Enes'in Günlüğü

16 Ekim 2011

Veda Hacc’ında Hz. Peygamber: “Size, kendisine sımsıkı sarıldığınızda doğru yoldan asla sapmayacağınız iki şey bırakıyorum. Onlar, Allah’ın Kitabıyla Rasûlü’nün sünnetidir” buyurarak, Nebevî yaşantının önemine vurgu yapmıştır. Bugün Hz. Peygamber’in sünnetini kendisine örnek almak isteyenler için kaynak, ciltlerle dolu rivayet kitaplarındaki hadîs-i şeriflerdir. Günümüzde konunun uzmanları dışındaki pek çok kimsenin ise, ne bu raflar dolusu eserleri okuyacak zamanı, ne anlayacak düzeyde bir birikimi, ne de bu eserlere ulaşma imkanı mevcuttur. Hz. Peygamber’i ve sahâbesini halka tanıtmak ve onların yaşayış tarzları olan nebevî sünneti anlatmak suretiyle bu görevi yerine getirecek olanlar ise, bu alanda uzman olmuş yetkin kalemlerdir.

Enes’in Günlüğü -Hz. Peygamber’in (sav) Hizmetinde On Yıl- adlı çalışma, kanaatimizce, bu amaca hizmet etmek maksadıyla keleme alınmış güzel bir eserdir. Kitap, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi öğretim üyesi Doç. Dr. Vejdi Bilgin tarafından kaleme alınmış ve Mayıs 2011’de yayımlanmıştır. Eser, Hz. Peygamber’in hayatının Medine dönemini kapsayan 10 yılının, O’na en yakın isimlerden biri olan Enes b. Mâlik’in ağzından, akıcı, sade ve samimi bir üslupla anlatımından oluşmaktadır.

Bu yazımızın amacı, yetkin bir kalem tarafından, Türkçe olarak yazılmış ve halka yönelik olarak hazırlanmış böyle bir eserin tanınmasına ve okunmasına bir nebze de olsa katkı sağlamaktır. Ayrıca yine ehil kimselerce, bu alana, benzer yeni çalışmaların katılmasına da temennide bulunmaktır.

Enes b. Malik’ten aktarılan rivayetler çerçevesinde, akıcı bir kompozisyon oluşturarak sâde ve anlaşılır bir dille kaleme alınan bu eserin, günümüzde sünnetin öğrenilmesi ve yaşanılmasına büyük katkısının olacağı kanaatindeyiz.

Enes b. Mâlik, sahâbe arasında Hz. Peygamber’den en fazla rivayette bulunan (muksirûn) üçüncü isimdir. Rivayet ettiği hadis sayısı 2286’dır. Bu isimlerden diğer ikisi de; biri Hz. Peygamber’in eşi olan Hz. Âişe, diğeri de, Hz. Peygamber’in yanında daha fazla bulunup daha çok hadis öğrenmek amacıyla, karın tokluğuna Mescid-i Nebî’nin bitişiğindeki Suffa’da yaşayan Ebû Hureyre’dir. Özellikle bu üç sahâbî, Hz. Peygamber’in yaşantısına dair, ayrıntılarına varıncaya kadar malumatımızı borçlu olduğumuz kişilerdir. Bu sebeple Enes b. Malik’ten aktarılan rivayetler çerçevesinde, akıcı bir kompozisyon oluşturarak sâde ve anlaşılır bir dille kaleme alınan bu eserin, günümüzde sünnetin öğrenilmesi ve yaşanılmasına büyük katkısının olacağı kanaatindeyiz.

Yazar, eserin giriş kısmında, kitabın yazım metoduyla ilgili şu açıklamalarda bulunmuştur: “Kitapta yer alan hadisler, tarihi şartlarla ve birbirleriyle uyumu dikkate alınarak kurgulanmış, böylece uzun pasajlar ortaya çıkmıştır. Gerçekte ise sayfalarca devam eden hadisler az sayıdadır. Çok lüzumlu olmadıkça başka hadislere başvurularak olay örgüsünün zenginleştirilmesi yönüne gidilmemiştir.” (s. 5) Burada da ifade edildiği gibi, eserde yer alan olaylar, tamamıyla Enes b. Mâlik tarafından nakledilen rivayetler kullanılarak kurgulanmıştır. Bu kurgu yapılırken de, rivayetlerin tarihsel bağlamı ve birbirleriyle ilişkisi göz önünde bulundurulmuştur. Bunun yanında konuyla ilgili farklı rivayetlerle olaylar detaylandırılmamış, yani benzer rivayetlerden yola çıkılarak ortak bir metin inşası yoluna gidilmemiştir.

