Kur'ân Yolculuğu: Zilzal Suresi

“O son müthiş sarsıntıyla yeryüzü ağırlıklarını attığı ve insan: "Neler oluyor?" diye bağırdığında, o gün yeryüzü Rabbinin vahyettiği şekilde bütün haberlerini ortaya dökecek.” (Zilzal 1-5) Yeryüzünde ağırlığı, değeri nedir insanın? Neyin kefesine konulur, nasıl tartılır insan? Mizanı nedir? Ağır mıdır?  Hangi ağırlığı ağırdır?  Kilosu, imajı, parası, pulu, dipl...

Kur'ân Yolculuğu: Adiyat Suresi

İnsanın nankörlüğünü yüzüne vurur bu satırlar. İnsanı kendisiyle yüzleştirir. Kendini yetiştirmemiş, ermemiş, olmamış insan benliği vahşi bir ata benzetilmiştir satırlarda. Vahşi, itaate olduğu kadar isyana da kabiliyetli, koşulmayı bekleyen birer hayvanı vardır her insanın... Fakat surede, özellikle servet hırsına kapılmış insanın Rabbe karşı/ servet kullanımıyla ilgili hak ilkelere, ilkeliliğe...

Kur'ân Yolculuğu: Karia Suresi

“Ah! Apansız gelen bir bela! Ne korkunçtur apansız gelen bela! Bilir misin nedir, nasıl olacaktır o apansız bela? O, insanların şaşkın vaziyette uçuşan pervanelere benzeyeceği gün...  ve dağların yumuşak yün topaklarını andıracağı Gün vuku bulacaktır.  O zaman, iyiliklerinin tartısı ağır basan kendisini mutlu bir hayat içinde bulacaktır. Tartısı hafif gelen ise bir ...

Kur'ân Yolculuğu: Tekâsür Suresi

İnsan doyumsuzdur. Ancak kanaat doyurabilir. “Bir aç-gözlülük saplantısı içindesiniz, mezarlarınıza girinceye dek süren.” Doyumsuzluğunu haber verir insana, bu ilahi cümleler. Her şeyi çoğaltmak için ihtirasla çırpınışına ayna tutar. Gerçek veya hayali, taşınır-taşınmaz, maddi manevi kazançlar peşinde kendini nasıl da –böyle- kaybedişini… Tutkusunun başka her şeyi dışla...

Kur'ân Yolculuğu: Hümeze Suresi

“Hutame’sini arıyor olmalı kusur arayan...” Sure hayat/ gün içinde sürekli düşülen yanılgılara, deyim yerindeyse ‘gündelik günahlar’a değinir. Kimi günahlar sıradanlaştırılır. Sürekli tekrarlandığı için alışılagelmiş bir günün duyarsızlığında bir süre sonra kötü görülmemeye, hatta yapılmadığı zaman bir eksiklik hissetmeye kadar bile vardırılabilir. İşte sure bu hata...

Kur'ân Yolculuğu: Nas Suresi

Sığınağa koşalım birlikte! Nas suresi ile… Sığınırım insanların Rabbi, İnsanların Meliki, İnsanların İlahına! Yaratanım, yaşatanım, yönetenim… Tek üstün güç olan Allah’a! Bilinen ve bilinmeyen, görebildiğimiz ve göremediğimiz bütün varlıklar içinde, hayatını insanları yanlışa ayartmaya kurmuş olan -insan veya cin- her türlü kötü varlıktan… “Hannas”tan&he...

Kur'ân Yolculuğu: Felak Suresi

Annen saklar seni hayattan, o ilk sığınağında; o zardan salıncağında ne kadar güvendesin. İçinde mutlu soluklar aldığın sığınağın sahibi de sabah-akşam göremediğin büyük bir kucağın köşesine ilişir ve kollarını iki yana açıp ağlar. Sonra öyle bir gülümseyişle kalkar ki hayata; onun bu hali senin mışıl mışıl yaşamana neden olur. Giderek daralmaya başlar mekân, bir gün gelir bu karşılıksızlı...

Hudeybiye Duruşu: Barış Mümkünse Gerisi Ayrıntı

“Bey’atu’r-Rıdvan” olarak tanımlanan biat, uzlaşmaya yanaşmayan Mekke oligarşisine dönük, umre niyetiyle yola çıkmış Müslümanları muhatap almaktan kaçınamayacağına dair bir bildiri niteliği taşıyor. “Ölümüne” bir biat olduğu için “Şecere Biatı” olarak da adlandırılıyor. Orada umre yolcuları, tıpkı altında toplandıkları dalları birbirine geçmiş akasy...

Kur'ân Yolculuğu: Tebbet Suresi

Sona dayanmış bir düşmanlığa karşı ilahi bir savunma… Düşmanlığa karşı koyabileceğin ilahi bir beddua. Bu küçük ve okunması önerilen sure/okuma bölümü; içinde büyük bir bedduayı taşır. İnsan bu saldırıların haksızlığından yola çıkarak kendi başına karşılık vermeye kalkışsa belki yanılır, haddini aşar. İşte bu ayetler öfke kontrolüne, yönetimine ilahi bir ilk yardım gibidir. Haksızlığa öfk...

Kuba Mescidindeki Boşluk

Geride bütün hatıralarını ömür boyu emekle elde ettikleri mallarını şehre verdikleri emekleri  bırakarak Mekke’den yola çıkmışlardı. Dayanılmaz zalimlik karşısında Hicret edenlerin yanındaydı Peygamberimiz,  Medine’ye varmadan önceki son durakları olan Kuba’da konakladıklarında. İlk gelen muhacirler aslında çoktan hurmaların kurutulduğu bir harman yerini mescide dönüşt...

Kur'ân Yolculuğu: İhlas Suresi

Zaten insan’ın “illâ/sadece” demesi için önce bir “lâ/hayır” demesi gerekir. “lâ” diyen, demesi gereken akıldır. “illâ” diyecek olan ise kalptir. “illâ/sadece O var” diyebilmek için, her şeyden önce O’nun doğru tanınması gerekir. İşte o ilk karşılaşma, ilk tanışma İhlas Suresi’ni anlayarak ...

Müslüman Yüreği

"Müslüman yüreğinin muttasıf olması halinde kendisinden kin, nef­ret ve ihanetin sadır olmayacağı üç erdem: Allah için amel, Müslümanların yöneticilerine yönelik hayırhahlık, Müslümanların cemaatine katılmak, onlardan ayrılmamaktır" diye de tercüme edilmesi mümkün olan hadis-i şerif'in ikinci rivayetinde (Menâsik 76) "Çünkü Müslümanlara (veya yöneticilerine) yapılacak dua ve çağrı onların arkasın...