Tarık: Karanlığın Muhalifi Yıldızlar

Her yıldız bir iddia gibi durur başımızın üstünde. Uzayın, çok uzaklarındaki derinliğin bir selamı gibi ışıldar orada. Ve her yıldız şunu söyler gönderilmiş iddiasında: “İnançsızlık karanlıktır!” Kendini küçük bir kara parçası kadar bilmek, teninden uzayına; ruhuna uzanamamak gibi midir bilinmez bu inançsızlık denilen şey… Ona kendi iç sesi “Nasılsın?” dediğinde, &...

Kur'ân Yolculuğu: Tarık Suresi

“DÜŞÜN gökleri ve gece vakti geleni! Bilir misin nedir gece vakti gelen? O, yıldızdır (inanmadan yaşanan hayatın) karanlığını delip geçen (zaten) hiçbir insan korunmasız bırakılmamıştır.” (1-4) Sabah yıldızları. Geceden gelen, gece hece aniden kapıyı çalan aydınlık... İnsanın “nasıl yaşarsam her şeyimle mutlu olabilirim?” sorusunun tam karşısında, o soruyu ortadan kaldır...

Beled: Kebed Olamadım Sancısı

Son Peygamber’in özgürlüğünü elde edinceye kadar bütün çileleri çektiği Mekke ya da Medine “insanın derde düştüğünün/kebed” özel olarak tanığıdır. Tabii hayat mücadelesinde ve elbette özellikle özgürlük mücadelelerinde herkesin, her insanın yaşadığı kent, kasaba hayatın bu yanının; bu meşakkat, şiddet ve mihnetin tanığıdır. Ne memleketler, uzak yakın ne coğrafyalar, ne uygarlıkl...

Kaf: Damarın Şah'ından da Yakın

Yine ilk yıllarda düşmüş bu arınma sözleri, bu yağmurlar... Belki benim/ senin de kendini bilmeye başladığı ilk yıllarına düşecek. Ya da bizde daha evvel hiç olmadığı kadar ilkliği, başlangıçları, yenilikleri, ilkellikteki o safiyeti gün yüzüne çıkaracak. Ruhsal ürpertiler, iç üşümeleri, titreme/ kendine gelmelere neden olacak. Kimbilir. Gökten atanmış elçiler ve Son Peygamber sana bunları söyl...

Mürselat: Adresin Soruluyor Kapın Çalınıyor

Mürselat… Varlığın varoluş öyküsünü anlık duyurduğu veya sen uzun uzun kalıyorsan yanında ve bakıyorsan ona, gözlemliyorsan, irdeliyorsan, inceliyorsan daha iyi anlamak isteyen bakışlarla, sana bıraktığı anlamdır, sana verdiği öz cümlelerdir. Böyle bir arayışçı için sanki herşey bir anlam bırakmak için görevlendirilmiş gibidir. Merak sürükler. Soru hikmetin peşindedir. Mürselat bulunmak ...

Kur'ân Yolculuğu: Gaşiye Suresi

Bugün omzunu kaldırarak, burnunu havaya dikerek, sorumsuzca yapageldiğin bir iş varsa “ey insan” bunu yarın yere bakarak, yerde bakacak bir yer, bir nokta bulamayarak ödeyeceksin. O zedelediğin onurun, sorgulayıcı bir bakışla senin gözlerinin içine bakacağından, gözlerinin tam karşısına, karşına bakamayacak duruma düşeceksin. Onurunla yüzleştirildiğinde yüzün yere düşecek. Yere bakaca...

Hümeze: Kusura Bakma

“Vay haline iftira atanın ve ayıp-kusur arayanın! Vay haline o kişinin  ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar. Zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaşatacak! Hayır, tersine, öteki dünyada çökerten bir azaba  terk edilecektir o! Bilir misin nedir o çökerten azap? Allah tarafından tutuşturulan bir ateş, günahkâr kalplerin üstünde yükselen... Üzerlerine salınacak bir...

Kıyamet: Gün Bugün-Dirlik Günü

Kıyamet suresi “Yeniden dirileceksin!” derken; yeniden yaşayacaksın, yeniden canlanacaksın,  canın geri verilecek, tıpkı eskisi gibi can bulacaksın; an, anlar, uzun zamanlar yaşayacaksın derken, bir hayatın bitişinden çok yeni bir hayatın başlangıcını haber veriyor. Daha çok korkutmaca gibi algılanmış bu haberlerin, aynı zamanda müjdeleme gibi de algılanması gerekiyor. Kıyamet s...

Meğer Yazısı

Geceyi gündüze indirdik. Gündüzü geceye taşıdık. Zamanı şaşırdık. Kahvaltı gecenin bir yarısına çekildi. Çay da zamanı aştı çömlek de. Geceler istirahat değil tam bir ayaklanmaydı. Bir iş günü geçirenlerin haricinde gündüzler; istirahatın boylu boyuna uzandığı, hayattan, o bilindik ısrarlı telaştan el ayak çekilen bir zamana dönüştü. Ay aydınlıktayken üstelik. Çarşı pazar biraz bizden dinlendi. A...

Karia: Geleceği Hatırla

Karia, yaşanacak olağanüstü yıkım olayları ve o korkunç olaylardan çıkan, olayın kendisinden daha çok etkileyici, ürkütücü sesler olabilir. Kozmik olaylardan çıkan korkunç sesler, patlamalar, uğultular, kulağı çınlatan sesler,  çığlıklar... Eninde sonunda başa gelecek olan belalar... “Ansızın gelecek!” Denmesinde bir merhamet var. Ansızın yaşamayasın, şaşırıp kalmayasın, mahcup...

Kureyş: Sebeplerden Geç Son(suz)a Gel

“Hiç değilse bu ticaret yollarına verdiği güvenle elde ettiğiniz emniyet ve maddi refahı düşünerek Ev’in Rabbine kulluk etseniz. Eve değil. Evin rabbine. Evin anlamı olan İlahî Değerler’i yaşasanız hayatınızda. Hiç olmazsa, en azından bu sebepleri, maddi-manevi ayrıcalıklarınızı düşünerek” der ilk muhataplarına Kureyş. Kureyşli değilsin belki. Mekke’nin yerleş...

Tin: Seç Kendini Kendinden

İncir ve zeytinin yetiştiği memleketleri bir düşün. Dolaş hayalen. O bereketli topraklarda incirden ve zeytinden doyarak kimler yaşadı, kimler öldü, kimler geldi, kimler geçti… Kimler neler yaptı? Şu anda kimler neler yapıyor o topraklarda ve diğer memleketlerde? Portakalı, kayısıyı, pamuğu düşün. Portakalın memleketini. Veya Hindistan cevizinin. Fark etmez. Verilen bütün nimetleri düşün....