Örneklerle Hz. Peygamber

16 Mart 2010

Görsel teknolojinin çok yoğun bir biçimde dünyayı kuşattığı asrımızda, model alma biçimlerinin ve model alınan nesnelerin de çok yoğun bir biçimde arttığı aşikârdır. Özellikle görsel teknolojiyi çok yoğun bir biçimde ve bilinçsizce kullanan gençlerin, artık hangi yabancı karakteri veya öğeyi modelleştirdikleri dahi anlaşılamaz hale gelmektedir. Gelip geçici görselliğin yapay etkilerinin, gençleri götürdüğü nokta ise "yabancılaşma" olmaktadır; topluma, değerlere ve kendilerine karşı yabancılaşma.

Asrımızın bu sıkıntılarından yola çıkan Prof. Dr. Abdurrahman Çetin, gençlerin yaşadıkları bu taklit yoluyla yabancılaşmaya alternatif olarak onları, kendi değerlerimizle buluşturmamız gerektiği hususunu belirtmektedir. Buna karşılık gençlere, çağımızın yabancı ve suni modellerine alternatif modeller, yaşantılar, değerler sunulması gerektiği üzerinde durmaktadır. Bu noktada da Hz. Peygamber'in hayatı, fikirleri, insani ilişkileri, ahlakı ve manevi dünyasını, bir yaşam rehberi olarak ön plana çıkarmaktadır.

Örneklerle Peygamberimiz, bu düşüncelerle kaleme alındığı belirtilen bir eser. Eser, üç bölüm ve toplamda 63 kısımdan oluşmakta. Eserin ilk bölümünde Hz. Peygamber'in hayatı, klasik siyer yapısı dâhilinde kronolojik olarak ele alınmakta. İkinci bölüm, Hz. Peygamber'in ibadet hayatına ve ahlakına, üçüncü bölüm ise Hz. Peygamber'in toplumsal ilişkilerine ayrılmış bulunmaktadır.

Abdurrahman Çetin, gençlerin yaşadıkları bu taklit yoluyla yabancılaşmaya alternatif olarak onları, kendi değerlerimizle buluşturmamız gerektiği hususunu belirtmekte, bu bağlamda Hz. Peygamber’in hayatı, fikirleri, insani ilişkileri, ahlakı ve manevi dünyasını, bir yaşam rehberi olarak ön plana çıkarmaktadır.

Hz. Peygamber'i, çeşitli yönleriyle anlatmayı hedefleyen eserin en dikkat çeken tarafı, İslami literatüre hiç aşinalığı olmayan okur kitlesinden, akademik camiaya kadar her kesime hitap edebilecek tarzda hazırlanmış olmasıdır. Bu noktada eserde uygulanan dipnotlandırma sisteminin, esere bu özelliği kattığı söylenebilir. Eserde, sayfa sonu ve eser sonu olmak üzere iki tip dipnotlama sistemi birlikte kullanılmıştır. Sayfa sonu dipnotlarda, eserde geçen neredeyse bütün özel kavramlar, kısaltmalar, şahıs isimleri hakkında açıklayıcı bilgiler verilmektedir. Bu da konuya tamamen yabancı okur kitlesinin dahi hem eserden hem de İslam kaynaklı diğer metinlerden yararlanabilme olanağını sağlamaktadır. Diğer yandan eserin sonundaki dipnotlarda ise daha akademik bilgiler yer almakta ve eserin yazım aşamasında faydalanılan metinlere bu dipnotlarla göndermeler yapılmaktadır. Dipnotların haricindeki ham metin ise Hz. Peygamber'in hayatını, mesajını ve insani ilişkilerini, yalın bir biçimde okuyucuya sunmaktadır.

Kitabın içeriğinde ise Hz. Peygamber’in hayatının klasik kaynaklar çerçevesinde etraflıca anlatıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra yer yer modern bilgilere ve değerlendirmelere de kitapta değinilmiştir. Özellikle yabancı yazarların Hz. Peygamber hakkındaki görüşleri, bu noktada eserin en önemli artısı olarak dikkat çekmektedir.

Kitabın içeriğinde ise Hz. Peygamber'in hayatının klasik kaynaklar çerçevesinde etraflıca anlatıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra yer yer modern bilgilere ve değerlendirmelere de kitapta değinilmiştir. Özellikle yabancı yazarların Hz. Peygamber hakkındaki görüşleri, bu noktada eserin en önemli artısı olarak dikkat çekmektedir.

Örneklerle Peygamberimiz'in, klasik siyer kitaplarının dışında en dikkat çeken tarafı, kitabın üçüncü bölümünü oluşturan "Peygamberimiz ve Toplum" başlığı altında toplanan değerlendirmelerdir. Bu başlık altında Hz. Peygamber'in devlet başkanlığı yönüne ve kurduğu devletin özelliklerine, insan hakları, inanç özgürlüğü, çalışma hayatı ve eğitim-öğretim konularındaki faaliyetlerine ayrı ayrı değinilmiş ve bu konular hakkında Hz. Peygamber'in uygulamaları aktarılmıştır. Bunun yanı sıra Hz. Peygamber'in, toplumun çeşitli kademelerindeki insanlarla (yaşlılar, gençler, çocuklar, kadınlar, engelliler, komşular, gayrimüslimler vs.) nasıl ilişkiler kurduğu da bu bölüm altında ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Yine Hz. Peygamber'in hastalık, sağlık, tabiat olayları, çevrenin korunması, spor, mizah gibi çeşitli konulardaki davranış ve sözleri de bu bölümde örneklendirilmiş ve günümüzün çeşitli problemlerine, bu davranış ve uygulamalardan hareketle ışık tutulmaya çalışılmıştır.

