Sarp Yokuşu Aşmak

03 Temmuz 2015

Katılmadım çok şükür ama kalabalık gruplarla şık mekânlarda yapılan iftar davetlerinde çöpe gittiği söylenen yiyecek miktarlarını duydukça iyilik amaçlı düzenlenen bu davetlerin nasıl kendi varoluş amacıyla çeliştiğini görmenin kızgınlıkla karışık hüznünü yazmadan geçemeyeceğim.

Falan dernek ya da vakfın organize ettiği bu davetlere, onlara destek olmak için katılanlardan bazılarının kilolarca etin, iftariyeliğin çöpe gideceğini görünce “artan yemekleri bir kaba toplasak da muhtaçlara ulaştırsak” teklifini “şık olmaz” diyerek reddedenlerin ümmetin hayır işlerine vekâlet etmek için onların önüne düşmüş, toplanan üç-beş kuruşu hayra sevk etme yükünü yüklenmiş olmaları da hayretimizden daha fazlasına yol açıyor.

Özgürlüğünü kaybetmiş olanlara, yetimlere ve toprağa karışma mesabesine gelmiş fakirlere yardım etmenin “sarp yokuşu aşmak” olarak nitelendiği Beled Suresi’nde Rabbimiz, bunları başaramayanların da “yığın yığın mal tüketmekle övünenler” olduğunu söylüyor.

Sınırsız refah ve lüksü kendileri için bir hak olarak görüp bağrı yanık yurdum insanından üçer beşer yardım toplamaya çalışanların vekâlet ettikleri bu hibelerin de şıklık uğruna israf edilmesini kanıksamak bizi bu surede anlatılanlardan hangisine yakın kılar diye düşünmek icap eder. Ashab-ı meymene mi yoksa meş’eme mi oluruz, onu da siz bulun