Modern zamanların çizgilerini belirsizleştirdiği kavramların başında “mahremiyet” geliyor. Bireye ait gizli ve dokunulmaz alanların hangileri olduğu, mahremiyetin sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği meselesi önemli bir tartışma konusu. Bu tartışmalar yapılırken dikkate alınan en önemli unsurlardan biri de Kur’an ve Sünnet elbette. Ancak medya gibi, büyükşehir yaşamı gibi, demokrasi toplumu gibi modern olguların “İslam’da mahremiyet” bağlamında nasıl ele alınacağı konusunun ayrıca tartışılması gerekiyor.
Prof. Dr. Huriye Martı, uzman psikolog H. Öznur Martı ve ilahiyatçı yazarlar Filiz Yıldız ile Makbule Çınar’ın ortaklaşa kaleme aldığı “Dünü ve Bugünüyle İslam’da Mahremiyet” kitabı, eğildiği konuyla ve içeriğiyle önemli bir boşluğu dolduruyor. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları etiketiyle okurlara sunulan çalışma, mahremiyetin tanımını tarif ederek, bu tanıma olan ihtiyacımızı belirterek başlıyor işe:
“Özel hayat, insanın varlığıyla başladığı gibi bu alana yönelik ihlaller de tarihin ilk dönemlerinden itibaren zamanın şartlarına göre değişiklikler göstermektedir. Bunun için her şeyin bozulduğu, değerlerin kıymetini yitirdiği, unutulduğu bu çağda mahremiyeti en iyi şekilde öğrenip bu hususta farkındalık oluşturmak insani, dini bir sorumluluğumuzdur.”
Kitap, üç ana başlığın ele alındığı üç ayrı bölümden oluşuyor: Beden Mahremiyeti, Mekân Mahremiyeti ve Bilgi Mahremiyeti. “Çocukluk Döneminde Mahremiyet Eğitimi”, “Cinsel Eğitim”, “Gözetleme ve Röntgencilik”, Çevre Dokunulmazlığı”, “Gıybet”, “Teknolojide Bilgi Mahremiyeti” gibi alt başlıklarla zenginleştirilmiş bu bölümler, Kur’an ve Sünnet ışığında Müslümanların mahremiyetlerini nasıl koruyacaklarını tarif etmenin yanında “neden korumaları” gerektiğini de açıklıyor.
Yalnızca Müslüman toplumların değil, tüm insanlığın sorunu olan mahremiyet konusunda başka çalışmalara da öncülük etmesini umduğumuz bu kitabı tüm okurlarımıza tavsiye ediyoruz.