İncillerde İsa Mesih için "Ve işte göklerden bir ses dedi. Sevgili oğlum budur. Ondan razıyım" denilirken bir yerde, "Baba'nın kucağında biricik oğul", başka bir yerde de, "Sen hay olan Allah'ın oğlu Mesih'sin" ifadeleri kullanılmaktadır. Hıristiyan inancında; İsa Mesih, insan şeklinde bir ilahtır. Allah İsa'da bedenleşmiştir. Ona tapmak; Allah'a tapmak demektedir. Zira o Baba ile aynı cevherdendir. İsa'da ilahlık ve insanlık tabiatının müşterek bulunduğuna inanılır.
Hz. İsa hakkındaki bu inançların ilk dönem Hıristiyanlarında bulunmadığı, konsillerde Hıristiyan inancı haline getirildiği bilinmektedir. 325 İznik konsilinde İsa Mesih'in Baba ile aynı olduğu resmen kabul edilmiş, yerde ve gökteki şeylerin Allah'ın oğlu Rab İsa tarafından gerçekleştirildiği benimsenmiştir. İncillerde yer alan bilgilere göre İsa, Meryem tarafından dünyaya getirilmiştir. Bu durum İncillerde şöyle zikredilir. "İsa Mesih'in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf ile nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe olduğu anlaşıldı."(1)
Doğmadan önce Hz. Meryem'e bir oğlan çocuğunun olacağı haber verilmiş, doğum zamanı gelince de İsa dünyaya gelmiştir. Dikkat edilirse Hz. Meryem'in hamile kalması ve doğurmasında İsa'nın bir etkinliği olmamıştır. Bunları yapan, İsa'nın dünyaya gelmesini isteyen yüce bir güçtür. Yaratılan ise İsa'dır. Diğer canlıların oluşumundaki süreç Hz. İsa'da da oluşmuştur. Öte yandan, Hz. İsa bir kral da değildir. Pilatus'un "sen kral mısın?" sorusuna "ben gerçeğe tanıklık etmek için dünyaya geldim gerçekten yana olan benim sesimi işitir." şeklinde cevap vermiştir.
İncil, Hz. İsa'nın peygamber olduğunu kanıtlayan önemli delillerden biridir. Öte yandan İncillerde Yaratıcı ile ilgili şu ifadelere yer verilir: "Dinle ey İsrail! Tanrınız Rabb bir olan Rabdır."(2) "Siz Rab diye çağırılmayın. Zira sizin Rabbınız birdir."(3) "O gün saat hakkında ne göklerin melekleri; ne de Oğul, yalnız Baba'dan başka kimse bir şey bilmez."(4) "İbrahim, İshak ve Yakup'un Allah'ı kendi kulu İsa'yı tazim etti"(5) Bu cümleler Yüce Allah'ın varlığını ve birliğini anlatmakta, Hz. İsa'nın da Yüce Allah'ın bir peygamberi olduğunu açıklamaktadır. Öte yandan Kur'ân'ın kabul etmediği çarmıh hadisesinde,(6) çok zor durumda kalan Hz. İsa; "Allah'ım Allah'ım beni niçin terk ettin"(7) şeklindeki sözleri bir kul olmanın gereği aczini itirafı hatırlatmaktadır. İncillerde Hz. İsa kendi durumunu şöyle açıklamaktadır. "İşte kulum, Onu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum Odur. Ruhum'u Onun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek."(8) "İsa Yeruşalim'e girdiği zaman bütün kent, ‘Bu kimdir?' diyerek çalkandı. Kalabalıklar, ‘Bu, Celile'nin Nasıra Kenti'nden Peygamber İsa'dır.' diyordu."(9)
"İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı, atalarımızın Tanrısı, kulu İsa'yı yüceltti. Siz O'nu ele verdiniz. Pilatus O'nu serbest bırakmaya karar verdiği halde, siz Onu Pilatus'un önünde reddettiniz."(10) Bu İncil metinleri, Hz. İsa'nın peygamber ve kul olduğuna işaret etmektedir.
Peygamberlerin diğer bir özelliği, kendisinden önce gönderilen peygamberleri tasdik etmesidir. Aynı özellikler Hz. İsa'da da gözlenir. "Bununla birlikte, sana şunu itiraf edeyim ki, kendilerinin tarikat dedikleri Yol'un bir izleyicisi olarak atalarımızın Tanrısı'na kulluk ediyorum. Kutsal Yasa'da ve peygamberlerin kitaplarında yazılı her şeye inanıyorum. "(11) Dikkat edilirse, Hz. İsa kendisinin kul olduğunu, kitaplarda olan her şeye inandığını, kendisinden önce gönderilen peygamberlerin şeriatlarını kaldırmak için değil tamamlamak için geldiğini ve insanlar arasında yaygın olan haksızlıkları önleyerek adaleti tesis edeceğini açıklamaktadır.