Eserde yer alan rivayetlerin tamamı, yazarın ifadesiyle, Kütüb-i Tis’a diye bilinen; Buhârî ve Müslim’in Sahih’leri, Tirmizî, Ebû Davûd, Nesâî ve İbn Mâce’nin Sünen’leri, İ. Mâlik’in Muvattâ’ı ve Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inden alınmıştır. Bunların yanında yazar, bu eserlerin tercümeleriyle birlikte, İbn Hacer’in el-İsâbe’si gibi bazı tabakat kitaplarından, Türkçe yazılmış bazı hadis şerhlerinden, TDV tarafından yayınlanan İslam Ansiklopedisi’nin ilgili maddeleriyle, akademik düzeyde yazılan bazı çalışmalardan da yararlandığını ifade etmektedir.

“Ben 'Peygamber’in hizmetkârı' Enes. Ömrümde taşıdığım en güzel sıfat budur… Çok uzun yaşadım, ömrüm bir asra ulaştı. Bu uzun ve bereketli ömürde çok şeyler gördüm, çok şeyler yaşadım. Her şeyden önce Allah’ın Elçisi Muhammed’i gördüm."

Enes’in Günlüğü, ortalama siyer ve hadis bilgisine sahip okur kitlesini hedef alan bir çalışma izlenimi verse de, kanaatimizce, gerek ele aldığı konu, gerekse konunun işlenişi itibariyle, her düzeyde okuyucuya hitap edebilecek nitelikte hazırlanmış bir çalışmadır. Kitapta kullanılan gündelik dil ve olay örgüsü sayesinde, hem rivayetlerin akılda kalması kolay olmakta, hem de Hz. Peygamber ve o dönemdeki Müslümanlar arasındaki sıcak ilişki okuyucu tarafından daha net bir şekilde hissedilmektedir. Kitabın ilk sayfasında yer alan şu ifadeler, eserin bu özelliğiyle ilgili ipucu verir mahiyettedir:

“Ben 'Peygamber’in hizmetkârı' Enes. Ömrümde taşıdığım en güzel sıfat budur… Çok uzun yaşadım, ömrüm bir asra ulaştı. Bu uzun ve bereketli ömürde çok şeyler gördüm, çok şeyler yaşadım. Her şeyden önce Allah’ın Elçisi Muhammed’i gördüm. İslamiyet’in bir şehirden bütün Arap çöllerine ve Arap şehirlerine yayıldığını, insanların kabile kabile gelip Müslüman olduğunu gördüm. Sonra Müslümanların Mısır’ın, Suriye’nin ve İran’ın bütün hazinelerine sahip olduğunu gördüm.

Ancak size bunların hepsini değil, sadece Allah Elçisi ile yaşadığım yılları anlatacağım.”

Eserde bölüm başlıkları yıllara göre düzenlenmiştir. Bu kronolojik tasnif, Hz. Peygamber’in Medine döneminin tarih ve olaylara göre takibini kolaylaştırdığı gibi, rivayetlerin akılda kalmalarına da katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte her bölüm başlığının altında, o sene meydana gelen veya Enes b. Mâlik’in başından geçen önemli olaylarla ilgili alt başlıklar da konulmuştur.  

Eserde dikkat çeken önemli ayrıntılardan bir diğeri ise, Hz. Peygamber’in vefatından sonra, sahâbe arasında ve İslam toplumunda tartışmalı bazı konularda, Enes b. Mâlik’in Hz. Peygamber’le olan tecrübesine dayanarak ifade ettiği tercih ve görüşlerini öne çıkarmasıdır. Hz. Peygamber’in Veda Haccı’ndaki telbiyesiyle ilgili Enes b. Mâlik’in şu ifadeleri bunun örneği olabilir: “Şimdilerde bazı insanlar, Hz. Peygamber’in sadece hac için telbiye getirdiğini söylüyorlar. Oysa ben Allah Elçisi’nin hemen yanındaydım ve umre ve hac için “Lebbeyk” dediğini kulaklarımla duydum.” (s.161) 

Hz. Peygamber’in örnek ahlakına her şeyden fazla muhtaç olduğumuz günümüzde, bu nitelikteki eserlere yenilerinin katılması ve daha fazla kişi tarafından okunması ve tanınması en başta gelen temennimizdir.

**Araş. Gör., UÜ İlahiyat Fakültesi. (mutlugulx@hotmail.com)

 

-Kitabın Künyesi-

Adı: Enes’in Günlüğü  -Hz. Peygamber’in (sav) Hizmetinde On Yıl-

Yazar: Vejdi Bilgin

Yayınevi: Nesil Yayınları

Yayın Yılıi: 2011

Sayfa: 175