Peygamber Kokusu

“Yetimi himaye eden kimseyle ben, cennette şöyle yan yana bulunacağız.” (Buharî, Edep, 24)

Sekiz yaşlarında; küçük bir çocuk. Mekke’de. Yürüyor bir tabutun ardınca. Acı ve ıstırap içinde. Sızlanıyor. Babasını hiç görmemişti. O daha dünyayı teşrif etmeden birkaç hafta evvel vefat etmişti babası. Dede kucağında bulmuştu baba kokusunu, şefkatini, himayesini. Muhammed (ilahi-salâtu ve s-selâm) koymuş...

Yen İçinde Kalmayan Kırık Kol

Rubeyyı’ binti Muavviz b. Afra’nın haber verdiğine göre, Sabit b. Kays b. Şemmas karısını dövmüş ve kolunu kırmıştı. Karısı Cemile binti Abdullah b. Übeyy’in erkek kardeşi Rasûlullah’a (sav) gelerek şikâyette bulundu. Rasûlullah (sav) Sabit’e haber göndererek çağırttı ve “Ondan alman gereken şeyi (hul’ bedeli) al ve onu serbest bırak” buyurdu. Sabit “Peki” diyerek kabul etti. Rasûlullah (sav) kadı...

İyi Niyet Anlayışımız

Niyet; bir harekete geçmeden, bir işe başlamadan öce verilen kalbi karardır. Niyetli bir iş, bir davranış, bile bile yapılan, tasarlanmış bir harekettir. Yapılan bir davranış, iş, hareket açıktadır; başkaları tarafından görünür, duyulur, hissedilir. Niyet ise kalptedir; sadece o kalbin sahibi tarafından bilinebilir. Şu durumda, niyetin iyi yahut kötü oluşu, o niyetin sahibinde kalan bir durumdu...

Aile Sorumluluğu

Sahabeden Numan b. Beşir’in naklettiğine göre Hz. Ebubekir (ra) bir gün Hz. Peygamber (sav)’in yanına girmek için izin istedi. Bu arada (kızı) Hz. Aişe’nin yükselen sesini işitti. İçeri girince, tokat atmak niyetiyle onu yakaladı ve “Bir daha Rasûlullah (sav)’a karşı sesini yükselttiğini görmeyeyim” dedi. Allah Rasûlü onun vurmasına engel oldu. Hz. Ebubekir öfkeli bir şekilde oradan ayrıldı. O dış...

Yap ki Göresin

Hadis-i şerif, biri ana-babaya iyilikte bulunmak, diğeri de iffetli olmak gibi iki önemli konuya dikkat çekmektedir. Hadisin ilk kısmında yer alan, “atalara iyilikte bulunma” tavsiyesi, Kur'ân-ı Kerîm’in birçok ayetinde emredilen bir husustur. (İsra, 23; Ankebût, 8; Lokman, 14) Sevgili Peygamberimiz, bir yandan Cenab-ı Hakk'ın bu emrini bize hatırlatırken, diğer yandan bunun yöntemini öğretmektedi...

İman ve Sınırı

İmân; tevhid gibi tam mücerred bir gerçekten, âhiret hayatı gibi tecrübe edilemez bir âleme kadar uzanan, gönle ait bir kabul yönelişidir. Yani tamamen manevidir. Böyle olunca, pek tabiî olarak imâna maddî nitelikli sınırları kabul ettirmek mümkün değildir. İslâm imânı, Müslümanların İslâm'a açılmış gönül yurtlarının biricik ve en güçlü o...

Rüzgâr ve Mümin

Yol uzun, yolculuk zordu. O ise bir garip yolcuydu. Omzunda eski heybesi, yüreğinde ömründen uzun emelleri, yola koyulmuştu. Aslında biliyordu kendisini bekleyenleri, yolculuk meşakkat demekti. Musibetlere, kazalara, belalara, iptilalara rastladı yol boyu; kimi zaman güneş yüzünü gösterse de çoğu kere karanlıklarda yönünü kaybetmemek i...

Peygamberin Yetimleri

Çölün tam ortasında, göğün en tepe noktasına geldiğinde güneş, en çok onların içini kavururdu çöl sıcağı. Gece olup, karanlık aynı çölü bağrına bastığında, soğuk çöl rüzgârları en çok onları savururdu. Kimi bir savaştan arta kalandı, kimiyse hastalıktan. Çoğu, bitmek bilmeyen kan davala...

Mükerrem Varlık: İnsan

Mukaddes bir mekân, mübarek bir zaman… Nurun âlâ nur… Hicretten on yıl sonra, Zilhiccenin dokuzunda, arife gününde Arafat toprakları binlerce inanmış yüreği misafir ediyor. Allah Resulü (sav), öğle sıcağının altında kızıl devesinin üzerinde, mübarek dudaklarından dökülecek her bir kelimeye dikkat kesilmiş ashabının ...

Peygamber’in Bedduası

“Ramazan-ı Şerif’e girip de bu ay çıkmadan kendini Cenab-ı Hakk’a bağışlatamayan kimsenin burnu yere sürtülsün (perişan olsun)” (Tirmizi, Daavat, 101)

Hz. Peygamber’in Müslümanları uyarmak maksadıyla bazı kimselere isim söylemeden beddua ettiği bilinmektedir. Dinin zulüm ve haksızlık saydığı geçerli sebeplere dayanması şartıyla beddua etmenin caiz ve geçerli olduğunu gösteren ayet ve hadisler var...

Sivrisineğin Kanı

Rivayetin başka bir versiyonundan anlaşıldığına göre, soru soranın amacı, ihramlı kimsenin, sinek, sivrisinek gibi şeyleri öldürmesinin sakıncalı olup olmadığını öğrenmektir. Yaşı itibarıyla, Hz. Hüseyin (ra)’in katledilmesi gibi İslam tarihinin ilk asrında cereyan eden birçok vahim olaya şahit olan Hz. Ömer (ra)’in oğlu Abdullah (ö. 73), Peyg...

Kin de Kutsaldır

Ebû Zerr (ra), “Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu” demiştir:

“Amellerin en üstünü, Allah için sevmek, Allah için kin tutmaktır.” [1]

Müslüman, herkesi ve her şeyi sevemez. Onun sevdikleri olabileceği gibi sevmedikleri, buğz ettikleri, kin besledikleri de olacaktır. Bu da bir önceki kadar tabii ve gereklidir. Zira sevgi ne kadar tatlı ve sıcak, buğz ve kin ne kadar sert ve soğuk görülürse görülsün, “A...