Dünyayı Azaltmanın Mevsimi

Dünyayı azaltmanın mevsimi geldi. Ruha yönelmenin, onu bağlarından kurtarıp salıvermenin mevsimi...

Dünya bizi sınırlar, elan o sınırların içindeyiz. Ne zaman “Gel!” çağrısı olursa ancak o zaman çıkabiliriz bu sınırların dışına. Daha dünyadayken onun sınırlarının dışına çıkmaya kalkmak şirazemizi dağıtabilir. O nedenle ne yapacaksak burada, ona rağmen, onunla birlikte yapacağız. Efendimiz’in bize gösterdiği yol budur. O bizden dünyayı terk etmemizi, nefsimizi öldürmemizi istemedi. Ama dünyaya ve nefsimize yenik düşmemek için hep uyanık olmamızı, onların bize vereceği gücü kullanarak ahiretimizi inşa etmemizi istedi. Bizim için en çok korktuğu şey de dünyanın önümüze serilmesi ve bizim de onun içine dalmamızdı. O istedi ki dünya önümüze serilsin, ama bize hâkim olarak değil; biz ona hâkim olarak.

Dünyayı azaltın ki ruhunuz kanatlansın. Dünyayı azaltmak onun zihninizde ve gönlünüzde işgal ettiği yeri azaltmaktır. Ona ayırdığınız zamanı, enerjiyi azaltmaktır. Gönlünüzde yeni sevinçlere yer açmaktır. Vermenin, paylaşmanın, öğrenmenin, öğretmenin, dostluğun, üretmenin, elden tutmanın, yol göstermenin sevincine...

Bunun için önce oturup mutluluğumuzu nelere bağladığımızı düşünmek gerek! İzniniz olursa şahit olduğum bir örneği paylaşmak isterim. Yetim ve kimsesiz çocuklarla ilgilenen bir hanım onlara şehir dışına bir gezi sözü vermiş, fakat işin külfeti boyunu aşınca kara kara düşünüyor. Orada bulunan bir başka hanım da bu sıkıntıya şahit olunca yanında bulunan bir yardım parasından hemen destek oluyor. Ne alan kendi için aldı ne de veren kendi parasından verdi. Şimdi kimsesiz çocuklar o geziye gidebilir, orada güzel bir yemek yiyebilirdi. Bu gibi durumlar etrafımızda çokça yaşadığımız örneklerdir. Beni asıl etkileyen bundan sonrası: Mesele böyle çözülünce bu iki hanım sevinç içinde ayağa kalkıp birbirlerine sarılarak mutluluklarını kutlarken orada olsanız acaba nasıl bir müjde aldılar da böyle sevindiler, derdiniz.

İnsana bu mutluluğu sahip olacağı herhangi bir nesnenin vermesi imkânsızdır. İşte bu dünyanın size verdiği imkânlarla bu dünyanın sınırlarını çok aşan bir mutluluk örneği. Dünyayı azaltmak, dünyaya düşkünlüğümüzü azaltmaktır. Dünyalığı dünyanın ötesi için kullanmaya bakmaktır. Bu dünyalık dediğimiz şey de sadece maddi imkânlar değildir. Beden gücümüz, gençliğimiz, aklımız, bilgimiz, vaktimiz gibi bu dünyanın bize sağladığı bütün imkânlardır.

Nefsini aradan çıkarıp, bu imkânları hayra, iyiliğe, güzelliğe sarf ettin mi gör bak o nasıl bir mutluluktur! Gönlün genişler genişler; yeryüzünün tüm insanlarını, ağaçlarını, kuşlarını, toprağını, taşını içine alır. Bunların hepsine iyilik etmek istersin. Yaptığın iyiliğin kanatlanıp tüm dünyayı kuşattığını hissedersin. Sen sıradan bir mahallede, basit bir evde, kimsenin tanımadığı birisi olabilirsin ama ismin semalarda anılır. Bunu duyarsın. Yeter ki ayaklarını dünyalığın bağlarından bir kurtar bak kalbin nasıl semalara yükselir!