Tefekkür başlığında Âl-i İmran Sûresi’nin (190–191) “Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında ve gece ile gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için ayetler vardır. Onlar ki ayakta iken de otururken de yatarken de daima Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve “Rabbimiz! Sen bunları boşa yaratmadın” derler. Seni bütün noksanlardan tenzih ile teşbih ederiz. Bizi ateşin azabından koru.” ayetlerini sık sık okuyan Rasûlullah (sav)’ın kâinatı tefekküre daldığından bahsediliyor. Rasûlullah (sav) ayetlerin tesirini şu sözü ile vurguluyor: “Bu ayeti okuyup uzun uzun tefekkür etmeyenin vay haline!”
Yazar, tefekkürü kâinata bakıp Yaratıcı’dan gelen bir mektup gibi okumak şeklinde değerlendiriyor. Bu ‘ilk farz’ın “Oku!” emrinden geldiğini ve bunun elbette en iyi uygulayıcısının Hz. Peygamber olduğunun altını çiziyor. Peygamber’in her şeye bu nazarla bakması, sofraya konan nimetten, bindiği deveye, bir insan yüzündeki unsurlara kadar Allah’ı anmaya vesile kılınıyor.
Namaz bölümünde söylenmek isteneni şu cümle ile özetlemekle yetiniyoruz: “Her şey insan için, insan namaz içindir.”
Dua bölümünde ise gündelik yaşamın her olayını (Mescide girince, eve girip çıkarken, elbise giyerken, yatağa girince…) dua vesilesi yapan Rasûl’ün ümmetine tavsiyelerini okuyoruz. Tüm günahları bağışlanmış olmasına rağmen duada ısrarcı ve sebatkâr peygamberi görüyoruz bu bölümde.
Allah’ın izniyle namazda bir bölüm unutup sehiv secdesi yaparken Rasûl-i Ekrem bize beşer olduğunu hatırlatıyor: “Ben bir beşerim, unuturum.” ‘Ene’siyle yüzleşmesi için unutturulan peygamberi görüyoruz. Yazar, peygamberin güncel ve diri örnekliğinden insanlık terazisine uygulamalar koyuyor. Rasûlullah (sav)’ın Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmamız, Esma-ül Hüsna ahlakıyla ahlaklanmamız tavsiyesine işaret ediyor.
Kitabın son bölümündeki örneklerde Rasûlullah (sav)’ın ‘rahmet’inin kapsamının ne kadar geniş olduğunu görebiliyoruz. Çocuklarla ilişkilerinde, doğumda, ölümde, tabiattaki her türden canlıya olan bakışında…
Sonuç yerine yazılmış olan bölümde ise “yolcu ve yol”, “vasiyet”, “miras”, “niyet ve amel” başlıklarında dört rivayete yer verilmiş. Bu son bölümde Rasûlullah (sav)’ın bütün yaşantısıyla bize verdiği mesaj vurgulanıyor: “Sen bu dünyada bir gurbetçi veya bir yolcu gibi ol."
Kitabın künyesi:
Adı: Peygamberin Bir Günü
Yazar: Metin Karabaşoğlu
Yayınevi: Nesil
Yayın yılı: 2011
Sayfa: 256