla; doğruyu eğrilerden ayırt eden kitabınla Sana sığınıyorum. Kitab’ın da olmasa eski çağlardan sürüklenip gelen gelenekleşmiş, doğru sanılan, din kabul edilen eğrileri hangi arı çağlayanda ayırt edebilirdim?!

Beni çelişkilere iten, kalbime verdiği kuruntularla geri adım attırmaya çalışanlara karşı “La raybe fih: şüpheden arınmış” olan Kitab’ınla duruyorum. Tam anlamıyla ruhsal bir doyum eşliğinde yürüyorum hayat yolumda. La raybe fih: şüphesiz gerçekliğine ve hepsi doğru olan kurallarına sığınıyorum.

Seçtiğim inanca, yaşadığım hayata önce kendi içimde tam olarak inanıyorum. Yüreğim ruhumun, ruhum İlahi Ruh’unun kucağında sükûnet içinde ve bilinç uykusunda…

Çelişkilerimden kararlılığın o sağlam ocağına sığınırım. Yaşamak istediğim yaşam biçiminde kararlıyım. Yapmak istediğim eylemlerimde de. İçimden dışıma, kara parçamdan uzayıma kararlılığımın sükûneti yayılıyor. Dingin ve huzur içindeyim.

Fakat korkuyorum. Beni kararımdan döndürecek güçlerden korktuğumu fısıldıyorum sana.

Kimdir benim ayartıcılarım Rabbim?

Dijital kanallardan/sanal nehirlerden akan kirli yüzler ve sözleri mi?

Eğilimlerim mi?

Çevrem; iş, arkadaş, kan ya da din yakınlarım mı?

Yoksa benliğim mi?

Kimdir beni Sen’den alıkoyan?

Kitab’ından, sözlerinden, doğrularından uzaklaştıran kim?

Senin kararlı göksel/ilahi esintilerinden o kadar etkileneyim ki ne kendi eğilimlerim, ne de etkilemek için bana eğilenler beni ayartamasın! Kopardıkları yaygaranın gürültüsünü duymayacak kadar duymuş olayım önceden hakikati. Sinsiliklerini açığa çıkar ki göreyim, fısıltılarını yaygaraya çevir ki duyayım. Boz ayarlarını ayartıcılarımın.

Onların -dijital, rengârenk, cıvıl cıvıl, yalan gülümsemeli- sahteliklerini düşür. Düşür o aldatmaya ayarlı maskelerini, sızdır göz alan makyajlarını ve yırtıp at “çizgi”li imajlarını ayartıcılarımın.

Sana sığınırım.

İnsanların Rabbi, Melik’i, İlah’ına… İnsanları yaratan, yaşatan, koruyup gözeten tek yetkin güç olan sana!