26 Eylül 2009

Medine’de birçok küttapta öğretmenler görev yaptığı gibi, mescidlerde ve Suffa’da ders okutanlar da vardı.(8)  İhtiyaç duyulduğunda, gayr-i müslim öğretmenlerden de istifade ediliyordu. Okuma-yazma öğretmenleri, ilk yıllarda genellikle gayr-i müslimlerdi.(9) Ashab arasında ilmiyle meşhur olmuş, kadınlar da az değildi.(10) Hiç kimseyi inanmaya zorlamayan İslam, zor karşısında dıştan inkâr etmeyi de sakıncalı görmemiştir.(11)

Peygamber’in davetinin insanlar tarafından hüsnükabul görüp çok kısa zamanda Arabistan Yarımadası’na egemen olarak onun sınırlarını aşmasının ana nedeni, bu davetin eğitim-öğretim merkezli bir hareket olmasıdır. Bu davet, âdeta diriliş şuuruydu; O'na muhatap olan fertlerin yeniden dirilişini gerçekleştirdi. Bu eğitim-öğretim hareketi sayesinde Peygamber, insanın kalbini, kafasını yakalıyordu; her ferdin yozlaşmış, bodurlaşmış olan insani boyutunu ön plana çıkardı, geliştirdi, insanlaştırdı. İslam’ın ne olduğu, nitelikleri, kendisini benimseyen fertlerde somutlaşıp açık seçik ortaya çıkınca insanlar, Peygamber’in davetine fevc fevc katılmağa başladılar. Adeta, elektrik akımına tutulmuş gibiydiler.

Eğitim Yöntemleri

Peygamber’in yürüttüğü eğitim-öğretim faaliyetinin olağanüstü etkililiğinin temelinde, sunulan muhtevanın doğruluğunun yattığı bir gerçek. Ancak, bunun kadar, o muhtevanın sunuluş biçiminin doğru ve uygun oluşunun da etkili olduğu unutulmamalıdır. Peygamber’in sadece “ne”yi öğrettiğine değil, “kim”e, “nasıl” öğrettiğine de dikkat etmemiz gerekir. O, öğretmek istediği esasları “kime” “nasıl” öğreteceğini de özenle belirtiyordu. O'nun öğretiminde, rastgelelik görülmemektedir.

Çağdaş eğitim bilimcilerin ortaya koydukları eğitim-öğretim ilke ve yöntemlerinin temellerini Peygamber’in eğitim-öğretim uygulamalarında görebiliyoruz. Sözgelimi,

  • Muhatabı iyi tanıyıp öğretimi ona, onun seviyesine göre düzenleme,
  • Muhataba son derece hoşgörülü davranma,
  • Her bakımdan sevdirme, nefret ettirmeme/bıktırmama/usandırmama,
  • Öğretim konusuna karşı muhatapta ilgi ve ihtiyaç uyandırma ve öğretimi, bunları karşılayacak şekilde gerçekleştirme,
  • İnsanı aklıyla, ruhuyla, duyguları ve bedeniyle bir bütün kabul edip onun her bakımdan gelişimini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurma,
  • Muhatabı, düşünen, araştıran, soruşturan konuma getirme,
  • Soyut bilgileri örnek olaylarla somutlaştırma,
  • Jestleriyle, mimikleriyle, konuşma biçimiyle muhatap karşısında en uygun tutumu takınma,
  • Öğretimi pekiştirme

gibi esasların, Peygamber’in eğitim-öğretiminde en iyi şekilde uygulandıklarını müşahede ediyoruz.(12)

Çoğu zaman öğrenci, öğretmenin anlattıklarından çok konuya yaklaşımına dikkat etmekte ve onun olayları yorumlama biçiminden etkilenmektedir. Öğretmenin kişiliği itibariyle öğrencideki etkisi, okuttuğu derslerin sınırlarını çok aşmaktadır.

