Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Camiler Çocuk Açıyor

16 Ekim 2011 Pazar Dosyalar / Hz. Peygamber ve Çocuk

Minberde hutbe okurken kırmızı elbise içinde, düşe kalka ilerleyen torunları Hasan ile Hüseyin’in mescidin kapısından içeri girdiğini görünce hemen hutbesini yarıda kesmiş Efendimiz; minberden inmiş, torunlarını kucağına alarak tekrar minbere çıkmış ve kucağında torunları olduğu halde hutbesine kaldığı yerden devam etmiştir.

“Mescid-i Nebevi, yani peygamber mescidi çocuklara yuvaydı. Rasûllullah secdede, çocuk omuzdaydı, Rasûllullah minberde çocuk mihrabdaydı, Mescidi Nebevi adeta çocuk açıyordu” diyerek kolları sıvayan Diyanet İşleri Başkanlığı, camilerin tekrar çocuk açması gerektiğini hatırlatmak için “Camiyi Seviyorum” kampanyası başlattı.

Yaramazlık yaptıkları gerekçesiyle kovulan, azarlanan ve anneleri gidemediği için kendilerinin de gidemedikleri camilerin kapılarını çocuklara sonuna kadar açan Diyanet, 1–7 Ekim “Cami ve Din Görevlileri Haftası” nedeniyle düzenlenen etkinliklerin bu yılki temasını da kampanya bağlamında “Cami ve Çocuk” olarak belirledi. Bu çerçevede kurum, bir de ilke imza atarak, Ankara Kocatepe Merkez Camii’nde ilk çocuk parkını hizmete açtı.

 

“Camilerin kucaklayan ve kendine yöneleni asla kendi dışında bırakmayan bir yuva olduğunu” hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “kadınıyla çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla, toplumun bütün kesimlerinin bu yuvada huzura erme hakkı vardır” dedi. “Yaklaştığında kovulduğu, sesi çıktığında azarlandığı, soru sorduğunda terslendiği bir mescide, çocuğun tazecik gönlünün ısınması nasıl mümkün olabilir” sorusunu yönelten Diyanet İşleri Başkanlığı, diğer taraftan da “Camiyi  Seviyorum” isimli bir internet sitesi kurdu. Siteden sorumlu Cami Hizmetleri Daire Başkanı Yusuf Doğan ise yapılan anketlerde çocuklara karşı bir tahammülsüzlüğün tesbit edildiğini kaydediyor. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Doğan, “Camilerimizde bu bir yara idi. Bize gelen şikayet dilekçeleri arasında çocuğuyla camiden çıkmak zorunda kalmış, yakınan anneler ve babalar vardı. Biz de Hz. Peygamber’in uygulamalarından yola çıkarak, çocuksuz cami olamayacağını hatırlatmak istedik”  dedi. “Camilerimizi tekrar ecdadımızın zamanındaki gibi hayatın merkezine koymak istiyoruz. Camileri bütün yönleriyle, çocukların koşup oynayacağı, bütün halk kesimlerinden insanların geleceği yerler haline getirmek istiyoruz” şeklinde konuşan Doğan, proje kapsamında bazı camilerde anneler namazdayken çocukların oynayabileceği mekanların ve hatta emzirme odalarının bile hazırlanacağı müjdesini paylaştı.

Müslim’de kaydedilen bir hadiste ise şunlar aktarılıyor: Sevgili peygamberimiz, kızı Zeynep’ten olan kız torunu Ümâme kucağında olduğu halde namaz kılar, ayakta iken onu kucağında tutar, secdede onu yanı başına koyar, ayağa kalkarken tekrar kucağına alırdı (Müslim, Mesâcid, 41).
 

Hz. Peygamber'in Mescidinde Çocuklar

Günümüz Türkiyesi’nin çocukları ve çocuklu kadınları camiden dışlayan alışkanlıklarının tersine, ilk mescitteki uygulamalar hatırlatılıyor “Camiyi Seviyorum” adlı internet sitesinde. Bunlardan biri de Efendimiz’in bir gün namazını kıldırırken bir çocuğun ağlamasını duyup, namazını erken bitirmesi… 

Teravih ve Cuma namazlarımızda tek tük gördüğümüz ve özellikle orta yaş üstü cami cemaatinin en ufak gürültülerine anlayış göstermediği çocuklar, Peygamberimiz’in mescidinde baş tacı edilmiş.  Minberde hutbe okurken kırmızı elbise içinde, düşe kalka ilerleyen torunları Hasan ile Hüseyin’in mescidinkapısından içeri girdiğinigörünce hemen hutbesini yarıda kesmiş Efendimiz; minberden inmiş, torunlarını kucağına alarak tekrar minbere çıkmış ve kucağında torunları olduğu halde hutbesine kaldığı yerden devam etmiştir.

Müslim’de kaydedilen bir hadiste ise şunlar aktarılıyor: Sevgili peygamberimiz, kızı Zeynep’ten olan kız torunu Ümâme kucağında olduğu halde namaz kılar, ayakta iken onu kucağında tutar, secdede onu yanı başına koyar, ayağa kalkarken tekrar kucağına alırdı (Müslim, Mesâcid, 41).

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Çocuk ve Cami Buluşması” ana temasını seçme nedenlerini anlatırken, “Vatanımızın, milletimizin her tarafında çocuklarımız camilere gelsinler. Din görevlisi arkadaşlarımız cübbeleriyle, sarıklarıyla, çikolatalarıyla kapıda onları karşılasın. Camiye onları götürsün, onlara mihrabı, minberi, kürsüyü tanıtsın istedik” ifadelerini kullandı. Camilerin bilgi ve birlik mekânı olduğunu da vurgulayan Görmez şöyle devam etti: “Biz saflarımızı birleştirmek için camide buluşuruz. Ruhlarımızla bedenlerimizle buluşturmak, kalplerimizle gönüllerimiz arasında rabıta kurmak için Allah’ın huzurunda, divanında, camilerde buluşuruz.”

Diyanet İşleri Başkanlığı proje kapsamında çocuk merkezinin ilkini Ankara Kocatepe Camii’nde açtı. Bazı yapısal düzenlemelerden sonra, diğer büyük camilerde de çocuklar için yerler açılacağı belirtiliyor.