Örneklerle Peygamberimiz'in dili ise oldukça akıcı ve her kesimden okuyucunun anlayabileceği sadeliktedir. Yazar, akademik değerlendirmelerden ve tartışmalardan uzak durmuş, ayrıca konuları esasından uzaklaştıracak farklı değerlendirme ve nasihatlere de çok fazla itibar etmeyerek okuyucuyu, Hz. Peygamber'in hayatı ve uygulamalarıyla bire bir buluşturmayı tercih etmiştir.

Prof. Dr. Abdurrahman Çetin, eserinde yalnızca siyer kitaplarındaki bilgileri özgün bir tasnife tabi tutarak aktarma yolunu tercih etmemiş, ele alınan mevzuları Kur'an ayetleriyle de temellendirerek okuyucuya sunmuştur. Bu durum, esere farklı bir hususiyet kazandırmaktadır. Kur'an ayetleri ile Hz. Peygamber'in hayatı arasındaki uyum, bu sayede gözler önüne serilmiş ve hem Kur'an'ın, Hz. Peygamber'in yaşantısındaki temel yönlendirici olduğu hem de siyer literatürü ile Kur'ani bilgi ve değerlendirmelerin bir uyum içerisinde bulunduğu gerçeğine işaret edilmiştir.

Son olarak Örneklerle Peygamberimiz'in, her çağda olduğu gibi günümüz için de model olma özelliğini sürdüren Hz. Peygamber'in örnek hayatının ve şahsiyetinin, çeşitli cephelerden ve herkesçe anlaşılabilecek bir dille anlatıldığı, önemli bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.

KİTAPTAN

Peygamberimiz ve Gençler

Peygamberimize ilk iman edenlerin çoğu gençlerdi. Peygamberimiz gençleri sever, onlara ayrı bir değer verirdi; onlar da Peygamberimizi severlerdi.

Zeyd b. Hârise, küçük yaşlarda esir düşüp, köle olarak Hz. Hatice'ye satılmıştı. Hz. Hatice, Peygamberimizle evlendikten sonra, Zeyd'i onun hizmetine vermişti. Babası ise, oğlunu uzun süre aradıktan sonra, onun Peygamberimizin yanında olduğunu öğrenmiş ve gelip oğlunu geri istemişti. Peygamberimiz Zeyd'i serbest bırakarak, babasıyla gitmesine izin verdi. Fakat Zeyd, babasıyla gitmeyi kabul etmedi ve:

- Benim babam da anam da sensin! diyerek Rasûlüllah'tan ayrılmadı.

Peygamberimiz, gençlerde gördüğü hataları, onları kırıp incitmeden düzeltirdi.

Bir gün bir genç, Peygamberimize gelerek:

- Bana zina etmem için izin ver, dedi. Oradakiler, genci azarlayarak susturmak istediler. Peygamberimiz delikanlıyı yanına oturttu ve sordu:

- Söyle bakalım, bir başkasının senin annenle zina etmesini ister misin? Delikanlı:

- Kesinlikle istemem, diye cevap verdi. Peygamberimiz:

- Öyleyse hiç kimse annesine böyle bir şey yapılmasını istemez, buyurdu ve devam etti:

- Bir başkasının senin kızınla zina etmesine razı olur musun?

- Asla razı olmam.

- Öyleyse başkaları da kendi kızlarıyla zina edilmesine razı olmaz.

Peygamberimiz daha sonra kız kardeşini, halasını, teyzesini bu yolda görünce hoşlanıp hoşlanmayacağını sordu. Delikanlı, hoşlanmayacağını söyleyerek hatasını anladı. Peygamberimiz, hayır dua ederek delikanlıyı uğurladı.

Peygamberimizin müezzinlerinden birisi de Ebû Mahzûre isimli bir sahâbîdir. O, müslüman olmadan önceki bir hatırasını şöyle anlatır:

Rasûlüllah, Huneyn savaşından dönüyordu. Ben, hepsi de Mekkeli olan on kişilik genç bir grupla beraberdim. Rasûlüllah'ın müezzini namaz için ezan okumaya başladı. Biz, bir köşeye çekildik ve alay ederek müezzinin söylediklerini tekrar etmeye başladık. Bizi Rasûlüllah duymuştu. Ezan bittikten sonra "Şunların içinde güzel sesli biri var" diye gönderdiği adamlar bizi huzuruna götürdüler. Rasûlüllah:

- Sesi gür olan hanginiz? diye sordu. Yanımdakiler beni gösterdiler. Rasûlüllah onları bıraktı ve beni yanında alıkoydu. Sonra bana:

- Haydi bir ezan oku, diye emretti. Rasûlüllah'tan ve ezandan hiç hoşlanmadığım halde, çaresiz kalktım ve önünde durdum. Bizzat kendisi bana ezan okumayı öğretti. Ben ezanı bitirdiğim zaman, bir miktar gümüş para bulunan bir kese verdi. Daha sonra alnımı ve göğsümü sıvazladı ve:

- Mübarek olsun, dedi. Ben:

- Ey Allah'ın Elçisi! Mekke'de ezan okumama izin ver, dedim.

- İzin verdim, buyurdu. İşte o anda, Rasûlüllah'a karşı duyduğum hoşnutsuzluklardan bende eser kalmamış, gönlüm ona karşı sevgi ile dolup taşmıştı. Mekke'ye geldim ve Rasûlüllah'ın emriyle müezzinlik yapmaya başladım.

Kitabın Künyesi

Adı: Örneklerle Peygamberimiz

Yazar: Prof. Dr. Abdurrahman Çetin

Yayınevi: Ensar Neşriyat

Yayın Yılı: 2006

Sayfa: 512