Gülümsedim ve başımı eğdim.
Başımı sayfalara eğdiğimde yolculuğum başlamıştı.
Yolculuğumu seçmiştim.
Düşünüyorum da
gerçek dünyada henüz keşfedilmemiş bilinmezliklerin kapısını çalacak derecede seyyah da olsam
ayağımdan toz eksilmemiş
üstümden yol kokusu hiç çıkmamış da olsa
ilahi sözlerin baş pınarına
bir olan Allah’ın öz cümlelerine
Kitab’ına
Kendimce
benim dediğim adımlar atmamışsam
gerçek bir yolcu olmamışım demektir.
Bu yolculuğun iklim rengi,
Kitab’ın barışçıl esintilerinden gelen öz güvenlikle
bugün için bunlar düşünülebilir mi sorularını sormak ve bu soruların karşılıklarını bulmak için gücüm oranında çabalamak olabilir mi ey elçi?
Aklımla, güvenebileceğim İlahi Akla doğru insani adımlar atmayı ve hem doğru düşünmeyi öğrenmeyi, hem de doğru düşüncelerle hayatımı doğru anlamlandırmayı başarmak istiyorum.
Yolculuğu hayatım-ız hakkında söz söylemeye tek yetkin olan yaratıcımla birlikte yapıyorum. Sen de hep yanımızdasın şükür.
Yol boyunca sözü ortaya ilk atan ve muhabbetin konusunu bizzat belirleyen O oluyor.
Geriye -Allah’ım burada şunları da düşünebilir miyim?- Şeklinde samimi sorular sormak ve bize bahşetmiş olduğu aklın ışığında cevaplarımı bulmaya çalışmak kalıyor yanılıyor muyum?
Bana önerdiğin bu yolculuğa devam ettikçe düşünme ahlakı ile üretilen düşüncenin hayatıma kattığı diriliğin farkına varıyorum. Olma ve olgunlaşmaya varan yeni yollar açıyorum kendime. Kitap hayat oluncaya değin bunu yapmalıyım diyorum.
Senin de tenbihlediğin gibi önce bilimsel verilere dayanarak anlamı güne indir-ge-yecek, sonra da hayata çıkacağım.
Fatiha ile kitabı açtığım günün üzerinden çok zaman geçti. Şimdi ortalarındayım Kitab’ın. Tıpkı hayatım gibi…Bu yolculuktan olağanüstü haz aldım sevgili elçi. İhlas suresiyle beni O’nunla tanıştırmıştın ya?! Daha sonra Enam suresinde biz iyice dost olduk O’nunla…
Bakıyorum da bu yolculuğumda; geride bıraktığım da O’dur! Şefkatle ayacıklarımı gözeten…
Varmak istediğim de O!
Hatta koluna girip, samimiyetle o uçsuz bucaksız adımlarını, minik adımlarıma uyduran yol arkadaşım da O!
Şuna eminim ki O’ndan başka beni O’nun kadar düşünen yok!
Yolculukta O’nunla birlikteyim. Bir an düşmeye eğilimli bir toprak parçası olduğunu unutuyorum. Safi gök sanıyorum kendimi. Mavi yürüyüşler için kanatlar beğeniyorum kendime bu yolculukta.
Fakat düşeceğim biliyorum.
Düşeriz.
Düşe kalka oynar, oyalanırız; bu “oyun ve oyalanma sokağı”nda…
Düştüğümüzde bile düşmemek içindir biraz da bu düş-ün-sel yolculuk.
Olmak isteyip olamadıklarım-ız-ın hikayesidir biraz.
İlla, günün birinde olacaklarım-ız-ın ya da…
Yerin tepesinden, gökyüzünün diplerine nice adımlarla.
Yürüyorum:
Hayatı O’nunla birlikte anlamlandırmak için
Bize bahşettiği hayatı O’na doğru yükseltmek
ve yükseklerde bir yerde iken güzel bir ölümü yaşamak için.
* Hadis Rudani'den alınmıştır. Tirmizi’de geçmektedir.