Peygamber’in eğitim-öğretimdeki fevkalade başarısında, kendisinin ve tayin ettiği öğretmenlerinin olgun kişiliklerinin, tutum ve davranışlarıyla örnek oluşlarının büyük etkisi olduğu, tartışma götürmez bir gerçektir. Bu olgu, çağdaş eğitim bilimcilerce de kabul edilmektedir. Nitekim davranış bilimleri, öğretmenin tutum ve davranışlarından, öğrencinin özellikle etkilendiğini ortaya koymaktadır. Öğretmenin fikrî tutumu, duygusal tepkileri, çeşitli alışkanlıkları, jestleri, mimikleri, öğrenciyi etkilemekte; onun kişiliğinin oluşumunu ve gelişimini biçimlendirmektedir. Çoğu zaman öğrenci, öğretmenin anlattıklarından çok konuya yaklaşımına dikkat etmekte ve onun olayları yorumlama biçiminden etkilenmektedir. Öğretmenin ne dediğinden daha çok ne olduğuna öğrenciler dikkat etmektedir. Öğretmenin kişiliği itibariyle öğrencideki etkisi, okuttuğu derslerin sınırlarını çok aşmaktadır. Kısacası, öğrencilerin nitelikleri ile öğretmenin nitelikleri benzerlik arz etmektedir.(13)

Bu anlatılanlarla şunu vurgulamak istiyorum: “Ben ancak öğretmen olarak gönderildim”(14) O, öğretmenlik konusunda da, insanlar için güzel bir örnektir.

Bu noktada akla şu soru gelebilir: “Ümmi bir peygamber,(15)  Amcasının yanında ve ayrı olarak seyahatler yaptı, ticaretle uğraştı; insanları ve hayatı çok iyi tanıdı. Zaman zaman uzlete çekilerek düşüncede derinleşti.

Bazı ayetlerde Allah’ın, Peygamber’e özel ihsanlarda bulunduğu belirtiliyor. İnşirah suresinde, özel bir yöntemle Allah’ın Peygamber’e ilim ve hikmet kazandırdığı ifade ediliyor.(16) Daha birçok ayet, Peygamber’in Allah tarafından yetiştirildiğine işaret etmektedir. Kaldı ki, Peygamber’in kendisi de bunu açıkça ifade ediyor: “Beni Rabbim eğitti; eğitimimi güzel biçimde gerçekleştirdi.”(17) Bu durum, öğretmenliğin, sıradan her insanın üstlenip yerine getirebileceği basit bir iş olmadığı mesajını bize vermektedir.


Dipnotlar:

1) Maide, 99; Nahl, 35; Nur, 54; Ankebut, 18; Teğabun, 12.
2) Mesela bk. Komisyon, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, Tebliğ md.; el-Yesûî, Feraid, Tebliğ md.
3) Bk. Bakara, 129; Cuma, 2.
4) Suffa hakkında bilgi için bk. M. Baktır, Suffa Ashabı, İstanbul, 1984.; M. Hamidullah’a göre Suffa, “İlk İslâmî Üniversite” idi. Bk. Age. II. 692.
5) Kalem: 4.
6) İbn Mace, Mukaddime, 17, No: 224.
7) Bk. Şiblî Asr-ı Saadet, II, s.595-9.; S. Uludağ. İslâm’da Mürşid ve İrşad Faaliyeti. İstanbul, 1975, s. 11-2; Baktır, Suffa Ashabı, s. 43.
8) Bk. Hamidullah, age., II, s.699.
9) Ahzab, 34.
10) Kehf, 29.
11) Bu konuda biraz daha geniş bir değerlendirme ve kaynaklar için bk. A. Önkal, age, s. 98 vd.
12) Saff, 2-3.
13) Bk. Y. Akyüz, Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişmedeki Etkileri, Ankara, 1978, s. 129 (S.Irmak’ın hatırasından).
14) Müslim, Mesacid, 33; Ebû Davud, Salat, 167; Nesaî, Ticaret, 67; İbrahim Sarıçam, s. 319’a bk.
15) Örnek olaylar için bk. Önkal, age., s. 52 vd.
16) Nisa, 113.
17) Mesela bk. Nahl, 125.