Hz. İsa'nın insan olduğunu ortaya koyan başka bir delil, şeytan ile olan ilişkisidir. İncillerde, Şeytan Hz. İsa'ya, kendisine secde etmesi karşılığında dünyaya ait malları vereceğini söyler. "(Şeytan) ‘Yere kapanıp bana taparsan, bütün bunları sana vereceğim' dedi."(12) Buna karşılık Hz. İsa şu cevabı verir: "Çekil şeytan, çünkü: Rab Allah'ına tapınacak ve yalnız O'na kulluk edeceksin diye yazmıştır."(13) "O zaman şeytan onu bıraktı ve işte melekler O'na hizmet ediyorlardı."(14) İyilik ve en önemli emirlerin neler olduğu sorularına Hz. İsa çok manidar cevaplar vermiştir. "Bana neden iyilik hakkında soru soruyorsun?" "İyi olan yalnız biri var. Yaşama kavuşmak istiyorsan, O'nun buyruklarını yerine getir. "(15) "En önemli buyruklar nedir" sorusuna da; "Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin' ve 'Komşunu kendin gibi seveceksin."(16) Zaman zaman İsa'yı yüceltmek için yanına gelip ayaklarına kapanmak isteyenlere Hz. İsa karşı çıkmıştır. "Ona tapınmak üzere ayaklarına kapandım. Ama o, ‘Sakın yapma!' dedi. ‘Ben de senin ve İsa'ya tanıklığını sürdüren kardeşlerin gibi bir Tanrı kuluyum. Tanrı'ya tap! Çünkü İsa'ya tanıklık, peygamberlik ruhunun özüdür.'"(17) İncillerdeki bu ifadeler yaratılan birine değil, Tanrı'ya tapmanın önemine işaret etmektedir. Ahiretle ilgili sorulan sorulara Hz. İsa şu cevabı vermiştir. "O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez."(18) Hz. İsa'nın kıyametin kopmasını Allah'tan başka kimsenin bilemeyeceğini ifade etmesi kul olmanın delilini oluştururken, her şeyi bilmeye kadir olanın Allah olduğunu göstermektedir.
İncillerin çeşitli bölümlerinden aldığımız yukarıdaki metinlerde görüldüğü gibi Hz. İsa hakkında iki önemli nokta ortaya çıkmaktadır: Birincisi; Daha önce gönderilen peygamberlerin vasıflarına Hz. İsa'nın sahip olmasıdır. Buna göre Hz. İsa peygamber ve insandır. Peygamber olduğunun en önemli delili, kendisine vahiy verilmiş olmasıdır. İkincisi; insan olmanın gereği bilgisi sınırlıdır ve Yaratıcıya karşı âcizdir.
Kur'ân'a göre, peygamber ne kral,(19) ne günah işleyen bir insan,(20) ne de Allah'ın oğludur.(21) Peygamberler insandır ve Allah'ın elçisidir. Peygamberin insan olmasının iki ayırıcı özelliği bulunur. 1) Yaratıcıya muhtaç olması. 2) Düşünmesi, konuşması ve karşılıklı ilişki içine girmesi ve eceli gelince ölmesi.
Mucize ve kitap bir peygamberin, peygamber olduğunun delilleridir. Kur'ân'ın haber verdiği Peygamberlerin değişik mucizeleri olmuştur. Hz. İsa da bunlardan biridir. Hz. Adem ilk insan olması münasebetiyle babasız dünyaya gelmiş, hiç kimse Hz. Adem'e bir baba aramamıştır. Hz. İsa da babasız dünyaya gelmiş, bu durum yaratılış itibariyle Hz. Adem'e benzetilmiştir. Hz. İsa'nın peygamberliğini pekiştirmek için kendisine verilen İncil âyetlerini tebliğ ettiği ve kalbine ilham edilen vahyi kendi sözleriyle ifade ettiği bilinmektedir. Havarilerle yaptığı toplantılarda ve gittiği yerlerde getirdiği dini tebliğ etmiş, Tanrı'nın övülmesini istemiş, halk da O'nu, bir peygamber olarak karşılamıştır. Özellikle kendisine verilen mucizeler gereği hasta olanları tedavi etmiş, yemiş, içmiş ve kendisi gibi konuşan insanlara Tanrı'yı tanıtmıştır. Dünyadan ayrılmasıyla, şahsiyetiyle ilgili farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Yüce Allah, Hz. İsa ve annesiyle ilgili ileri sürülen inançların Hz. İsa'ya verilen İncil'e uymadığını ileri sürerek, işin doğrusunu Kur'ân'da haber vermiştir.
Kur'ân-ı Kerim'de birçok peygamberin kıssalarından örnekler verilerek, onların mücadeleleri anlatılır. Bu mücadeleler anlatılırken peygamberlerin zeki, çalışkan, ferasetli, kabiliyetli olmaları gibi güzel hasletleri belirtilmiş, onlarda noksanlık meydana getiren vasıfların olmadığı vurgulanmıştır. Aynı vasıflar Hz. İsa'da da gözlenmiştir. İslam akaidinde yer alan yukarıdaki sıfatlar bütün peygamberler için geçerlidir. Hz. İsa ile ilgili ileri sürülen oğulluk ve ilahlık iddialarının Hz. İsa zamanında olmadığı ileri sürülür.
