Duha: Kalbin Doğusu

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   Dileseydin en başından terk ederdin beni. Benim yerime sonsuz sessizlik olurdu sadece. Yok olanın yokluğuna kim ağlar ki! Dokunduğum yerler, vardığım odalar hiç kıpırtısız kalırdı öylece. Doğmaya...

Duha: Müminsen Derdin Var -Rabbin Var

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   Aklı erince anlar ki insan olmak, o hüznü de vazife bilmiş olmak demektir. Artık ne kadar gülümsese, eğlense de ağzını doldura doldura kahkahalar attığı zamanlarda bile illa bir yerinden bu hüznü...

Ağaç Gölgesinde Bir Ömür

Doğduğu gün; yerin yüzü güldü, insanlığın ufkuna nur indi, zulümlerin izi silindi, zalimlerin gücü tükendi. Dünya gecesine ince bir hilal gibi ötelerin müjdesi eğildi. Ümitsizliğin kara perdesi yırtıldı. Doğduğunda babasızdı;  6 yaşında annesiz kaldı. Bir öksüz burukluğuyla, bir yetim kırılganlığı ile yaşadı. Çocukluğu duru ve sade oldu. Kalbi çöl yalnızlığında kıvamını buldu. Hiçbir şeyin ...

Fecr: Gecemin Siyahına İnce Bir Hilal Eğilişi

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   Sabahlar çoktur ama… Yeryüzünde her boylamda ayrı ayrı fecirler gerçekleşmekte. Her an bir yerde karanlık yırtılmakta. Doğudan batıya doğru, sabahlar perde perde ilerlemekte. Her insanın g...

Fecr: Cennetten Bir Kere Düşülür

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   Fecr suresinin teklifleri: Şafağı düşün. Sadece sabah değildir şafak. İnsanın bilgiye ve bilince uyanışıdır. Yozlaşmışlığın karanlığına bir sabah, bir aydınlık, bir çözüm getirmesinin gerekliliği...

Oruç: Bir Hira Bekleyişi

An geldi. Orucun nefesinde tazelendi vahyin sesi. Söz taze bir yağmur olup düştü nasibine… Dinle şimdi… Alıp seni Hira'ya çıkarıyor oruç. Kalabalıklardan uzağa. Doymaların karşı yakasına. Hazların taşrasına. Bir diriliş sütunu etmek istiyor gövdeni. Varlığını doğruluk ve duruluk göstergesi kılmak istiyor. Çekiliyorsun rahatlıkların koynundan. Üzerinden düşürüyorsun gaflet ö...

Leyl: Sözünü Leyl'âmız Bildik

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   Varlığın teninde zahir oldu her şey. Söze değer ne varsa, varlık sabahında geldi. Varlığın sayfasına bir kalem ucu diye değdirdin bizi. Yoksa her şey kopkoyu bir sessizlikte kalacaktı. Bizimle y...

Leyl: Gece misin Gündüz mü?

  Bu Ramazan,  hayatımız bir kez daha sakinleşecek ve bir kez daha durulacak az da olsa.   Baştan sona okumalarla hayatı yeniden daha doğru anlamanın ve yaşamanın zamanı olsun.   İnsanlar gece ve gündüz kadar farklı inanışlar, ideolojiler, hayat tarzları, amaçlar peşinde... Bu temelde, amaç seçimindeki farklılığı bırakın, aynı amaç içindeki farklılık çeşitlerindeki çokluk...

A'lâ: Tesbih/Anmak Doymaktır Doymak Yaşamak

A’lâ suresi bayram sevincini yansıtır. Hz. Peygamber’in bayram günlerinde okuduğu bir sure olduğu bilinir. Yani şöyle; Hz. Peygamber, kendi anadilinde olan, çok iyi anladığı, okurken kimbilir neler düşündüğü, düşündürdüğü bu sureyi sevinçli günlerin tadına tat katsın diye okurmuş dostlarına. Çünkü sure Allah’ın sonsuz anlamlılığını veciz ifadelerle kul diline pelesenk ediy...

A'lâ: Baş Koyduğum İş Ne Alâ

Nasıl iş bu? Her yerde bir şey var. Her şeye bir yer var. Her hareketin amacı var. Duruşlar anlamlı. Yönelişler amaçlı. Hep bir yerden bir yere her zerre; anlamsız ve abes, faydasız ve meyvesiz eylem yok. Devinimler, akışlar, inişler, dağılışlar, çözülüşler, gelişler, gidişler, doğmalar, ölmeler… Hepsine ama hepsine anlam var. Anlam boşluğu yok. Görevsizlik yok âlemde. Güneş bir uf...

Tekvir: Dürüldü Sahte Güneşlerim

Üzerime örtüler çekiyorum. Dünyayı giyiniyorum bile isteye. Üşümeye niyetim yok. Çekiniyorum sorgu sualden. Uzak duruyorum cam kırığı sancılardan. Yırtılsın istemem gömleğim. Keyfimi eksiltmeye razı değilim. Sırası değil şimdi bunların. “Hem nasılsa güneş duruyor orada.”  Ayak diretiyorum akışa. İnkâr ediyorum değişimi. Gözümü kapatıyorum ayrılışlara. İsim koymuyorum tükeni...

Tekvir: "Nereye Gidiyorsun?"

Yolun sonunda ne var? Hz. Peygamber’in, O’nunla çağların ötesinden yaptığımız bir sohbetinde “Kıyamet sahnelerini seyretmek istiyorsan/ız Tekvir, İnfitar ve İnşikak isimli surelere bir bak/ın” dediğini hatırlarım. Şimdi Tekvir suresinin satırlarında mukabeleye devam ediyorum. Daha başlarken “Neler oluyor? Hiçbir şey eskisi gibi yerli yerinde değil! Güneş nerde? Ya...