22 Ağustos 2011 Pazartesi günü ulusal medyamızda pek de alışık olmadığımız türden bir konu hakkında haberler yer aldı. “Peygamber’e Nüfus Cüzdanı Çıkarttılar” başlığıyla çıkan haberlerde Hz. Peygamber için aşağıda mizanpajını da görebileceğiniz bir nüfus cüzdanı hazırlatıldığı ve bunun dağıtıldığı aktarıldı.
Hz. Peygamber’i anlatma ve tanıtma yolundaki her samimi çabanın tebrik ve takdirle karşılanması gerektiğini en başta dile getirdikten sonra, bazı hususlar hakkında Sonpeygamber.info Web Portalı olarak görüşlerimizi bildirme ihtiyacı hissediyoruz. Bugüne dek Hz. Peygamber’in anlatımındaki nitelik ve üslup sorunlarının her fırsatta dile getirilmesi ve çözüm önerilerinin sunulması adına birçok çalışmaya imza atan Sonpeygamber.info Web Portalı olarak, Hz. Peygamber’le ilgili çalışmaların ehil ellerce yapılması gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyoruz. Hz. Peygamber’in, emanetin ehline verilmesi yönündeki uyarılarını da burada hatırlamak yerinde olacaktır.
Hz. Peygamber’i anlatım çabaları günümüzde güncel ve pratik kaygılarla zaman zaman asıl mecraından uzaklaşacak ölçüde nitelik, biçim ve estetik sorunları içerebilmektedir. Bu bağlamda;
1. Söz konusu çalışma öncelikle konsepti itibariyle Hz. Peygamber’in inananlar için ifade ettiği zaman ve mekân ötesi; tarih-üstü kimliğini zedeler niteliktedir. Zira “nüfus cüzdanı” uygulaması modernitenin başat ürünlerinden ulus-devlet paradigmasının “yurttaş”larını başka başka yurttaşlardan “ayırt etme” amacıyla ortaya koyduğu bir çözümdür. Bu bağlamda Hz. Peygamber yukarıda değindiğimiz üzere hiçbir “yurt/yurttaşlık kimliği” ile sınırlanamayacak, ayırt edilemeyecek tarih-üstü bir şahsiyettir. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Peygamber’in bu evrensel kimliği “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” mealindeki ayette de açıkça ifade edilmektedir. Diğer yandan “nüfus cüzdanı” uygulamasının Hz. Peygamber devrinden neredeyse bin yılı aşkın bir süre sonra ortaya çıkması da başka bir anakronik hatayı işaret etmektedir.
2. Bu çalışmada yer alan mizanpaj şablonunun Günümüz Türkiyesi’nde kullanılan kimlik şablonundan hareketle hazırlandığı görülmektedir. Dikkat çeken şu ki nüfus cüzdanlarında bireyin portre fotoğrafının yer aldığı bölüme, alternatif bir çaba olarak bir “gül” temsili konulmuştur. Gül, klasik edebiyatımızda Hz. Peygamber’in sembolüdür. Ancak bu sembolizasyon edebî anlatıların kendilerine has dil ve bağlamları çerçevesinde kabul görecek derecededir. Böylesine görsel bir somutlama, adeta “suret”e alternatif öne sürer nitelikte somut olatak gül imajının öne çıkarılması, “siret”e karşı inanan zihinlerde zamanla oluşacak bir algı tahribatından başka bir şeye yol açmayacaktır. Mecazın hakikat, hakikatin mecaz yerine geçme tehlikesi –tarihsel tecrübelerimizi de göz önünde bulundurursak- bu hassas çizgide her zaman dikkat edilmesi gereken bir husustur.
3. Hz. Peygamber İslam edebiyatları ve sanatları geleneğinde hilye ve şemail başta olmak üzere tamamıyla O’nun şahsına “özgü” türlerle anlatılagelmiştir. Eğer modern dünyada modern insanın anlayacağı bir biçimde, günümüz insanına hitap etme kaygısıyla O’nu anlatmak istiyor ve bu geleneksel biçimlere çağdaş formlarla yenilerini katmak istiyorsak, yine kendi özgün geleneğimizden hareketle geleceği inşa etmemiz gerekmektedir. Söz konusu kaygımız klasik şekillerin yeniden tekrarlanmaları değil, onları ortaya koyan bilinç yapısının örnek alınarak “özgün” verimlerin ortaya konulması noktasındadır.
4. Bu tür çalışmaların niteliksel, biçimsel ve estetik sorunların yanında, -istemeden de olsa- Hz. Peygamber’in şahsiyeti ve hatırasını “tahfif” edici [hafifleştirici], siretini basitleştirici bir yaklaşımı da beraberinde getirdiğini üzüntüyle belirtiyoruz.
(Sonpeygamber.info Web Portalı)