Mevlid kutlamaları sırasında Rasûl-i Ekrem (sav)'in doğumunu anlatan, O'nu medh ü sena eden ve genel olarak "mevlid" diye isimlendirilen şiirlerin okunması bir gelenek haline gelmiştir. Bugün Müslümanların konuştuğu hemen her dilde birçok mevlid mevcuttur. Mevlid, artık İslam toplumuna mâl olmuş ortak bir değerimizdir. Bu eserlerin dinlemek ve dinlettirilmek suretiyle halka ulaştırılması da çok önemli. Çünkü bizim toplumumuz ciddi bir dinleme kültürüne sahiptir.
Bütün kandil gecelerinde yapılması tavsiye edilen önemli bir takım ameller vardır ki bunlar afv ü mağfirete nail olma, ecir ve sevap kazanma, manevî gelişme kaydetme ve Allah'ın rızasına ulaşma vesileleridir. Bu mübarek gecelerin her birinin bir başka cihetten sevinç ve şükür vesilesi olduğunu hatırlayacak olursak bu sevinç ve şükrü ifade etmek için namaz, oruç, Kur'ân kıraati, sadaka, hayır hasenat gibi çeşitli ibadetlerin icra edilmesi müslümanın sevincini ortaya konma biçiminin günümüz insanının ölçüsüz, sınırsız sevinç gösterilerinden ne kadar farklı olduğunu da dikkatlerimize sunar. Müslümanın korku, hüzün, sevinç, mutluluk, başarı, başarısızlık gibi birbirinden farklı her duygusunu ifade ederken Rabbiyle ilişkisini esas alması, sığınırken de şükrederken de Rabbini anması bu mevlid kandili vesilesiyle bir kez daha hatırlanmalıdır.
Rasûlullah (sav)'ın dünyayı teşrifinin kutlanması demek olan bu mübarek günde öncelikle evlerimizde çoluk çocuğumuz ve yakınlarımız için müslümana yakışır bir sevinç ve kutlama ortamı hazırlamalı, bu geceyi Efendimiz'in daha yakından tanınması için bir vesile haline getirmeliyiz.
Bütün duygular topluluk halinde yaşandığı zaman etkisini artırır. Bu nedenle mübarek gün ve gecelerde camilerde veya diğer mekanlarda Allah'ı ve Rasûlü'nü anmak için yapılan törenlere katılmak, oralarda okunan Kur'ân-ı Kerîm'i, Allah'ın Rasûlü'ne bağlılığımızı anlatan mevlid-i şerif ve ilahîleri dinlemek, Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmlar getirmek, hasılı sevgi ve coşku ırmaklarının aktığı denizde bir katre olabilmek kalplerimizin katılığına en güzel merhemlerden biridir.
Bu merhemle toplumsal yaralarımızın şifasını talep ettikten sonra her birimizin şahsen Allah Teala Hazretlerine halini arz etme, bu mübarek vakitlerde O'na el açan sayısız kullarının içinde duası reddedilmeyecekler arasına karışabilmek için O'ndan dileyeceklerini dilemek üzere kişisel olarak da huzura durmalıyız. Bu duruş elbette tek bir formda değildir. Kur'ân tilavetiyle, her türlü zikir ve dua ile kaza ve nafile namazlarla O'na yönelişimizi yerine getirebiliriz. Mübarek gecelerin gündüzünde (ertesi gün) mümkün olduğunca oruçlu olmak da bu geceyi yaşayabilmiş olmanın güzel bir şükrüdür.
Dinimizce mübarek sayılan ve yıl içerisine adeta serpiştirilen bu günlerin İslam toplumuna getireceği barış ve huzur açısından en önemli katkılarından biri de insanlar arasındaki olumsuzlukları iyileştirme gücüdür. Bu günlerde mü'minlerle helalleşilir. Küs ve dargın olanlar barıştırılır. Gönüller alınır; kederli yüzler güldürülür. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulur. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilir. Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri tebrik edilir, duaları istenir.
Bütün bu güzelliklerin bu mevlid kandilinden başlamak üzere yaklaşan her mübarek gün ve gece vesilesiyle hayatınızda biraz daha yer etmesi ümidiyle hayırlı kandiller.