Goncadan Güle Hicret

İşte böyle hemcinslerimle beklerken hep birlikte... Dilimizde salat u selamlar, elimizde dua kitapları, Yüce Kur’an... Evet saatleri terk ediyorduk gitgide. Yalnız vakit vardı. Vakitti artık bizi örten. Örtündüğümüz. Bazılarımız hırçınlaşıyordu beklerken. Onlara sabır tavsiye ediliyordu ısrarla. Kimi telaşlı, kimi hırslıydı. Öne geçmek, Efendimiz’in (sav) önüne ilk girenlerden olmak,...

Hidayet Yolları

İman, nihayete ermiş bir sükunet hali değil, yolda olma haliyle açığa çıkmaya devam eden bir olgu. Bazen şimşekler çakıyor o yolda, kayıtsız kalmaya izin vermeyen bir keşif hali yaşanıyor; adına hidayet diyoruz. Biri var, inançlarından bahsetmese bile öyle güvenli ve kararlı bir şekilde yaşıyor ki onları, yoldan geçen kişi çekimine kapılıyor. Henüz adını koymasa da İslam’ın iklimine ilerliy...

Gölge misin Gövde misin?

Sünnet vahyin inşa ettiği aklın hayata akışıdır, hayat olarak canlanışıdır. Peygamber’in davranışları ile “Göklü Söz” insanlaşır, ete kemiğe bürünür, nefes alıp vermeye başlar, bakış ve duyuş haline gelir, yürümeye başlar.  Elle dokunulur gözle görülür olur; arza iner, insanların arasına nazil olur. Nebi’ni şahsı, vahyin “yaşanabilir”liğinin sağlamasıdır. ...

Karşılama Kitabı

İnsan hayatında devrimlere yol açan bir mesaj, küçük ayrıntıların sağladığı bir saygı üzerinden yayılıyor topluma. Bende Peygamberimize dönük sevgiyi oluşturan ilk sebepler, toplumun doğal olarak verdiklerinin dışında, işte bu ayrıntılarla örülü. Söz gelimi bir eğitmen olan rahmetli dedemden, Peygamberimizin birisi kendisine seslendiğinde bütün varlığıyla ona döndüğünü duymuştum. Varlığınıza göst...

Medine Yollarında...

Çöl, anlamlarını bekleyen varoluşu temsil ediyordu. Geçmişten geleceğe uzanmıştı, geceyle gündüzün birbirine katılması gibi, gökle yer arasında bir bağlaç olmuştu. Ve Efendimiz (sav)’in tüm zamanları şu ân’ın sonsuzluğunda kuşatan hakikatini işaret ediyordu. Evet, aramızdaydı o. Güneşte kavrulmuş taşları geçerken, kurşuni tepeleri, boz renkli kumu geride bırakırken, tüm bunlar ...

İman ve Davranış Bütünlüğü

Bu kabullenişin uzanımları olarak, gönülden ve çekinmeden söylediğimiz îman manifestomuz, bunun zıddı olan şeyleri reddini de içinde barındırır. Bu sebepledir ki, kelâm ilmine dair en muhtasar kitaplarımızdaki en kısa ibarelerde bile reddedilen, bizim kabullerimizin dışına ittiği inanış ve anlayışlar söz konusudur. Dolayısıyla, îman bir şeyi kabul ederken zıddını reddedişin döng...

Ruhum Bir Müennestir

Böyle toplantılar olmasa mevcut durumun düzelmesi için hiç kimse bir adım atmayacak belli ki… Bir yerden başlanması gerekiyor daha İslami bir anlayışa kavuşmak için. Öte yandan kimi insanlarda teyakkuz hali oluşturup ihtiyacımız olan insani ve irfani değişime karşı koyma duygusu yaratıyor. Bunun tezahürü de iyi-kötü tedavülde olan yaşam biçiminin muhafazası duygusu ve hakkaniyetsiz yaklaşı...

'Fidan Dikmek' Üzerine

Dünyaya ahiretten bakışın anahtarı saklıdır bu sözde. Çünkü mümin; ahirete inanmakla kalmaz; ahireti, bugünkü gerçeği bilerek yaşar dünyasını. Mümin sonsuzluğun gelmesini bekliyor değildir; sonunun sonsuzluk olduğu bilinciyle katılır “şimdi”ye. Sonsuzluk bilinciyle renk katar “bugün”e. Ahireti “şimdi”nin zevki eyler. Derin alır nefesini. Sonsuza açar ân&r...

Vakit Daralırken

Bazı Gerçekler Zaman-insan ekseninde bilinen vahyî ve yalın gerçeklerin bir bölümünü –isterseniz- birlikte hatırlayalım. “Allah katında her şey belli bir ölçüye/vâdeye bağlanmıştır.”(2) “İnsan gerçekten (tükenen ömür sermayesi açısından, her an) mutlak bir zarar içindedir.”(3) “Allah hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve haya...

Sıla-i Rahim

Bir şehri arkasında bırakıp bir dağa sebepsiz tırmanmanın itici gücü de bencillikten yüz çevirme olmalı değil midir? Aşağıda, Mekke’de herkes bencilliğinden, cimriliğinden, kendine yontmaktan, kendinden başkasını düşünmemekten memnunken, koyu bir konforun koynunda uyurken, bir kişi bu gidişattan rahatsız olur. Belli ki “böyle olmamalıydı!” itirazı yükselir içinden.  Gelen i...

Bilinmeyen 42 Mevlid Bu Kitapta

Mevlid türü neden ve nasıl oluşmuştur? Süleyman Çelebi’den ve Mevlid’den bahsettiğimiz zaman nasıl bir ortam ve nasıl bir şahsiyet hayal ediyorsunuz? Arap edebiyatında ”tabakât” denilen biyografi geleneğinin geçmişi çok eskiye dayanır.  İslâmiyet’ten sonra bu gelenek gelişerek devam etmiştir. Hatta öyle ki Peygamber Efendimiz’in hayatını anlat...

Hicret İki Türlüdür

Abdullah İbni Amr İbni'l-Âs (ra)'dan rivâyet edildiğine göre Nebî (sav) şöyle buyurdu: Hicret iki özellik taşır: Birincisi, günahları terk etmek; diğeri, Allah ve Resûlü'ne hicret etmektir. Hicret, tevbe kabul olunduğu sürece sona ermez. Tevbe de güneş batıdan doğuncaya kadar makbûldür. Güneş batıdan doğunca artık her kalb bulunduğu hal üzere mühürlenir....