Tevrat'ta Adem'in yeryüzünde, altıncı günde yerin toprağından yaratıldığı bildirilmekte, başka bilgi verilmemektedir. Apokrif kabul edilen Kitaplarda ise Adem'in, yaratılışın altıncı günü olan cuma gününün ilk saatinde Kudüs'te yaratıldığı nakledilmektedir. Yine Yahudiler Adem'in milattan önce 3761-3760'da yaratıldığını kabul ederler. Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Adem'in hangi günde yaratıldığı belirtilmemekte, ancak hadislerde onun cuma günü yaratıldığı, o günde cennete konulduğu, yine cuma günü cennetten çıkarıldığı, aynı günde tövbesinin kabul edildiği ve yine bir cuma günü vefat ettiği haber verilmektedir.
Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Adem'le ilgili âyetlerde bu konu genellikle üç ayrı noktadan ele alınmıştır. Öncelikle Adem'in son derece önemsiz bir madde olan topraktan başlamak üzere bedeni ve ruhi yönleriyle tam ve kamil bir insan haline gelinceye kadar geçirdiği safhalardan söz edilir ve bu suretle Allah'ın kudretinin üstünlüğü vurgulanmış olur. İkinci olarak Adem'in varlık türleri arasındaki mevkiinin yüksekliğine işaret edilir. Bu âyetlerde hem Adem'in hem de onun soyunun yeryüzünün halifeleri olduğu, Allah'ın kendilerine verdiği akli, zihnî, ahlaki vb. meziyetlerden, dolayısıyla hem Allah'a ibadet eden, hem de yeryüzünde Allah'ın hükümlerinin yerine getirilmesini sağlayan, ayrıca diğer birçok varlık türlerini kendi hizmetinde kullanabilen varlık olduğuna dikkat çekilir. Çeşitli âyetlerde Allah'ın emri uyarınca meleklerin Adem'e secde ettikleri bildirilmektedir. Buna göre Allah Adem'i meleklerden daha üstün ve onların saygısına layık bir mertebede yaratmıştır. Bu meziyet yalnız Adem'e münhasır olmayıp aynı zamanda bütün insanlığa şamil bir şereftir. Kur'ân'da başka vesilelerle de insanoğlunun bu meziyetine işaret edilmiştir (el-İsra 17/70: et-Tin 95/4). Kur'ân-ı Kerim'in Adem'le ilgili olarak ele aldığı üçüncü konu onun peygamberliğidir. Hz. Adem'in nebî veya rasûl olduğunu açık ve kesin olarak ifade eden âyet yoksa da yine Kur'ân'ın açıkladığına göre, "Adem rabbinden vahiy (kelimât) almıştır." (el-Bakara 2/37). Allah ona hitap etmiş, yükümlülük ve sorumluluğunu bildirmiştir (el-Bakara 2/33, 35; el-Araf 7/19; Taha 20/117). Başka bir âyette de Allah'ın Nuh, İbrahim hanedanı ve İmran hanedanı ile birlikte Adem'i de âlemlere üstün kıldığı belirtilmekte (Al-i İmran 3/33), böylece dolaylı olarak onun peygamber olduğuna işaret edilmektedir. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer alan bir hadiste (V, 178, 179, 265), ilk peygamberin kim olduğu yolundaki bir soruya Hz. Peygamber'in "Adem'dir" karşılığını verdiği belirtilmektedir.