İslam'a göre Hz. İsa bir peygamber ve insandır. Diğer insanlardan farkı, Ona vahiy verilmesidir. Yüce Allah Hz. İsa'yı Kur'ân'da övmekte, insanlığa ibret olarak babasız dünyaya getirdiğini, büyüdüğünde de İsrailoğullarına peygamber olarak gönderdiğini belirtmekte, hakkındaki iftiraları uydurma olarak nitelemektedir. Konuyla ilgili ayetler, Hz. İsa'nın doğumu, peygamberliği ve insan oluşu, Hz. Muhammed'i haber verişi şeklinde sıralanmaktadır.
İslam ve İncillere göre Hz. İsa babasız olarak dünyaya gelmiştir. Hz. Meryem'e çocuğu olacağı bildirildiğinde, kendisine erkek dokunmayan bir kadının nasıl çocuğu olabilir diye itirazda bulunmuş, bunun üzerine Yüce Allah; "Allah dilediğini böyle yaratır. Bir şeyin olmasını isterse ona 'Ol' der, O da olur."(22) şeklinde mukabelede bulunmuştur. Hz. Meryem'in hamile kalışı şu âyette ifade edilir: "İffetini korumuş İmren kızı Meryem de bir misaldir. O'na ruhumuzdan üflemiştik..." (23) Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Meryem'in iffetli, Hz. İsa'nın hürmetkar olduğu belirtilirken doğum hadisesine geniş yer verilmektedir. Bu olayı ilk insan Hz. Adem'in yaratılışına benzeten Yüce Allah; bunun kendisi için çok kolay olduğunu belirmektedir.
Hz. İsa'ya verilen mucizeler arasında çamurdan kuş yapması da vardır. O yaptığı kuşa üflemiş, kuş da uçup gitmiştir. Yaratılış itibariyle kuşlarda da erkeklik ve dişilik söz konusudur. Yaratıcının Cebrail aracılığıyla "Ruh" u üflemesi ne ise, Hz. İsa'nın da Allah'ın izniyle kuşa üflemesi aynıdır. Fakat hiçbir Hıristiyan alimi, Hz. İsa'ya kuşların babası dememiştir. Çünkü böyle bir inancın daha önce olduğu bilinmemektedir. Oysa düşünen bir kimse, Cebrail'in Meryem'e üflemesi ile, Hz. İsa'nın kuşlara üflemesinin aynı olduğunu anlar. Zira ikisinde de canlının oluşumundaki ilâhî tecelli birdir.
İslam dininin verilerine göre, Hz. İsa Allah'ın kulu ve peygamberidir. "Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik."(24) "Ey Ehl-i Kitab! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak Allah'ın resûlüdür ... "(25) Kur'an-ı Kerim'de, Hz. İsa'ya İncil verildiği, Tevrat'ı tasdik ettiği İsrail Oğullarına gönderildiği, ifade edilir. Yüce Allah Hz. İsa'ya İsrailoğullarına şu mesajı vermesini emretmiştir. "De ki ben gerçekten Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı..."(26) "Beni her nerede olursam mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddet bana namazı ve zekatı emretti ." (27)"Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Ona kulluk edin zira doğru yol budur"(28)
1) Matta, 1: 18.,
2) Markos, 12:29.
3) Matta, 23:8.
4) Matta, 24:36.
5) Rasullerin İşleri, 3:13; 2:22; Hz. İsa´nın kulluğu için bk. Bk. Matta, 1:1; 19:17; Markos, 10:17-18; Yuhana, 17:1-3.
6) Bkz. Nisa, 4/157-158.
7) Matta, 27:46.
8) Matta. 12: 17-18.
9) Matta.21: 10-11.
10) Elçilerin İşleri. 3: 13.
11) Elçilerin İşleri.24: 14.
12) Matta, 4:9.
13) Matta,4:10. Krş. Tesniye 6:13.
14) Matta, 4:11.
15) Matta. 19/17.
16) Matta. 19/18-19.
17) Vahiy. 19/10.
18) Matta.24/36.
19) Yahudi inancına göre Hz. Davud kraldır. Bk. II. Samuel, 2:4; 6/12,16; 7: 18.
20) Bkz. II. Samuel, 11:2-5. Krş. Mümtehine, 60/4-6; Kalem, 68/4.
21) Bkz. Tevbe, 9/30. Krş. Matta, 3:17. Markos, 1:1; Luka, 3:22; Yuhanna, I:34.
22) Al-i İmran, 3/47; Meryem, 19/19-21.
23) Tahrim, 66/12; Enbiya, 21/91; Ruh: Cibril; vahiy; kuvvet, anlamlarına gelir. bk. Ahmed Çelebi, Mesîhiyye, II/43-47.
24) Nisa, 4/163.
25) Nisa, 4/171.
26) Meryem, 19/30-31.
27) Meryem, 19/31.
28) Zuhruf, 43/64.