Ramazan’ın Üç Hali

13 Temmuz 2015

“Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat olan” Ramazan, namazın kıyamına, rükûsuna ve secdesine ne kadar da benziyor.

Ramazan geldiğinde paçalarımızı sıyırıp ibadete sıvandık. Namaza başlarken kıyama durmak gibi. Her inanan kendi halince yaptı bunu, her namaza duranın kendi haline göre bir kıyama doğrulduğu gibi. Her şeyi kuşatan rahmetin kapısında aç, susuz, uykusuz okumalara, yakarışlara durduk. Rahmetinle kuşat bizi Allah’ım!

Rahmet günlerinin mağfiret günlerine akıvermesiyle kıyamdaki kıraatin ihtişamına daha fazla dayanamayıp Rabbu’l-İzzet’in huzurunda belini bükenler gibi mağfiret dualarında iki büklüm olduk. Affınla temizle bizi Allah’ım!

Ve şimdi, okuduğu kelamın yüceliği karşısında aczinden secdeye kapananlar gibi, senin zikrinle yumuşayan kalplerimizi bütün zindanlarından; nefsin, günahların, alışkanlıkların, çevrenin zindanından azat eyle Allah’ım!

Teşehhütte miracı kutladığımız gibi, bayram da azadımızı kutlama vaktidir. Lütfet Allah’ım!