Unutma Günleri

İlginç olan; abartılanın, yüceltmeye bir o kadar karşı olan gerçekten yüce ruhlu, yüce yaşayışlı biri olmasıdır. Ve yine ilginç olan; bu yapay yüceltmeden tatmin olan, bunu tam da yasaklanan bir tapınmaya dönüştüren, yüceltenden başka kimse değildir. Yüceltme, şekli çoğaltan ve  bu kıskaçta özü bastıran...

''Boş Zaman Satılık''

Belki de ilk yanılgımızdı hayatımıza en başından bize verilmiş bomboş bir zaman olarak bakamayışımız. Onu bizden başka her şey ve herkes dolduruyor çünkü. Bizden başkaları mı yaşıyor bizim hayatımızı. Tamam, toplumsalız. Bir bardak çayı tek başına içememe gibi bir tatlı kabahatimiz var. Fakat bazen öyle abartıyoruz ki sanki ne hayat  ne zaman asla bize &ou...

Şimdi Öl/ Ol Ayakta!

Zamanı böldüğünde onu durdurma imkânını elde edersin. Paşa gönlü bilir. İsterse durmasın. Umurunda olmaz artık senin. Zamanı tutuklamışsındır bir namazlık üstünde. Varsa cesareti geçsin. İyi bir şey yapıyorken öyle geçip gidemez o. O da O’nun kuludur.  İyiliği sever. Olması için acele eder. Gerçekleşinceye kadar ...

Karaya Sarılıncaya Dek

Zaaflarımızı niçin tanımazlıktan geliriz bilinmez ama, bizim onları tanımadığımız kadar, onların bizi tanıdığı ve kullandığı bir gerçek… Varlıklarını bile bile yok saymakla, onları, nasıl ilgi çekeceğini bilemeyen bir çocuk dengesizliği içinde bırakarak, sendeleyenin bizden başkası olmadığı da… Tıpkı olmadığını bile bile varlığını iddia ettiğimiz ...

Kitap İnmeyi Bekliyor

Sözün kaderi özdü ve azdı. Söz bunun bilincindeydi. Bir zaman geldi son kez söylendi . Ağırdı/sakîldi. Ağırlığı son kez söylenmesinde ve aynı zamanda sonsuz anlamlı olmasındaydı. Bu köye başından beri mavi sayfalar uğradı. Köy halkı ne zaman çaresiz kalacak olsa bir çare söylendi ona gökten. Bir söylendi, aldıran az...

İstemeyi Unutmak

Kitabın kapısından içeriye adım atarken ve dışarıda kalan isteklerin her biri o kutsal fanusun camına burnunu yapıştırmış olarak kayıp düşüveriyor. Sürekli “verdiği” için midir? Anlamla doldurduğu için… İnsan ona aklını verdikçe yüreğini doldurduğu için. Yüce olanı verdiği, basit olanı çekip aldığından mıdır...

Neşeli Hüzün

Başlangıçtan beri her adımımız ilahi adımların o karşılıksız korunaklı takibinde atabilmiştir kendisini bir ileriye. Yüce Merhamet’in evrensel gölgesinde… Mutluluk az da olsa dokunduğunda, çoğu zaman şımararak sorumluluklarımızdan özgür kaldığımız hissine kapılırız. Bu bize ister istemez bir uçarılık verir. Mutluluk ilk adımda sorumlulukların...

Ekmek Gökten Su Gökten -Aç Kaldık

Birlikteliklerini “anlam”‘ı anlamak ve kaynağı iyiden iyiye yudumlayıp akıl alışverişinde bulunarak değerlendirenlerin ulaşacağı güzellikten bahseden bu elçi sözü, beraberlikleri “olma/olgunlaşma mektebine” dönüştürme gereğini bildirir gibidir. Okumak insan olmaya koyulmanın adıdır. Ana Kitab’ın sayfalarına kapanır insan. A...

SELAM

En başta inanç, insanın Yüce Allah ile selamlaşmasıdır. Bilinçli eğilişler eşliğinde… Aklın selamı gidebildiğince, kalbin selamı da gidemediğincedir. Muhakkak önce kendisine bir selam vermeli insan. Dış dünyaya soğuk savaş havasını verdiği o benlik kuyusundaki iç savaşında, “iyi insan olma hali”ni güvene almalı en başta. Olumsuz dü...

En Güzel Yolculuk

Gülümsedim ve başımı eğdim. Başımı sayfalara eğdiğimde yolculuğum başlamıştı. Yolculuğumu seçmiştim. Düşünüyorum da gerçek dünyada henüz keşfedilmemiş bilinmezliklerin kapısını çalacak derecede seyyah da olsam ayağımdan toz eksilmemiş üstümden yol kokusu hiç çıkmamış da olsa ilahi sözlerin baş pınarına bi...

Eskitme

Sözler üzerine düşünülüp taşınıldığı zaman ancak o söz hayatımız adına bir yenilik getirmiş, bize eskisinden daha güzel, daha iyi yeni bir düzen sağlamış oluyor. Ayrıca sözler son derece güvenilir biri tarafından sarf edilmiş bile olsa, sözü duyan bir insan olarak o sözün içeriğini aklımızla, kalbimizle sorgulamak,...

Yeni Bir Umut

Yeni bir Hacc mevsimiydi. Peygamber Kâbe'yle göz göze geldiğinde bakışlarını yere indiriyordu. Tek Allah'ın evinde sahte tanrıların doluşması ve insanların Kâbe'nin gerçek sahibini hatırlamamakta direnmeleri onu üzüyordu. Onu bir dinleseler, şöyle gerçek bir kulakla, yürekten işiterek bir dinleseler, belki de bu kadar karşı durmayacaklardı. Fakat o sabah şafak Kâbe&...